• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Sadece bu köşe yazısı değil, tüm manşetleri yalan!

24 Kasım 2019
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Doğan grubundan ne kadar kaçan var ise..

Hürriyet’ten, Milliyet’ten kovulan var ise.

CNN Türk’ten Kanal D’den atılan var ise..

Sözcü’de buluştular..

Aydın Doğan’ın omuzuna tüfeği koyup, Tayyip Erdoğan’a attıkları kurşunları..

Yalanları..

İftiraları..

Artık, kendi kafalarından bir patronun gazetesinde atmaya devam edeceklerdi..

Nitekim, Sözcü’de, her türlü iftirayı, yalanı, sahtekarlığı pazarladılar..

Hemen her gün, yalanlarla dolu, algı çalışmaları ile dolu gazete çıkardılar, çıkarmaya devam ediyorlar..

Biz manşetlerinin, köşelere yazılanların yalan olduğunu biliyoruz da..

Kamuoyuna ne kadarını aktarabiliyoruz, orası biraz şüpheli...

Gündemin yoğunluğundan, yalanlar arada kaynayıp, doğru gibi, geçip gidiyor..

Bu “tespit”imizi; “biraz abartılı” mı buldunuz?

O zaman, tesadüf bu ya, ellerinde patlayan son bomba üzerinden, bir inceleme yapalım.. Bakalım, yalanları öyle küçük küçük mü? Yoksa “bu kadarı da olmaz” cinsinden mi?

Sözcü’nün başyazarı, manşetlerin de büyük çoğunluğunun altında imzasız mührü olan Rahmi Turan 4 gün önce kendi köşesinde yazıyor..

“Müthiş bir haber!” başlığını atıyor.

Dikkat buyrun.

O kadar pervasızlar ki..

Yalan atmada o kadar rahatlar ki...

“Müthiş bir iddia!” demiyor..

“Müthiş bir haber!” diyor..

Sonra da algıyı “Saray’a yakın olan haber kaynağım” girişi ile kurguluyor..

“Saray’a yakın olan haber kaynağım” denilince ne anlaşılır?

“Saray’da çalışan bir kişi” anlaşılır..

Farklı bir anlam çıkarılmaması için, Rahmi Turan yazının içine şu cümleyi de yerleştiriyor..

Haber kaynağı kendisine demiş ki: “Sizin ‘Saray’, bizim ‘Külliye’ dediğimiz yerde..”

Şimdi tamam oldu, değil mi?

Haber kaynağı diye tanıtılan kişi için, Rahmi Turan bu notu da aktardığına göre..

Rahmi Turan’a bilgiyi veren kişinin, Erdoğan’ın yakın adamlarından birisi olması zorunlu..

Çünkü adam açık açık söylüyor: “Siz Sözcü gazetesindekiler, ‘Saray’ diyorsunuz.. Biz sizinle aynı düşünmüyoruz, biz ‘Külliye’ diyoruz.”

Peki bu yazının kaleme alınmasının üçüncü gününde, Külliye’den birisi gibi tanıtılan o kişi kim çıkıyor?

Talat Atilla..

Talat Atilla’nın, Külliye ile ne ilgisi var?

Hiç..

Rahmi Turan, yazısının küçük küçük ayrıntılarında bile, koca koca yalanlar yerleştirmiş mi?

Yerleştirmiş..

Yalan bunlar için, peynir ekmek yer gibi, sıradan bir şey olmuş mu?

Olmuş..

Devam ediyoruz, yalan dolu yazıya..

Bu algıdan sonrası malumunuz olduğu üzere, güya Tayyip Erdoğan, CHP’li bir isimle görüşüp, onun CHP genel başkanlığı için yardımcı olacağını söylüyor..

Olay tartışılınca, Rahmi Turan’a soruluyor: “Haber kayağınız kim, birçok kişi olayı yalanlıyor.”

Adamlar yalanda profesör olmuşlar..

İkinci gün bir yazı daha kaleme alıyor:

“Saray’a yakın haber kaynağıma bir kez daha sordum: 

‘Yanılmış olmayasın?’

Kesin bir ifade ile: 

‘Yüzde yüz doğru!’ diye teminat verdi.”

Algı nasıl?

“Yüzde yüz..”

Yüzde doksan dokuz, yüzde doksan beş falan değil..

Yüzde yüz..

Bunu aklınızın bir köşesine not edin.

Sözcü’nün “Yüzde yüz doğru” diye attığı manşetleri, köşelerde yayınlanan yazıları gözünüzün önüne getirin..

Ve yüzde yüz doğru olduğuna teminat verilen yazının sonrasında yaşanılanları buyrun okuyun..

Hemen buraya sıkıştırayım..

İkinci gün, haberi teyit ettirirken, Rahmi Turan yine “Kaynağı açıklayamam” diyor ve gerekçesini de, “Adam işinden gücünden olur” diyerek açıklıyor..

Böylece, haber kaynağının, Külliye’de çalışan resmi bir görevli olduğuna, siz daha da inanıyorsunuz.. 

Ama ne çıkmıştı?

İkinci yalana rağmen, haber kaynağı Külliye’den değil, işinden gücünden olması teknik olarak imkansız konumdaki bir internet sitesinin yöneticisi..

Yalanlardan başınız döndü değil mi?

Sözcü bu..

Aynı zamanda hem ABD’nin, hem Rusya’nın sözcülüğünü yapabilen bir gazete..

Başınız da döner, başka yerleriniz de..

Sonra ne oluyor?

Rahmi Turan’ın ortaya attığı görüşme iddiasını, Kemal Kılıçdaroğlu “Doğru, ben de biliyorum” açıklaması ile teyid ediyor..

Tayyip Erdoğan, “Görüşme iddiası kesinlikle yalan” deyince..

Görüştüğü ima edilen Muharrem İnce “Yalan” deyince...

Baktılar pabuç pahalı..

“Haber kaynağını açıklamak çok ayıp bir şey” diyen Rahmi Turan, bir çırpıda “Haber kaynağım Talat Atilla” deyiveriyor..

Ayak üstünde otuz tane yalan..

Otuz defa, “Yapamam” denilen şeylerin yapıldığı tutarsız bir gazetecilik çizgisi..

Sonra Talat Atilla çıkıyor sahneye..

O da diyor ki, “Haber kaynağımı açıklayamam.. Ama bir CHP’li..”

Haydaaa..

Dahası..

“Ben Kemal Kılıçdaroğlu’na olayı sordum. O da doğruladı” diyor..

Tam bu noktada, sanırsınız ki, Talat Atilla başka birisi, Rahmi Turan başka birisi, Kemal Kılıçdaroğlu başka birisi..

Yoo..

Rahmi Turan ile Talat Atilla, aynı sitede yazı yazıyorlar..

Talat Atilla, aynı yalanı, Uğur Dündar’a da veriyor.. Uğur Dündar, “Ben yazmayayım, ama senin reklamını yapayım” diyor..

İş Rahmi Turan’a kalıyor..

Ne diyeyim, başınız dönmedi ise, Sözcü’nün yalanlarına, başka bir gün devam edelim..

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

mutmaine

BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR.....kim söylemiş , merak ediyorum.......! Biri yazsında öğrenelim.

Ali

yakında operasyonu yapan merkez ortaya çıkar merak etme alim, CHP camiası koyun değil
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23