• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Sahtekarlara, şantajcılara inanmayın! Profesör de olsa, avukat da olsa!

08 Şubat 2015
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Sayfalar dolusu haberler.

Saatlerce süren televizyon tartışmaları..

Biri diyor, “Bank Asya’ya el konuldu..”

Öbürü diyor, “Bank Asya kapandı..”

Doğrusunu öğrenmek için..

3.2.2015 tarihli BDDK kararını okuyalım... Görelim ne olduğunu: 

“(...) bilgi ve belgelerin verilen süreye rağmen Kuruma intikal ettirilmediği, (...) bilgi ve belgelerin Kuruma ibrazına ve Kurum tarafından yapılacak değerlendirmeler sonuçlanıncaya kadar, Kanunun 18. maddesi beşinci fıkrası hükmü uyarınca, mezkur ortakların paylarına ilişkin temettü dışındaki ortaklık haklarının Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından kullanılmasına karar verilmiştir.”

Gördüğünüz gibi, ne el koyma var.

Ne de kapatılma..

İmtiyazlı ortaklarla ilgili belgeler BDDK’ya verilmemiş.

Bu sebeple, yönetici değişikliği yapılmış.

Eğer ortakların bilgileri verilirse. Verilen belgelerde, ortakların kanundaki şartları taşıdıkları görülürse.. Yönetim yeniden, yetkili ortaklara devredilecekmiş..

Var mı anlamayan?

Bence olmamalı..

Ama yine de, “Ben anlamadım” diyen varsa, bizlik bir durum yok..

Müracaat, Bakırköy Akıl Hastanesi’ne..

Şimdi bir kampanya başlatıldı.

Profesörler.. Avukatlar.. Şunlar bunlar, konuşturulup.. Vahim bir hukuk yanlışı varmış, yüksek tazminat ödenmesi gerekebilirmiş gibi algı oluşturulmak isteniyor.

Kusura bakmayın, argo ifade kullanacağım; işkembeden sallıyorlar..

Hatta bilerek yalan söylüyorlar..

Devleti şantajlarına boyun eğdirmeye çalışıyorlar..

Önceki gün, cemaatlerinden bir profesörü konuşturmuşlardı.

Dün daha vahim ifadeleri, bir batık bankanın avukatının sözlerinin üstüne başlık yapmışlar.. 

Onlarca ağır ceza mahkemesinde, yolsuzluk davaları sebebi ile sanık olarak yargılanan o avukat demiş ki: 

“Bank Asya’nın eski yönetim kurulu hukuken devam ediyor.”

Bence herkes, istediğini söyleyebilir.

Kimse, bu avukata sorup da, Bank Asya’nın yönetim kurulu üyelerinin kim olduğunu öğrenecek değil.

Bu avukat, istediğini yönetim kurulu üyesi olarak tanıtabilir.

Kendisini takan, dikkate alan varsa, istediğini söylesin.

Amaaa.

Bank Asya’nın kapısında cevşen okuyan saf insanlarımızı kandıracaklar ya..

Bir de tehdide başvuruyorlar..

Yolsuzluk davalarının sanığı olan o avukatın açıklamasını, “Türkiye’nin 4.1 milyar dolar tazminata mahkum olduğu Kentbank davasının avukatı uyardı” üst başlığı ile veriyorlar haberi..

Yalancı ne olsun?

Türkiye’nin 4.1 milyar dolar tazminata mahkum olduğunu ispatlayamazsanız, yalancı olduğunuzu, sahtekar olduğunuzu kabul edecek misiniz?

Daha önce, defalarca yazdığım bir konuda, böylesine pişkince bir yalan söylendiği için, sinirlerim zirve yaptı.

Kusura bakmayın..

Bir çay molası alayım..

Biraz sakinleşeyim.

Şimdi tane tane anlatayım..

Kentbank davasında, AİHM, Türkiye’yi haksız buldu.

Bu doğru.

Ama AİHM, Kentbank’ın istediği 4. 1 milyar doların 1 milyarlık kısmını en baştan reddetti..

Dolayısı ile, 4.1 milyar dolarlık bir tazminat külliyen yalan..

3 milyar dolarlık kısım için ise..

AİHM bir görüş açıklamadı.

“Şimdilik siz gidin, dostça anlaşın gelin. Anlaşamazsanız, bakayım” dedi.

(“3 milyar dolar tümü ile değil de, % 10 kabul edilse bile, o bile çok para.. 300 milyon dolar eder” gibi bir şey düşünmeyin. Bu istekler uçuk, hayali isteklerdir. Uzan da, 15 milyar dolar istiyordu. 20 milyar dolar ayrı bir davada istedi.. Ne aldı? Havasını.. Burda da, belki usuli yanlışlıklar sebebi ile, birkaç bin lira kabul edilirdi ama.. Söylenilen rakamların % 1’ine bile ulaşamazlar).

Eğer Kentbank ve Türkiye devleti anlaşamazsa, AİHM tekrar dosyayı ele alacak ve tek tek masraf kalemlerini inceleyip, bir tazminat miktarı belirleyecekti. Ama Kentbank bu işten bir şey çıkmayacağını tahmin ettiği için.

Yüksek rakamın “büyü”sünü kullanmak için.

Tek kuruş tazminat almadan..

Devletle uzlaşmaya gitti.

Sanki istediği rakam kabul edilmiş gibi bir hava oluşturdu.. 

“Gerçekte tek kuruş almadı da. Başka bir şey de mi almadı” diyeceksiniz.

Evet başka bir şey aldı.

Zimmetten yargılandıkları davadan, BDDK’nın feragat etmesini istediler. BDDK da feragat etti.

Dosya şimdilik bu şekilde kapandı.. (Kapanmadı ama. Devamı ayrı bir yazı konusu..)

Şimdi demek ki, ne imiş?

Kentbank’tan dolayı 4.1 milyar dolar tazminat kazanma iddiası palavra imiş.

Bunu söyleyen Zamancılar, ahlaksızca bir algı operasyonu yapıyorlarmış.

**

Not: Mustafa Süzer, tam da 17 Aralık operasyonu başladığı gün, Fetullah Gülen’in misafiri idi. Niye ki acaba? Şimdi Bank Asya’ya destek veren avukatı, biliyordur belki.. “Biz avukat olarak halledememiştik. Sağolsun hocaefendi sorunu çözdü. Patron da kendisine, ...”

“...” olan yeri, artık kendisi doldursun.. Avukat.. Mustafa Süzer.. Veya.. Fetullah Gülen!

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23