• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

Yeller perişan, yerler perişan, gökler perişan, Fetullah perişan!

02 Eylül 2016
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Pensilvanya’daki zat, dün yine hem pişmanlık hem meydan okuma içerikli bir sohbet yapmış..

Sohbetin başında..

“Suzî’den” diyerek bir şiir okuyor..

“Yağmıyor yağmurlar bitmiyor lale

Acaba hâlimiz böyle mi kala

Rahmet deryasından gelen bu ele

Seherlerde esen yeller perişan”

Sonrasında kendisi kaptırıp gidiyor:

“Yerler perişan.. 

Gökler perişan.. 

Bulutlar perişan.. 

Dolayısıyla insanlar perişan..”

Doğrudur..

Perişan olmuştur, Pensilvanya’daki zat..

Perişan olmuştur da.. 

Önemli olan, perişanlıktan ziyade. Perişanlığı hakedip haketmediğidir..

Dersaneleri vermemek üzere çıktığı yolda.. Her şeyi kaybetti..

Dile kolay..

Çevre Bakanı dün açıkladı..

12 milyar liraya yakın bir malvarlığına, Hazine adına el konulmuş..

Tahminim, bir o kadar da, konulacak malı sırada bekliyordur..

İşin maddi boyutu bir yana..

Sonuçta zaten o malvarlığı.. Alınteri dökülerek kazanılmış değildi.. Ordan zekat.. Burdan fitre.. Şurdan kurban parası.. Olmadı himmet.. 

Böyle böyle edinilen bir malvarlığı..

Dolayısı ile, kaybedilen malvarlığına üzüleceklerini de hiç sanmıyorum..

Ama..

5 bine yakın hakim ve savcı..

200’e yakın general..

20 bine yakın polis..

Böyle böyle gidiyor liste..

Esas perişanlık, bunların kaybında olsa gerek.

İyi de..

Daha 20’li yaşlarda, iktidarı değiştirmeyi kafaya koyan ve bunu kendi ağzından açıklayan bir büyük adam(!) olarak..

Kimi sempatizanlarına göre mehdi.. 

Kimi sempatizanlarına göre (haşa) peygamberlik iddiasındaki birisi için..

Biraz geç kalmış “perişanlık açıklaması” değil mi bu?

O büyük iddiaları olmayan nice insanlar size..

Bugün geleceğiniz noktayı 17 Aralık’tan önce haber verirken..

Siz kulak arkası ettiniz..

“Binde birini tanımam” deyip, adamlarınızın yaptığı kirli operasyonları bir yandan alkışlarken, diğer yandan inkar edip, insanları enayi yerine koydunuz..

Şimdi diyorsunuz ki: “Yerler perişan.. Gökler perişan.. İnsanlar perişan..”

Evet.. Perişan oldunuz.,.

Ama hâlâ tövbe edip..

“Perişanlığımız bu kadarı ile kalsın” demiyorsunuz.

Hâlâ ısrar ediyorsunuz. Hâlâ inat ediyorsunuz..  Hâlâ din istismarı yapıyorsunuz...

İşte “perişanlık” şiirinden hemen sonra, kendisini Pensilvanya’da sağlama alıp, Türkiye’de ateşe attığı tabanına gönderdiği avunma mesajı:

“Ey evleri basılanlar, eşkıya gibi takibe uğrayanlar, sorgu sualsiz derdest edilip içeriye atılanlar, Peygamber’in size müjdesi var. O size yar, varsın alem olsun ayar!”

Pensilvanya’dan konuşmak kolay..

Başkalarına “Peygamber müjdesi”ni hatırlatmak kolay..

Sen niye Pensilvanya’dasın?.. Sen niye “Peygamber müjdesi” için Türkiye’ye gelmiyorsun, be adam?

Peygamber yolunda olduğuna inanıyorsan.. Gelirsin buraya..

Şurda kalmış üç günlük ömrün..

Kim ne yapacak ki sana?

Pensilvanya’daki zat, FETÖ’nün el konulan malvarlığı için de şu yorumu yapıyor:

“Milletin alın teriyle, bizim hepimizin kazma ve manivelayla çalıştığımız gazete binaları, okul binaları, yurt binaları, amele gibi çalıştığımız yerler..”

17 Aralık’tan önce, bu savunmayı yaptığınızda..

Biz de inanırdık size..

17 Aralık’tan 5 gün önceki.. Samanyolu Haber’de Akit’e saldırıp.. Ardından da telefona bile çıkmadığınız şu iğrenç örneğe rağmen..

Samanyolu Haber’de Gültekin Avcı’nın moderatörlüğünde bir program.

Dersaneler tartışılıyor..  Akit’e çakıyorlar.. İftira ediyorlar.. Bir defa değil, iki defa değil.. Hiç adetim olmadığı üzere, telefonu açıp gazete adına cevap vermek istiyorum..

Olumsuz cevap alıyorum..

“İlerde unuturum” düşüncesi ile.. Muhataplarımızın “Haberimiz yoktu” dememeleri için..

Bir de mail yazıyorum..

Dün notlarımı karıştırırken gördüm, bu maili size de bire bir aktarmak istedim..

Mail şöyle:

[email protected] ,

12 Aralık 2013 00:14

Hidayet bey.. Metin bey.. Teoman bey, 

samanyolu haber’de derin bakış programında, defalarca akit gazetesinin ismi geçmesi üzerine, canlı yayına bağlanmak üzere televizyonunuzu aradım.,

Santraldeki Ahmet isimli çalışanınız, canlı yayına kimsenin bağlanamayacağını söyledi. ısrar ederek, rejiye sormasını rica ettim. Hatta o ara, program reklama geçtiği için Gültekin beye de sorulmasını rica ettim. Gazetemize iftira edildiğini, yanlış ifadeler kullanıldığını söyledim.

Rejiye sormak üzere beklememi söyledi.

Ancak döndüğünde, programa bağlamak istemediklerini söyledi. Israrım üzerine bu cevabı, Gültekin beyin verdiğini söyledi..

Vaktin kısa olduğunu söylemiş. Şu an itibariyle program tekrar başladı ve 15 dakika oldu. Program devam ediyor..

bu uygulama hakkaniyetli bir uygulama değildir.  bu uygulama, müslümanca bir tavır değildir.

Bu tavır ile, çizmeye çalıştığınız ‘hoşgörü’ görüntüsünün uzaktan yakından ilgisi yoktur.

Canlı yayında bir gazeteye defalarca ismini vererek küçük düşürmeye çalışın.

Alaya almaya çalışın. Cevap hakkını da kullandırtmayın.

Ben ise, Hocaefendinin açıklamasını daha dün yayınladım. Fırat eğitimin bir açıklamasını önceki gün ve bir açıklamasını da yarınki gazetede yayınladım.. saat 00.15

Ali karahasanoğlu

Akit gazetesi yazıişleri müdürü”

“Hidayet Bey” dediğim, Hidayet Karaca.. 1.5 yıldır tutuklu.. “Metin Bey” dediğim, Metin Yıkar.. Halen kaçak.. 

Akit’e yaptıkları, çok sıradan bir vicdansızlıktı.. 

Diğer yaptıkları zalimliklerin, cinayetlerin yanında, hiç önemi olmayan bir nobranlıktı..

Ama ben, çok ağrıma giden, bire bir yaşadığımı aktarıyorum.. Diğerlerini siz tahmin edebilirsiniz artık.

“Yerler perişan.. Gökler perişan.. İnsanlar perişan”ın sebebini ben anlayabiliyorum.. 

Onun içindir ki, beyaz saçlarını sarıya boyatan, ama yine polisten kaçamayan Gültekin Avcı için.. “İçi cız eden bir kardeşi” olmak istiyorum..

Olamıyorum!

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23