• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

“Yol olur” diyemedik, hainlere fırsat verdik!

08 Mart 2020
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

Meşhur fıkradır..

Hatta, fıkradan bağımsız olarak, atasözümüz haline gelmiştir..

Değişik versiyonları da vardır.

Kimisinde sakalın üzerinden geçen fındık faresi üzerinden anlatılır..

Kimisinde yorganın üzerindeki pire üzerinden anlatılır..

Fareden tiksinenler için..

Ben ikinci şekli ile aktarayım..

Nasrettin Hoca, henüz ışığını tamamen söndürmeden uzandığı yatakta, yorganının üzerinde bir pire görür.. 

Görür görmez de, pire zıplar, kaçar..

Hoca yüzyıllar boyu, bizlere, sizlere ders verecek ya..

Hemen yorganı toplar, sönmek üzere olan ocağa atar..

Hocanın eşi, “Ne yaptın Hoca. Yorganı niye yakıyorsun” diye sorar.

Hoca, yorganı yakmasının sebebini şöyle açıklar: “Yorganın üzerinde bir pire vardı, zıpladı kaçtı..”

Hocanın eşindeki hayret daha da artar..

Sorar: “Bir pire, yorganın üzerinden zıpladı diye, yorgan yakılır mı, hiç? Kirlendiğini düşünüyorsan, yıkardık!”

Hoca, yüzyıllar öncesinden bizlere de dersi vermiş:

“Ben yorgan kirlendi diye yakmıyorum.. Diğer pireler de görür, burayı yol yaparlar, onun için yorganı yakıyorum” demiş..

Gerçekten de, küçük küçük gibi görülen yanlışlara karşı, bazen sert müeyyideler uygulanması zorunlu.

Hele hele devlet işlerinde..

Devletin güvenlik konularında..

Hatalara karşı toleranslı olmak..

Acıma duygusu ile hareket etmek..

Sessiz kalmak..

Görmezden gelmek..

“Yol olmak”la sonuçlanabilir..

Yanlışlar “alışkanlık” haline gelebilir..

Konuyu nereye getireceğim?

17-25 Aralık darbe girişiminde başarısız olacaklarını anlayan CIA destekli FETÖ, hemen iki hafta sonrasında, yeni bir darbe girişimi operasyonu ile karşımıza çıktılar..

Bu sefer hedeflerinde bakanlar değil..

Devletin istihbarat teşkilatı MİT vardı..

Alçakça bir kumpas ile..

MİT operasyonuna imza attılar..

MİT tırları ile, Suriye’de DAEŞ’e silah yollandığı ahlaksız iftirasına başvurdular..

MİT’in içinde adamları vardı.

Emniyet’te zaten cirit atıyorlardı..

Yargı derseniz, hakimi de savcısı da adamları idi..

Böylesi bir yapının elinden, ne MİT kurtulabilirdi, ne Başbakan..

Öyle düşünüyorlardı.. 

MİT’in organize ettiği bir Tır’da, silah olduğu iddiası ile, emniyet-yargı-jandarma ve MİT’i karşı karşıya getirdiler..  

Şimdilerde siyasi iktidara destek verdiğini söyleyen Aydınlık grubuna da, MİT tırları ile silah taşındığı iftirasını manşete taşıttırdılar.

İşe bakın ki, FETÖ’nün kendi yayın organlarında bile yayınlanmayan şekli ile, Nasreddin Hoca’nın fıkrasındaki “pire”, Aydınlık gazetesinde karşımıza çıkarıldı.

Siyasi iktidara karşı saldırı dört koldan yürütüldüğü için ve özellikle de yargı dahi FETÖ’nün elinde olduğu için, o tarihte bu “pire” ve üzerinden geçtiği yorgan hakkında gerekli yargısal süreç işletilemedi..

Sonra bu yorgan, yol yapılmak istenildi. 

Devletin istihbarat teşkilatı hakkında haberler, sıradan bir kurum hakkında yapılan haberler muamelesine tabi tutulmak istendi.

Rusya’nın, binlerce kilometre öteden gelip, Suriye’de niçin var olduğunun sorgulanamadığı dünyamızda..

İran’ın, sınırı olmayan Suriye’de niçin bulunmak istediğinin tartışılamadığı dünyamızda..

ABD’nin 10 bin kilometre öteden gelip, karıştırmak istediği Suriye’deki nihai hedefinin ne olduğunun konuşulamadığı dünyamızda..

Sadece var olmaları değil, konu...

Daha ötesini de söyleyeceğim..

Rusya’nın milyarlarca dolarını, bu gerekçesi izah edilmeyen Esed rejimi savunması için harcadığı bir dünyada..

İran’ın, kendisine yönelik farklı sebeblere dayalı ambargolara, yaşadığı imkansızlıklara rağmen, Suriye’deki askeri rejimi koruma amaçlı olarak, ülkesindeki generalleri görevlendirdiği bir dünyada..

Amerika Birleşik Devletleri, binlerce tır silahı, hem de bedava olarak, PYD’ye verip, bunun arkasında hangi amacın yattığını açıklayamadığı bir dünyada....

Biz takıldık, “MİT tırlarındaki ilaçlar, nereye gidiyor, kime gidiyor, niye gidiyor”a..

Ve böyle bir dünyada, başladık, kendi ülkemizin istihbarat teşkilatını, mensuplarını hedef haline getirmeye..

Ve nihayetinde..

Libya’da verilen iki şehid sonrasında yaşadıklarımızla, “yol yapılmak istenilen yorgan”da artık hiçbir kural, hiçbir etik kavramın dikkate alınmadığını gördük..

Libya’da görev yapan bir MİT mensubunun, adı, fotoğrafı, ailesinin, hatta mezar yerinin haber yapılmasının gazetecilik ile ne ilgisi olabilirdi ki?

PYD’ye verilen ve “kimse bizden hesap soramaz” edası ile dünyanın gözünün önünde cereyan eden olayların arka planını sorgulayamayanlar, bir MİT mensubunun ailesi ile görüşüp, neyi hedefliyor olabilirlerdi ki?

Yiğitseniz. 

Gazeteci iseniz.. 

Gidin, PYD’ye sorun, “Bu tırlar dolusu silahları, ABD’den ne karşılığında aldınız?”

ABD’li şaklabanlara sorun: 

“Bu tırlar dolusu silahları, bedavaya niye veriyorsunuz? Aslında yapmak istediğiniz nedir?”

Bunu sorgulayamayanlar..

İki ayda bir yaptıkları haberlerle, “ABD düşünce kuruluşunda konuşan Rubin dedi ki: ... “ cümleleri ile, “Erdoğan devrildi, devriliyor, devrilmesi an meselesi” haberleri ile ihanetini tescilleyen karanlık odanın, şimdi işi getirdiği noktaya bakın..

Ülkesi için can vermiş devletin istihbarat görevlileri, uluslararası arenada Türkiye aleyhine kullanılmak üzere, kimlikleri ile deşifre edilmeye çalışılıyor..

Sınır ötesinde bulunan askerlerimizin görevini kolaylaştırmaya çalışan istihbarat elemanları deşifre edilerek, askerimizin varlığı da tehlikeye atılmak isteniyor..

Karanlık odanın yetkilisi ile, hayatında yaptığı toplam haber sayısı 25’i geçmeyen bir bayan muhabir tutuklandı..

Hain amaçla yapılmış haber, hakim kararına rağmen yayından kaldırılmayınca, siteye erişim de engellendi...

Keşke Türkiye, ilk “Mit Tırları haberi” yapıldığında, “yol yapma” amaçlı hareket edenlere karşı gerekli müeyyideyi uygulayacak güçte olsa idi..

O gün, gereken yapılsa idi..

Sonraki süreçte, aynı ihaneti yapmaya, Cumhuriyet gazetesi kalkışmasaydı..

Şimd odatv, onları izlemeseydi..

Kendi ülkesine ihanet eden, gazeteci sıfatlı kişiler üzerinden, meslek yaralanmasaydı..

Belki Türkiye de, hedeflerine çok daha emin adımlarla yürürdü.

Kimbilir belki, askerimizin şehadet haberleri, çok daha sınırlı olurdu..

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Erdogan'dan...

#Batida bu tur olaylar oldugununda mahkeme falan olmaz, fail kalp krizi, kaza gecirir, intihar eder sessizce ortadan koybolur. Odatv ilk gunden itibaren Mossad'in Turkiye subesi gibi yayin yapar-israil medyasini yakindan takip eden herkes bunu bilir. Her seyi yargiyla kanunla yasayla cozemezsiniz. Sayin Erdogan'in tek kusuru, hakedene hakettigi cezayi vermiyor. curuyen elma sebetten atilir, kangren olan uzv kesilir.

Erdogan'dan...

#Batida bu tur olaylar oldugununda mahkeme falan olmaz, fail kalp krizi, kaza gecirir, intihar eder sessizce ortadan koybolur. Odatv ilk gunden itibaren Mossad'in Turkiye subesi gibi yayin yapar-israil medyasini yakindan takip eden herkes bunu bilir. Her seyi yargiyla kanunla yasayla cozemezsiniz. Sayin Erdogan'in tek kusuru, hakedene hakettigi cezayi vermiyor. curuyen elma sebetten atilir, kangren olan uzv kesilir.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23