• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Karahasanoğlu
Ali Karahasanoğlu
TÜM YAZILARI

“Zor soru”da sorulmayan soru: FETÖ’cü hakimi tanır mıydınız?

25 Ekim 2016
A


Ali Karahasanoğlu İletişim: [email protected]

“Küçük küçük eleştiriler”le ilgilenmeyince..

O küçük küçük eleştiriler, bir bakıyorsunuz, “devasa suçlamalar” için kapı aralıyor.

Görmezden gelinecek kadar önemsiz konulardaki basit isnatlar..

Bir gün bakıyorsunuz, “kocaman yalanlar” olarak karşımıza çıkmış.

Terör örgütü PKK ekseninde, destekçilerin söylemlerini bu bağlamda değerlendirebiliriz.

Gerekli cevap verilmeyince..

O kadar ileri gidiyorlar ki..

Resmen silahlı teröristleri savunur hale geliyorlar..

Somut olay, Kerem Altıparmak isimli bir sözde bilim adamının..

Koç beslemesi Cumhuriyet gazetesinde çıkan röportajı.

“Zor soru” başlıklı röportajda, şöyle tanıtılmış Altıparmak: “Twitter ve YouTube’un açılmasını sağlayan kararlar başta olmak üzere basın ve internet özgürlüğü ile ilgili mücadelenin önemli isimlerinden olan Altıparmak..”

Oysa..

Hafta içinde bir hakimin itirafları medyada yayınlandı..

YouTube kararının nasıl verildiğini ayrıntıları ile anlattı, FETÖ’cü hakim..

FETÖ’ye bağlı hangi abinin aradığını.

Nerede buluştuklarını.

Kararı hani yönde vereceği konusunda talimatın ne olduğunu..

Uzun uzun anlatmıştı FETÖ itirafçısı hakim..

Bu durumda, röportaj yapan Cumhuriyet muhabirine düşen ne?

Aktüel tartışmanın göbeğindeki soruyu sormak..

Kerem Altıparmak’a, “YouTube kararının iptali için dava açmıştınız.. Aynı konuda açılmış bir davayı karara bağlayan bir hakim de, itiraflarda bulundu.. FETÖ’nün baskısı ile karar verilmiş. Bildiğiniz ne var?” diye sorması gerekirdi..

“FETÖ’c hakimi tanır mıydınız” diye sorması gerekirdi..

Soramamış.

Ama sayfanın başına “Zor zoru” ibaresini koymasını bilmişler.

“Zor soru”yu geçelim..

“Kolay çarpıtma”ya gelelim..

Nedir o kolay çarpıtma?

Özgür Gündem’in kapatılmasını, basın organlarına baskı olarak göstermek..

Sıradan bir cümle ile, “Özgür Gündem kapatılmamalıydı” dese..

 “PKK’lıların söylemini tekrarlamış” derdim..

Ama bilim adamı kisvesi ile..

Bildik pozlarda..

AİHM’den kararlarla destekleyerek..

Öyle güzel sunumlarla bunu savunuyor ki..

Arada yapılan çarpıtmaları, kaçırıyorsunuz..

Haksızlık etmemek için, bire bir alıntılayalım..

Soru şu: “Özgür Gündem terör örgütünün yayın organı olduğu iddiasıyla kapatıldı ve bu atmosferde çokça tartışılmadı. ‘Terör örgütünün yayın organı kapatılmasın mı?’ diyenler oldu. Sizce nedir oradaki ifade özgürlüğü meselesi?”

Güzel bir soru..

Cevap da şöyle: 

“Eğer bir yayın organı terörle mücadele kapsamında değerlendirilebilecek yayın yapıyorsa bunun yaptırımsız kalmaması çok mümkün değil. O haberle o yazıyla ilgili yaptırım uygularsınız.”

Altıparmak, çarpıtmanın ısınma turlarını yapıyor..

Isınma turlarında da, “Hangi haberde teröristlik vara, ona ceza verin” diyor..

Gazetenin başından sonuna kadar hepsi teröristlikse, ne yapılacak? Yine tek tek dava açılıp, ceza verilecek. Bir nüsha için 10 dava olunca da.. Altıparmak’ın ikiz kardeşi çıkacak sahneye.. “Bir gazeteye 10 dava olur mu?” diyecek..

Bunların taktiği budur.. Kafa yapıları budur..

Ama daha önemlisi..

Yapılan çarpıtma.. Söyledikleri yalanlar..

Onu da alıntılayalım..

Altıparmak, Özgür Gündem için “Örgüte yakın haber yaptığı söylenebilir” diyor..

Dikkat edin, “terör örgütü” değil.

Sadece “örgüt.”

Sonra da kimsenin bilmediği şu bilgiyi(!) paylaşıyor: 

“5 olayın 3 tanesini de sadece ve sadece Özgür Gündem haber yapmış. Bunların içinde karakolda tecavüz var, Kuşkonar köyünün bombalanması var, kayıp vakaları var. Özgür Gündem olmazsa bunun haberleştirilmesi mümkün değil. Bugünkü medyanın haline bakın. IMC, Hayatın Sesi TV, Özgür Gündem’i kapatmışsınız. Türkiye’de insan hakları ihlallerini kim haberleştirecek?”

“Nedir burdaki yalan” diyeceksiniz..

Yalan söylemek için, baştan aşağıya uydurma bilgi vermeniz gerekmez ki..

Bir olayın, yerini, zamanını değiştirseniz.

Onunla da “yalan”ı söylemiş olursunuz..

Burda yapılan ne?

AK Parti dönemindeki Özgür Gündem’in teröristliği savunan yazılarını görmezden gelip..

AK Parti iktidarı öncesinde Özgür Gündem’in yaptığı haberlerle bu terörist gazetesini temize çıkarmak..

Somut örnekler neler?

Karakolda tecavüz.. Ne zamanın işi? AİHM’de karara bağlanan, 2000 öncesi..

Kuşkonar köyünün bombalanması.. Ne zamanın işi? 1994’ün..

Kayıp vakaları.. Ne zamanın? Hurşit Külter’i saymazsanız.. Onlar da 2002 öncesinin..

Hurşit Külter’in de ne olduğu, bir hafta önce çıktı ortaya.. Kayıp numarası ile, Irak’ta tatil yapıyormuş!

O zaman?

O zaman, 2016’nın Türkiye’sinde.. Köyler bombalanmıyor iken.. Kayıplar yok iken.. Karakollarda tecavüz yok iken.. “Biz doğru haberi nereden okuyacağız” gerekçesini öne sürüp...

Teröristleri “Gerilla” diyerek kutsayan kağıt parçasını savunmak ne demek?

Elinde silah olan katilleri kahraman gibi gösteren paçavrayı gazete olarak görmek ne demek?

2000 öncesinde, Kürtçe müzik dinleyemeyen.. Kürtçe şarkı söyleyemeyen.. Kürtçe TV’si, radyosu olmayan bölge halkı için, Özgür Gündem’in belki bir yeri olabilir..

Ama..

Kürtçe TV’lerin 24 saat yayın yaptığı Türkiye’de..

Özgür Gündem’deki PKK’yı aklayan haber görüntülü propagandaları, ne ile savunacaksınız?

İster, “Zor soru”dan muaf tutulan Altıparmak cevap versin..

İsterse, Koç’un beslemesi, Cumhuriyet’çiler cevaplasın..

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23