• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Osman Aydın
Ali Osman Aydın
TÜM YAZILARI

Cerrahpaşa Hastanesi üvey evlat mı?

04 Nisan 2018
A


Ali Osman Aydın İletişim: [email protected]

AK Parti iktidarında en başarılı alan nedir derseniz,

pek çok insan en başarılı işlerin sağlık sisteminde yapıldığını söyleyecektir. 

Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde, insanların sağlık hizmetinden nasıl kolaylıkla yararlandıklarını görme fırsatım oldu.

İnsanlar gerçekten memnun…

Diledikleri gibi tedavi olabiliyorlar.

Hem de en güzel, en modern mekanlarda…

Hele ‘Beş yıldızlı otel konforunda olacak’ denilen Şehir Hastaneleri var ki, gerçekten bu tanımlamayı hak ediyorlar…

Mekandan donanıma kadar sağlık sistemimiz çok önemli atılımlar yapmışken bütün bu dönüşümden payını alamayan galiba bir tek Cerrahpaşa Hastanesi…

Bir okuyucumuz gece dört sularında gittiği Cerrahpaşa Hastanesinin acil servisinde karşılaştığı manzarayı bizimle paylaşmış. Hakikaten insanın inanası gelmiyor.

Patlak su boruları, dökülmüş sıvalar, çalışmayan klozetler, kırılmış fayanslar, karanlık koridorlar, duvarlardan fırlamış kablolar, her yerde karşınıza çıkan kediler ve geceleri daha bir itici hale gelen eski bir bina

Ülkemizin ve hatta Avrupa’nın en önemli hastanelerinden birini tasvir eden bu tablo sağlık sisteminde gerçekleştirilen reformlara yakışmıyor doğrusu.

Sağlık Bakanlığı çok önemli işlere imza atarken, Cerrahpaşa gibi yüz akı doktorları bünyesinde barındıran bir kurumun, mekânsal ihtiyaçlarını unutmuş olamaz.

O halde Cerrahpaşa’nın özellikle eski hizmet binalarının, derhal prestijine yaraşır bir yapıya kavuşturulması gerekiyor.

Kars’ta, Van’da yaşayan vatandaşlarımız hangi kalitede sağlık hizmeti alıyorlarsa İstanbul’un göbeğindeki vatandaşlarımızın da aynı kalitede hizmeti alması gerekiyor.

“KUDÜS’Ü, MEKKE’Yİ, İSLAM’I KAYBETMEK!”   

Esenyurt Belediye Başkanı AK Partili Ali Murat Alatepe, Esenyurt’u kastederek, 'Burayı kaybedersek Kudüs'ü, İslam'ı ve Mekke’yi kaybederiz' demiş.

Bence bir belediye başkanı seçim bölgesini kaybetmekle “İslam’ı kaybetmek” ( O da neyse) arasında böyle tuhaf, zorlama, rahatsız edici ve hamaset dolu bir bağ kurmaktan ısrarla kaçınmalı.

Ve daha çok şu soruya odaklanmalı...

“Biz seçimleri kaybettiğimizde alçakgönüllülük, dürüstlük, tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruma, kamu malını israf etmeme, emaneti ehline verme, adil idare ve şeffaf yönetim ilkeleri kaybedecek mi?”

ÇOK “ÜNLÜ”KAVGALAR

Gençlerin hayranlıkla takip ettiği popüler müzisyenler, Musiki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği'nin (MSG) 10. Genel Kurul seçimleri için bir araya gelmişler.

Böyle bir topluluktan ne beklersiniz?

Medenice konuşmalarını, uygarca anlaşmalarını, değil mi?

Ama onlar ne yapıyorlar?

Yaptıkları ilk ciddi işte…

Ağızlarını açar açmaz…

Acımasızca saldırıyorlar, çirkince suçluyorlar, kabaca hakaret ediyorlar…

Hani bu ünlü kişiler en insancıl, en medeni, en kibar, en toleranslı, en sevgi kelebeği diye vatandaşın gözüne gözüne sokuluyordu.

Ağızlarından medeni, modern, çağdaş yaşam, barış, sevgi, hoşgörü kelimeleri eksik olmuyordu…

Nerede kaldı o barışçıl demeçler, çağdaş edalar, nazik ifadeler….

Dahası aynı kişiler Cumhurbaşkanını hoş görülü olmamakla, uzlaşı aramamakla, memleketi germekle suçlayıp durdular özellikle gezi gibi süreçlerde…

Görüyoruz ki ünlülerin gerçek yüzünü görmek için “gezi”ye falan gerek yokmuş.

Siz bu ünlülere mikro ölçülerde de olsa bir iktidar alanı gösterin yeter…

Maskeler anında nasıl iniyor izleyin…  

İKİ SORU SORMUŞTUK…

Demiştik ki “Kanal D Haber’in, videoları bağlamından koparıp, maksatlı bir şekilde kesip biçerek yaptığı, ‘halkı kin ve düşmanlığa kışkırtmak’ değil mi? Bir insanın söylediği şeyleri çarpıtarak, söylemek istediğinin dışında bir şey söylüyormuş gibi kamuoyuna sunmanın kanuni bir bedeli yok mu?”

Ve eklemiştik, “Acaba savcılarımız, Nurettin Yıldız’a soruşturma açma konusunda gösterdikleri sürati, Ahmet Hakan’ın başında olduğu Kanal D Haber’in insan onurunu hedef alan haber politikalarıyla ilgili de gösterecekler mi?”

Ve savcıları bu itibar suikastına seyirci kalmamaya davet etmiştik.  

Diğer sorumuzu “Sen Anlat Karadeniz’de Yine Skandal!” yazısında sormuştuk…

Balıkesir’de gerçekleşen bir katliamda, katil maktullerin görüntülerini çekip nasıl paylaştıysa, “Sen Anlat Karadeniz”deki başrol oyuncusu da vurduğu adamın görüntülerini çekerek öyle paylaşmıştı.

İki psikopatça olay da tıpa tıp aynı şekilde cereyan etmişti.

Tek fark, aralarındaki birkaç günlük süreydi.

Biz de bunun üzerine “ Balıkesir’de işlenen korkunç fiilin aynısını, dizinin örnek gösterilen karakterine işletmekle bu tüyler ürpertici psikopatlık gösterisini kanıksatmak mı istiyorsunuz?” diye sormuş ve yapımcılardan bir açıklama istemiştik…

Savcılardan da yapımcılardan da sorularımıza cevap alamadık.

Hiç şaşırmadık…

Bizde ancak, İktidar bir şeyi soruyor ya da kurumları göreve davet ediyorsa gereği yapılır…

Vatandaş da kim oluyor ki?

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23