• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Osman Aydın
Ali Osman Aydın
TÜM YAZILARI

CHP seçimlere ne zaman hazır olur?

20 Nisan 2018
A


Ali Osman Aydın İletişim: [email protected]

Cumhur ittifakı ekonomik dar boğazı aşmak ve toplumsal gerginliği sağaltmak için kolları sıvamak durumunda kaldı. Çok yakında seçim var…Her hafta pek çok il, ilçe kongresini miting havasında geçiren iktidar, süreci fiilen başlatmış durumda zaten. CHP ise son yetmiş yılın tüm seçimlerinde olduğu gibi ne zihnen ne de örgütsel olarak hazır seçimlere...

Çünkü CHP’nin bir seçime hazır olmasının bazı geleneksel şartları var…

Nasıl mı?

Şöyle…

1930’da, Eylül ayının son günlerinde başlayarak 20 Ekim’de sona eren, yine böyle çok tantanalı bir seçim yaşanır.

İktidar ve Serbest Cumhuriyet Fırkasının temsil ettiği genç muhalefet, belediyeler için yarışırlar.

Ülke atmosferi, adeta mutfakta açık unutulmuş doğalgaz gibi her an infilak etmeye hazırdır. Zira Serbest Cumhuriyet Fırkasının iktidarı paniğe sokan meşhur İzmir olayları yatışalı henüz bir ay olmuştur.

Git gide tehlikeli hale gelen siyasal iklimi değerlendiren Mustafa Kemal, muhalefetin lideri Fethi Okyar’a şöyle der: “Ben iki fırkaya yardım edeceğimi söylemiştim. Görüyorsunuz ki, siz benim yardımıma muhtaç değilsiniz (İzmir’de halkın SCF’na gösterdiği teveccühü kastederek). Halk size doğru akıyor. Desteğe öteki fırka muhtaçtır… Ben artık biraz tarafgirlik yapacağım. Yoksa halk fırkası yıkılacak.”

Böylelikle seçimlerin kaderi tayin edilmiş olur tabii.

Bundan sonrasını Hasan Rıza Soyak “Atatürk'ten Hatıralar” adlı kitabında şöyle anlatıyor: “Paşa bana sordu, ‘Hangi taraf kazanıyor?’ Ben de bunun üzerine ‘bizim taraf tabii Paşam’ dedim. Paşanın güldüğünü ve kendisine şunu söylediğini belirtiyor Soyak: ‘Hayır efendim; hiç de öyle değil! Hangi fırkanın kazandığını ben sana söyleyeyim; kazanan idare fırkasıdır çocuk! Yani jandarma, polis, nahiye müdürü, kaymakam ve valiler. Bunu bilesin…”

CHP işte böyle bir geleneğe yaslanıyor.

Bu unsurlar olmaksızın girilen her seçim kaçınılmaz olarak CHP için erken ya da baskın seçim anlamına geliyor.

“DİRİLİŞ ERTUĞRUL”DAKİ ŞİDDET SAHNELERİYLE İLGİLİ NE Mİ DÜŞÜNÜYORUM?

Bazı okurlar TRT’nin fenomen dizisi Diriliş Ertuğrul’daki şiddet sahneleriyle ilgili videolar göndermişler.

“Bu sahnelerle ilgili ne düşünüyorsunuz?” diyorlar.

Evet çok sert…

Evet çok kanlı…

Evet çok vahşi…

Saadettin Köpek’in kellesi dizi boyunca kesilen kaçıncı kelleydi, bilemiyorum.

Ama görüp emin olduğum bir şey var ki gereğinden fazla kan ve şiddet var dizide. ‘Tarihi dizi yapıyorum’ diye, ‘savaşın gerçekleri bunlar’ diye ekranda bu kadar sert şiddet sahnesi olması hiç uygun değil.

Kim için?

Öncelikle çocuklar ve gençler için ve elbette yetişkinler için…

Ekranı düzenleyen RTÜK yasaları içinde uygun olduğunu söylemek mümkün değil…

Çukur ‘da, Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ da estetize edilen şiddet ne kadar yıkıcı ise Diriliş Ertuğrul’daki şiddet sahneleri de o kadar yıkıcı ve zararlı…

“MEHMED BİR CİHAN FATİHİ” BİTİYOR MU?

Kanal D’nin büyük umutlarla sezon ortasında oyuna sürdüğü dizi, arkasında büyük bir hayal kırıklığı bırakarak erken finale doğru hızla ilerliyor.

Biz Fatih’in ruhuna yabancı insanların Fatih ile ilgili bir dizi yapmalarının sırıtacağını, işin mekanik olacağını, kabak tadı vereceğini söylemiştik.

Nitekim öyle de oldu.

Dizinin “Muhteşem Yüzyıl’dan kopyalanmış görselliği kadar, Osmanlı dünyasına oryantalist gözlerle bakması ve yüzeysel oyunculukları da büyük eleştiri aldı.

Hele Fatih gibi bir dehanın cılkı çıkmış klişelerle yansıtılmaya çalışılması seyirciyi ciddi anlamda rahatsız etti. Senaryonun arkasından da gezi kahramanı (!) biri çıkınca seyircinin sabrı iyice taştı.

Televizyonun uzak ara en büyük bütçeli yapımı şuan ekran ömrünün uzatmalarını oynuyor.

Demek ki, bir yıl önceden abartılı bir şekilde dizi tanıtıma başlamak, seyirci beklentilerini tavana çıkardığı için propaganda, projenin aleyhine de dönebiliyormuş.

Demek ki, popüler oyuncuları göz alıcı kostümlerle bir diziye tıkıştırmak o projeyi kurtarmaya yetmiyormuş.

Demek ki, reklam numaralarından, sosyal medya tanıtımlarından, asparagaslardan medet ummak yerine senaryoyla adam akıllı uğraşmak, taklitçilikten kaçınmak gerekiyormuş.

Darısı diğerlerinin başına…

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23