• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ali Osman Aydın
Ali Osman Aydın
TÜM YAZILARI

“Mustafa Keser’in askerleri” süngü hücumunda…

04 Haziran 2018
A


Ali Osman Aydın İletişim: [email protected]

Geçtiğimiz hafta “Ünlülerin uyuşturucu koalisyonu” adlı bir yazı yazdık.

Sonrasında kıyamet koptu.

İtiraf ediyorum, bir yazı sonrasında karşı kaşıya kaldığım saldırılardan en organize olanlarından biriydi bu… Vaktiyle “Hürriyet’in eşcinsellik propagandası ve iki yüzlülüğümüz” yazısı sonrasında eşcinsellerin sistemli saldırılarına maruz kalmıştım.  

“Ünlülerin uyuşturucu koalisyonu” yazısı da, hiç öyle bir amacı yokken, televole bebelerini kışkırtmış... Yazıdan sonra, resmen saldırıya geçtiler.

Hayat tarzlarına sadakat konusunda eşcinseller ve hiphopçuları tebrik etmek gerekiyor galiba!..

****

Yüzlerce mail aldım. Çoğu küfür ve bazısı da hakaret içeriyor.

Giyotini sosyal medyaya da kurmuşlar.

Bizi cehaletle, yobazlıkla, sanattan bihaber olmakla, müzikten anlamamakla suçlamışlar.

Hatta birileri hızlarını alamamış ve “aliosmanaydınhaindir” diye bir hastag bile açmışlar. Düşünün, o kadar acımış…

****

Biri şöyle söylemiş: “Rap müziği kötülemek senin haddine mi? Akit kafasına sahip biri olarak, müzikle ilgili hiçbir şey bilmediğine eminim… Senin gibi birinden müziği anlamasını zaten beklemiyorum…”

Kendisine şöyle söyledim: “Şayet Vivaldi, Bach, Mozart, Gabriel Faune, Itri, Handel, Pietro Mascagni, Dede Efendi, Schubert, Ennio Morricone, Kitaro, Hacı Arif Bey, Eleni Karandirou, Aka Gündüz Kutbay, Mahler, Alan Silvestri, Münir Nurettin Selçuk, Dimitri Shostakovich, John Williams, James Horner, Aşık Veysel, Erkan Oğur, Bimen Şen, Kazancı Bedih, Mercan Dede, Neşet Ertaş dinlememiş ve dinlerken de sanatın eşsiz enginlikleriyle temas etmemiş olsaydım, belki Rap müziğe bir miktar kulak kabartabilirdim, belki… Ama maalesef!..”

Kimisi yazıda geçen İŞİD ifadesine takılmış. “Bize İŞİD’ci diyemezsin” demişler…

Okuduğunu anlama konusunda sicili giderek bozulan eğitim sistemimizin ürünü olan bu arkadaşlara Türkçeden Türkçeye tercüme etmek gerekiyor meseleyi. Bakınız, size İŞİD’cisiniz demiyorum, rap müzik,  benim eğlence terörü olarak adlandırdığım popüler müziğin taarruz araçları içinde; en çılgın, en yıkıcı, en marjinal, en saldırgan müzik türüdür demek istiyorum. Teşbih yapıyorum yani… Hecelememe gerek var mı?

“Memlekette o kadar çok şey oluyorken neden bizimle uğraşıyorsun, önce televizyondaki kirlilikle ilgili bir şey söyle” demiş bir tanesi…

Televizyona da, televizyonda olup bitenlere de, çocuk istismarına da, tecavüzlere de, hayvanlara yönelik şiddete ve ekrandaki şiddet meselesine de tepki gösterdiğimiz için bu olaylara da tavır koymak en tabii hakkımız…

BU LİNÇ GİRİŞİMİNDEN ÇIKARDIĞIM SONUÇLAR…

“Zombi yetiştirmenin püf noktaları” gibi yazılarda günümüz gençliğine dair yaptığımız analizlerde hiç de yanılmadığımızı bir kez daha anladım.

Yazılarımızda televizyonla, sosyal medyayla, siber dünyayla, popüler kültürün moda değerleriyle yetişen çocukların giderek zombiye dönüştüğünden bahsediyorduk

Bir kısım gençlik, çoktan dönüşmüş bile…

Gelen mesajların arkasındaki psikopatolojiden benim çıkardığım sonuç bu!

Düşüncelerini sadece küfürle ifade edebilmek, küfürsüz tek cümle kuramamak, hiçbir şeyi anlayamayacak kadar kıt, düşünemeyecek kadar saplantılı ve öğrenmeyecek kadar cehl-i mürekkep olmak zombiliğin özelliklerinden sanırım…

****

Yazılarımızdan birinde popüler kültür istilasının adım adım gerçekleştiğini anlatmak için, “Kıyamet projesi harekete geçti, korkmayın titreyin” demiştik…

Müzik tarzını eleştirdim diye “ölümlerden ölüm beğen”  diyen, deliye dönen, ölüm tehditleri savuran bu kitle kıyamet projesinin başarılı olduğunun bir kanıtı…

Popüler kültürün, modern toplumun yeni dini olduğunu anlatmış, insanların hayatlarında din ile popüler kültürün yer değiştirdiğini, tek belirleyicinin popüler kültür haline geldiğini vurgulamıştık.

Gelen mesajlarda öfkenin kalibresi o kadar yüksek ki bu kadar öfke ancak kutsal bir mesele ile ilgili duyulabilir diye düşünüyor insan.  Tepki gösterenlerden bir tanesi, “kültürümüzü koruyacak gönüllü bir orduya sahibiz” diyor… Oysa ortada müzik türünün, eğlence tercihinin eleştirisinden başka bir şey yok.

****

Gelen yığınla mesajda rap müzisyeninin tutuklanma gerekçesi olan uyuşturucu konusuna hiç girilmemesi de, hayli ilginç…

Asıl mesele uyuşturucu ama onunla ilgili tek kelime edilmiyor.

Bu tablonun ortaya koyduğu bir başka şey ise hayli düşündürücü.

Mesajlarıyla terör estiren bu topluluğun bir kısmı, kendi deyimleri ile “Mustafa Keser’in askerleri” yani, gezi eylemlerinin baş aktörleriymiş…

Sosyal medya hesaplarına baktığınızda küfür yetenekleriyle çığır açan bu mızmız bebelerin, gezi olaylarında kundaklanmış halk otobüsleri önünde ağızlarında bandanayla, muzaffer komutan edasıyla poz verdiklerini görüyorsunuz…

Onlar sudan bahanelerle dükkan yağmalayıp, vatandaşın otobüsünü kundaklayabilirler ama kimse onların, bazısı uyuşturucu propagandasına boğulmuş şarkılarına, müzik tarzlarına eleştiride bulunamaz…

Gezi ile ilgili yığınla fotoğrafın bulunduğu o hesaplarda 15 Temmuz ile ilgili tek kare fotoğraf olmaması da enteresan değil aslında…

Çok anlaşılır bir durum.

Zaten çatışmanın özü de ne ağaç, ne rap müzik, ne de uyuşturucu…

Siz meseleyi biliyorsunuz…  

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23