• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Atilla Özdür
Atilla Özdür
TÜM YAZILARI

Ahlak...

16 Nisan 2015
A


Atilla Özdür İletişim: [email protected]

Ahlak’ın kısa yoldan çok net ve anlaşılır tarifini Peygamberimiz Efendimiz yapmışlar...

Din ahlaktır...

Ahlak, tekil olarak kişiye ve çoğulluk durumundaysa topluma özgü bir haldir, davranış biçimidir, duruştur. Saygı ve sevgi ya da bunların tersi olup, bütüncüdür. Her zeminin, her alanın, her mesleğin bütün zamanlarda geçerli tek boyutlu olduğu kadar çok veçheli değişmez bir kuralıdır. Formlarında birbirlerinden farklılık gösterse de, sonuçta iki kelimeden mürekkep alternatifsiz tek kuraldır. Tek temelin üzerinde ve tek çatının altındadır.

Ne bütünlüğü üzerinde tek yapı olarak, ne de parçalara bölünerek, özelleştirilemez...

İmalatçı ahlakı, pazarlamacı ahlakı, yönetici ahlakı, işçi ve patron ahlakları, mebus ahlakı, vekil ahlakı, inşaatçı ahlakı, polis, zaptiye ve zabıta ve geçim yollarının bunlara benzer tüm alt kademe ahlaklarında çalışanları bağlayan ahlakın alet ve edevatları farklı olsa da, ahlak;

Peygamber öğretisi olan şu tek tavsiye ve emrin ruhunda ifadesini bulur...

Kendinize yapılmasını istemediklerinizi asla başkalarına yapmayınız...

Yapılırsa ne olur ?...

Ahlaksızlığı, uçkur bölgesi disiplinsizliğe bağlama yanlışına düşeriz...

Şimdiki ve eskiden beri süregelen düşmüşlüğümüz gibi...

Ahlakın, uçkurla doğrudan ilişkisi ve bağlantısı yoktur...

Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yirmiyedi küsür sene astsubay olarak hizmet etmişiz. Gidiş geliş dahil, ondört ayımızı Kore’de yaşamışız. Kara Kuvvetleri’nin tüm sınıf astsubaylarına açık tek dereceli bir imtihan sonunda başarı gösteren bir grup personelin arasında kesintisiz bir yılımız Amerika’da geçmiş. Ayrıca yedi-sekiz kez her yılın bir ayını yine orada eğitimle geçirmişiz. Hava Kuvvetleri’ne transfer sonrasında 1973 yılında isteğimizle emekliye ayrılmış olup, 1600 Türk lirası tutarındaki emekli maaşımızla geçinmeye çalışıyoruz...

Bu manzarayı Meclis görsün ve bilgilensin istiyoruz. Çünkü mebuslarımız, “Benim halkım” dediği insanlar ne yer ne içer, bilgisiz...

Bazı işverenlerin kadın işçilerinin helaya gidiş sayısını kayda geçirip ücretlerinden kısıntı yapmalarına benzer bir uygulamayla doktorlara gidiş ve reçete katkısı tahsilinden sonra verdikleri hapların cins ve yoğunluğuna bağlı olarak, Maliye, Çalışma ve Sağlık Bakanlıkları tarafından da, söz konusu 1600 liralık emekli maaşlarımız, gözümüzün yaşına bakılmaksızın makaslanmaktadır...

Meclis, giderayak bizleri, bize benzeyen bizleri kendilerinden ayırmış. Kendini farklı kılmış. Zaman zaman kendi maaşlarına zam yaparken, mebusların ziyaret ve ricada bulunmak için Anadolu’dan kopup gelen misafirlerine izzet ikramda bulunduklarından, maaş yönünden yetersizlik yaşadıkları gerekçesine yapışılırdı. Ve onlar gibi olmayan tabandaki halk da, “Eh, iyi öyleyse, hakları da yok değil, nasıl yetiştirsinler onca misafirlerine” diyerek sesini çıkarmazdı.

Şimdiki giderayak veda zammı, borucu başının “Bu boru iyi boru” dediği gibi, bu zam iyi zam oldu. Çünkü emekli mebus maaşı üç beş binden yedi sekiz bine yükseltilmiş, halen aktif mebusluk yapanların emekli maaşları da yirmibinlerin üzerine fırlamış...

Hepsi iyi de anlamakta zorluk çektiğimiz, emekli olanların maruz kaldıkları masraf açıcı ziyaretçi saldırısı da kesilmiş olacağından, bu zam kıyağının niye çekilmişliği !...

Kendisine yapılmasını istediğini ve de yaptıklarını, bizlerden, hak ve hukukunu koruyup kollama misyonunu yüklendikleri, “kendilerine benzetemedikleri bizlerden” niye kıskanılmışlığı !...

Başkalarını bilmem amma;

Ben utandım...

Kaynak olarak İmren Aykut gösterilmişti. Yanılıyor isem özür beyan ederim. Demiş eski Çalışma Bakanımız, “Devlet bütçesi için en iyi, en faydalı ve en yararlı emekli, üç yılın hitamında toprağa verilerek Rahmet-i Rahman’a kavuşan emeklidir” gibi bir şeyler...

İsabet ettiği noktalar da yok değil. Mesela bendeniz efendim, kırk yıldır konsolide bütçe üzerinde bir parazit olarak yaşamaktayım...

Kendime de şamil, tüm emekli mebuslarımız için devletimizin selameti yönünden bir hayır duada bulunayım.

Bakiye ömrümüz, önümüzdeki üç ayın hemen akabinde sona ere... 

İnşaallah...

Bizimkisi, ima yüklü bir takaza tabii. Ne yerler ne içerler bizi ilgilendirmez amma, bilsinler ki mebusların, yedikleriyle içtiklerinde halkın gözleri takılı...

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23