• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Atilla Özdür
Atilla Özdür
TÜM YAZILARI

AKP’ye sigorta olarak, modified CHP…

13 Ağustos 2018
A


Atilla Özdür İletişim: [email protected]

Farklılıklarımızı zenginliğimize bağlarız. Devlet Başkanımız Tayyip Erdoğan’dan da sık aralıklarla işitmişliğimiz vardır, bu bağlantıyı. Mesela, filozof Eflatun müthiş bir felsefecidir amma, bağ bahçe işlerinden anlamazmış. Uzman bir bahçevana göre bu alanda cahilin biridir. Eğer derse ki, “Ben bağ bahçe işlerini bahçevandan daha iyi bilirim”, kendisine teslim edilen toprak üç vakte kalmadan çölleşirmiş.

İlmin merkezi iken kendisiyle müşavere etmek isteyen bütün ashabıyla arzuladıkları konularda hiç tereddüt etmeksizin tartışırmış.

Bu yöntem, Peygamber Efendimizden önceki devirlerde de geçerliymiş. Roma devri senato üyeleri, aralarında ihtilaf bulunmadığı konularda el birliğiyle ittifak kurup giriştikleri işlerinde çoğu kez yanılmışlar. Bunun üzerine meclis üyelerinin bir kısmını senatodan uzaklaştırıp yerlerine farklı fikirleri yerleştirdiklerinde, yanılmalar ve yanlış icraatlar son bulmuş.

Gerçi Atatürk, Meclis’in sol fukaralığı ve muhalefetsizliğindeki anormalliğini hissettiğinde partiler parkını epey renklendirmemiş değildi. Amma istisnai bir hal olmalıydı partilerdeki bu çoğalma. Nitekim, kurucularını bizzat kendisinin seçerek vazifelendirdiği bu partiler, “gizli oy açık tasnifli” sandık havasını teneffüs bile etmeden kapatıldılar…

Ceza Kanunu’nun 141, 142 ve 163. Maddeleri mesela, rejimin iktidarına karşı muhalefetin kaydı hayat reddiyesinin hikâyesini anlatır. Geri kalışımızın ana sebebi de, bu madde hükümleridir…

Haydi, peygamber modelini bir kenara bırakalım. Gerçi o, ayrı bir mesele, imani bir mesele oluşu itibariyle bırakılamaz ya, gelelim Hristiyan dünyasının demokrasisine…

İnsanoğlu, farklı fikir ve düşüncelerinden ötürü, özellikle siyaset sahnesinde saygı ve hürmet görüyor. Parlamentolarda gündeme gelen meseleler, diktatoryalar hariç, bütün görüşler tarafından enine boyuna tartışılabiliyor. Bir taraf, iktidar ya da muhalefet fikrini söyler, karşı tarafı cevap veremeyecek dereceye getirircesine ikna ettiğinde, tartışılan mesele aydınlığa getirilerek vuzuha kavuşturulur.

Hiçbir taraf da, karşıtlarını farklı fikir ve düşüncelerinden ötürü tekfir etmez. Siyonizm ırkçılığı hariç!

***

CHP’ye bakalım. İktidarsızlığa tahammül edememesi bir yana, kendi içinde birlikte hayat buldukları politik ırkçılığına karşı zaman zaman yeşeren fikirlere bile handiyse 42’lik obüslerle yürüyecek denli tahammülsüz. Atatürk’ün CHF’nı takiben günümüze dek sahne alan hemen bütün siyasi partiler “usul-furuğ çizgisinde” sanki CHP’den olma ve doğma.

Kılıçdaroğlu-İnce kapışmasının mayalayacağı yeni bir rüşeym, sanki son örneğini oluşturacak gibi…

Tutarlı ve gerçek anlamında yeni bir CHP, AKP iktidarı için bir sigorta, emniyet sigortasıdır.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23