• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Atilla Özdür
Atilla Özdür
TÜM YAZILARI

Arınç olayı imiş…

15 Şubat 2016
A


Atilla Özdür İletişim: [email protected]

Her insan gibi biz de doğuştan Müslüman olarak geldik. Zaman geçti, çevrenin resmi baskısı altında ezildik. Yarı çapı sadece “tıbbi-fiziki sünnetlilik”ten ibaret kısıtlandırılmış dini çemberin içerisine, hem de güle oynaya hapsolunduk. Bundan ötürü, ancak otuzlu yaşlarımda İslam’la tanışıp müşerref oldum desem, yalan ve yanlış olmaz…

İçinden çıktığım sosyeteyle yenilerde üyesi olduğum camiaya baktığımda, beşeri münasebetler zemininde bunlar birbirleriyle çok benzeşiyorlardı…

Bilhassa emek-sermaye ilişkileri alanındaki benzeşme dinamiği, her iki kesimin de birikimlerini maalesef, kirletiyordu. Halen temizlenmişliği de pek görülmüyor…

Yeni mahallemdeki yaygın kanaat, eski mahallemin silme komünistliği üzerine kurgulanmıştı… 

Bu haksız bir yargıydı. Zira komünistliği ne ben biliyordum, ne de ayrıldığım mahallenin bi-namaz insanını komünistlikle yaftalayan yeni tanışlarım…

Eski mahalledeki patronlarla yeni mahallemin aynı seviyeden meslekdaşlarının işçilerine bakış açıları, küsüratına kadar eşit iken, aralarındaki bu renk farkı nereden çıkıyordu?..

Bir vesileyle elimiz kalemle tanıştı, militer bürokrasinin sicil amirlerine çaktırmadan 60-70’lerin karanlığında onbeş yıl kadar korsancasına yazarak yürüyüp gittik. Sonra 1973’te emeklilik ve ismimizin üzerindeki örtüyü kaldırıp kendi açık kimliğimizle başladık, Milli Gazete’de...

Bir zamanlar çok modaydı, Kur’an-ı Kerim’e “çöl kanunu” ve Efendimiz Peygaberimiz’e de “çöl bedevi”li (haşa), hakaret ve saldırılar…

Merak ettim, “Yazıp çizip, nasıl yapılırdı böyle tanımlamalarrr”!..

Bu kabilden etiketlemelerin yer aldığı bir kitap. Prof. Çetin Özek’in beşyüz sahifeyi aşkın büyük boy kitabı, Türkiye’de Laiklik

Bir yandan da okudukça ufkum açıldı, zira, TCK’nın mülga 141-142 ve 163. maddelerine takılmadan komünizm ve şeriat propagandası için kanun boşluklarını, “Türkiye’de Laiklik”te gördüm. Birkaç ağır ve asliye cezalık duruşma çağrılarını da almadık değil. Rejim ya da devlet, hukuk yerine kanuna öncelik verdiğinde, kişilerin nara yanması da olağanlaşıyor…

Aşağı yukarı kalemin elimize takılışı kırk yılı bulmuş. Haydi eski mahalle halklarını boş verelim, amma buraların insanları da vefa duygusunu terk etmişler. Terk mi etmişler yoksa kökten mi, doğuştan mı vefasızdılar!..

Aralarından birisi savunduğumuz dava zemininde çizgi ya da üslup hatası yapmasın. Artık o kişinin hem de en yakın görünen dostları veya aynı davaya “baş koymuş ayağına yatan” çakma mücahit ve mücahideleri, bunların yedi ceddinden bu yana cemaziyelevvellerini dedikodu pazarına dökerler. Menfaat birlikteliğinden olma bu vefasızlıkta bir yanlışlık da yoktur aslında…

Zira, milli egemenlik yetkisini millet adına kullanacak temsilcilerini, kendi kafasına göre tesbit ederek, ikinci seçmenlerin “evet”ine sunma hakkını, partilerin genel başkanlarına vermiştir, seçim kanunu, partiler kanunu…

Hal ve keyfiyet böyle olunca, temsilciler arasında görülebileceği gibi, meclis dışında da, özellikle basın aleminde aç gözlü ihtiraslı kalemler, parti liderleri nezdinde kendilerine yer kapma amacıyla başlayıverirler fikir, kanaat ve düşünce hürriyetinin temeline küfürbazca saldırmaya…

İğrenç derecede ayıp ve günah…        

Haddimi aşarak da olsa, eli kalemli dostlarımıza önemle tavsiye ederim, Dilipak’tan aşağıdaki birkaç satırlık (siyaset değil) insaniyet derslerini…

Yeni yetmelerin de, aflarına sığınarak, tabii!..

Buyurun okuyalım:       

Bana kalırsa Arınç’ın üslubu da, o şekilde konuşması da doğru değildi. Ama ona yapılan da doğru değil. Toplum önünde ağız dalaşına girmek de yanlış, Arınç’ın yarı yaşında bile olmayanların, boyundan büyük laflarla bu yangına körükle gitmesi de.”

İdam hükmünü veren hakim, üzüntüsünden kalemini kırarmış. Haysiyetli kalemler de, kendi kendilerini kırmalı, 

Utançlarından…

HAMİŞ:

Akit ile Yeni Şafak gazetelerine ateşli silahlarla fiziki saldırıda bulunmuşlar. Kanun egemenliği zemininde geç bile kalınmış bir eylem!…

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23