• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Atilla Özdür
Atilla Özdür
TÜM YAZILARI

İlham perim, Karahasanoğlu…

29 Şubat 2016
A


Atilla Özdür İletişim: [email protected]

Nasıl oldu bilmiyorum, sanırım herkes gibi aklımı toparlarken kendiliğinden sağcı oluvermişim. Allah’ına kitabına inananlar, hele bir de namazında niyazındaysa, sağcı oluyorlar. Diğerleri de solcu

Bir zamanlar camileri maksadının dışında kullanmak için çoğunlukla kapatmışlardı. Bizzat görerek şahidi oldum ve minarelerden de “tanrı uludur”lu ezan sesi yayılıyordu…

Sonra kilitler açıldı, minareler de şenlendi, vs,vs…                                                                                              

Bir zamanlar hürriyetler kısıtlı olduğundan komünistlik de yapılamazdı, şeriatçılık da… Kulaktan dolma komünistliğe göre, varsılların servetlerinde yoksullar hak iddia ederlermiş. Ayrıca, nikah yokmuş, Allah ve Peygamberler, cennet ve cehennemler de halkı afyonlayıp söğüşleme maksadıyla hegemonlar tarafından uydurulma hikayelermiş (haşa), vs,vs…

Fransa’da böyle düşünenlerin büyük bir kısmı  parlamentonun sol tarafında oturduklarından, okumuş yazmış asilzadelere solcu denilip çıkılmış…

Gariban halk temsilcileri de sağ tarafta çöplenirlermiş…

Osmanlı ceddimiz silme namazlı niyazlıydı. Düşman işgaline uğrayınca bütün millet Allah’ına sığınarak elbirlik düşmana karşı koydu. Cumhuriyet’li Yeni Devlet kuruldu. Düğen kullanıp tırpan sallamaktan öte bilgi ve sermaye birikimi kısıtlı halk, Cumhuriyet Meclisinde azınlıkta kalınca, baktı ki umur görmüş çoğunluk Frenkçeye aşinalığından ötürü kendisini solcu tanıtıyor, bunlar da sağcılığı benimsemiş…

O gün bugündür, doğru yanlış bakılmaksızın, milletin muhafazakar takımı sağcı, liberalizme kayan tabakası da solcu olarak anılır olmuş. Yanlış amma, öyle olmuş işte, ne yaparsın?..

Çok partili dönem başlayıp da camiler açılıp minareler de şenlenince, bu değişime ön ayak olanların teveccühüne mazhar partilere sağcı parti, değişim karşıtı partilere de solcu parti denilip çıkıldı. 

Bayar’la Menderes’lerin ve onların takipçileri Demirel’lerle, Özal ve Erdoğan’ların prestij kazanmaları bundan… Sağcı sayılmalarından…

Amma beri yandan sağcılar da, kapitalizme yaklaştıkları oranda kabaca tarif edilen bu sağcılıkları sulanıyor. Çok sağcı, az sağcı, orta şekerli, yanar dönerli vs,vs gibi... 

Hani derler ya alışveriş başkadır akrabalık başkadır. Politikacılık da ticari bir iş olduğundan, akrabalık bağı pek tutmuyor. Evden camiye, camiden eve yaşayıp giderken kendisini koyu sağcı sanan nice seçmen, seçim günü geldiğinde, yanar döner fırıldaklı sağcıların sandıklarına gidiyor…

Ali İhsan Karahasanoğlu bu tersliğe merak sarınca sorup soruşturmuş, bilhassa nurculara. Şunu demişler kendisine:

“Devlet hizmetlerinde sağcılara Meclis’in istihdam kapıları kapalı olduğundan, biz de karar aldık, kapılar açılıncaya dek ehveni şer gördüğümüz ve simsarı kuvvetli orta şekerli sağcılara oy verelim dedik”…

Ve hep öyle yapmışlar…

Simsarlar “Bir elinde iman, göğsünde de Kur’an” diye bağırdıklarında, kendilerini sağcı sanan sağcılar da, şerrinde ehven olanlara, fiziki cüsselerine bakmaksızın götürüp oylarını onlara vermişler…

Çarşamba’nın naib pozisyonundaki kimi büyüklerine seçme seçilme meselesini sorduğumda aldığım fetvalar Karahasanoğlu’na verilenler gibiydi…

Partilerin istisnasız hepsi birbirlerinin aynı, canım kardeşim. Şer’i Şerife kapalı. Şeriat karşıtlığında en hafif olanı hangisiyle, şerrinde ehveni de odur. Biz de gönlünü hoş edip kendisiyle birlikte partisini şeriata ısındırmak için, oylarımızla ona teveccüh ediyoruz”…

İşte bu kadar, Vehbi’nin kerrakesi…

Eh ne yapalım, bizim sakalımız yok. Birikimden yanaysa, bir tek karnımız doyuyor, Elhamdülillah. Elden de pek bir şey gelmez. Bir dilimiz var, sadece dualarız,

Allah, günahlarını affeyleye… 

 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23