• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Atilla Özdür
Atilla Özdür
TÜM YAZILARI

Kabataslak gidelim...

06 Ekim 2014
A


Atilla Özdür İletişim: [email protected]

Haydi geliniz hep birlikte hukuk yolunda kabataslak gidelim. Suç işlenir ya da masum kişiye yüklenir. Taraflar mahkemeye çağrılır, hak ve adalet dağıtıcısı kadı efendi tarafları dinler, konuyla ilgili bilgi sahiplerini konuşturur. Gerekiyorsa, uygulamalı bilimlerden yardım ve destek alınır ve karar taraflara tefhim edilir...

Ağırlaştırıcı veya hafifleştirici sebepleri atınız bir tarafa, ceza hükmedilmiş ve kesinleşmiş ise, icra safhasına başlanır...

Söylendiğine göre Zeytinburnu’nda uygulamalı bilimcilerin de ince eleyip sık dokuyarak müsaade ettiği irtifanın yüzde otuz-kırk kadar üzerine taşan yüksekliklerde trilyonluk katrilyonluk birkaç bina yapılmış ve İstanbul’un manzarası kötüye kaçmış...

Konuyu kanun yoluna koyvermişler. Ön soruşturma son soruşturma, iddialar savunmalar ve yüksek mahkemeler derken, binaların boylarından, boylarını aşan onar onbeşer katlarının yıkılması kesinleşmiş...

Cellatlık görevi, kara kaplı kitaba göre belediyenin olmalı  imiş... Cellat, alacak eline kazmasını küreğini binayı traşlayacak...

Yapabilirse, yaptırırlarsa ve gücü de yeterse tabii...

Bina sahibinin, devlet adına hükümetin elektrik ve doğal gazlara getirdiği zamlardan şikayet eden vasat insanlar  kanadına mensubiyeti yok. Buralardan malikane satın alanların da, ayni çaptan oldukları için, ölümlük ve yaşamlık garantileri portföylerinde hazırmış, vs,vs...

Belediye düşünmüş taşınmış ve her halde istenilmiş ki,  bu yıkımın gerekçesinde yer alan “sınıfsal günahı”n tüm sektöre ibret olması için, fiili infaz işi ihaleye çıkarılmış...

Her biri, salladığı kazma ve sarfettiği güç oranında inşa sırasındaki günahından, yıkım döneminde bir parça azat oluna...       

Gel velakin, tüm GYO’cu mütahitler büyük bir vefa ve dayanışma örneği sergilemişler belediyenin bubi tuzağına karşı. Biraz da utanıp sıkılarak, herhalde, “Biz bu işte yokuz, baksın belediye bakabilirse kendi başının çaresine, usturası keskin ise, yapsın traşlamayı kendi takım taklavatıyla, dükkanında. Görmedi mi durumu, kaşaneler yükselirken”, gibi...

Böylece yıkım işi kalmış, aşıkla maşukunun vuslatı gibi bir başka bahara...  

Bu binalar yapılmış bir kez, trilyonluk, trilyonluk ve katrilyonluk. Neticede milli sermaye, yazık değil mi bunları yerle yeksan etmeye. Boşverin gitsin, silüet milüet karın doyurmuyor Türkiyelinin Pazar yerlerinde.  Bunların sabit sermayeleri bir silüet uğruna heba edilirse, binaların sahipleri ola ki iflasa sürüklendiler, işyerleri kapatılmış olmaz mı...

Ya oralarda boğaz tokluğuna çalışıp bir lokma ekmek parçasını evine taşıyan kölelerin halleri nice olur. Hele bir düşünsenize...      

Bir torba haberi sizlere:

Meclis’te görüşülmesini bekleyen bir gelir vergisi tasarısı var imiş. Bugünlere dek yüksek mütahitlere, yani o yüksek yüksek binaları yapan GYO’culara tanınmış olan vergisizlik imtiyazları gözden geçirilecekmiş.

Yüksek yüksek binalarla esnaf katili yüksek yüksek AVM’lerin mantar gibi bitmeğe başlayacağı günlerde, yüksek yüksek inşaatçılara vergi avantajları sağlanmış. 

Günahları hem kendilerinin hem de hükümet ricalinin olmalı. Bunlara kurumlar vergisinden muafiyet tanınmışmış... 

Gazetelerde yer verilen ve verilmeyen, zehiriyle panzehiri kendi içindeki torba haberi böyle işte...

Kaçak elektrikçilerin kullanım bedellerinin kayıtlı abonelere ödettirilmesi gibi, bunlardan yapılması gereken zenginleşme vergisinin tahsilatı da, sıradan halkın hastane ve ilaç katkı ücretlerine yükleniyormuş, meğerleyim...

Az gelişmiş ülkelerin sandıklı demokrasilerinde halk ikiye ayrılır. Büyük bölümü oyverendir ve politikacıları iktidara getirir. Küçük bir bölümü de politikacının siyasi finansörlüğünü üstlenir...

Görüntüde küçük iken etkinlikte büyük olan azınlık, yaptığı harcamaları vergi avantajlarıyla misliyle geri alırken, oy veren çoğunluk da, uyanabilirse eğer, uyandığında görür ki, umudlarına politikacının zehirli kara karı yağıyor...

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23