• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Atilla Özdür
Atilla Özdür
TÜM YAZILARI

Karma oturuş...

10 Kasım 2016
A


Atilla Özdür İletişim: [email protected]

Bir ortamektep müdürü, talebenin kız erkek aynı sırada oturmalarını yasaklamış...

Bu davranışı, “Siz onların tanrılarına küfretmeyiniz ki, onlar da sizin kutsallarınıza saldırmasın” düsturuna önem ve ehemmiyet vermeme derecesinde bir hamakatlıktır. Bu düstur, eğer bir Ayet-i Kerime ise, bu durumda da, günah olur...

Askerliğimin ilk gününe Diyarbakır’da başladım. Yıl, 1953. Ardından birliğimiz Bingöl’e nakledildi. Bayıldım oraya. Uzayıp giden iki tepenin arasında kısacık bir vadi üzerinde kurulmuş, küçük bir şehir... Hastanesi var mıydı yok muydu hatırlayamıyorum, fakat eczanesi yok idi. O günlerde ilkokulu bitirenler defterdarlıkta memur, belediyelerde şef olabiliyorlarsa da, heykellere taş atmanın fayda yerine Müslümana zarar vereceğini  idrak edemiyorlardı.

O idraksızlık, okulların çoğalmasıyla yavaştan yavaşa hafifledi. Ne çare, her ilde bir üniversite politikasının kasabaları da meslek yüksek okullarıyla doldurmasına rağmen, kuyruğunu titretecek kadar da olsa, hâlâ canlı...

Tükenme kertesine gelen bu canlılık, cari kanun metinlerine sırtını dayamış kin ve ihtiras yüklü Batı yakasını aniden harekete geçiriyor. Şortlu kadına otobüste tekme ve kız-erkek orta mektep talebesini ayrı sıralarda oturtma hikayelerinde görüldüğü gibi......

Aniden, cumhuriyetler, çağdaşlanmalar, matbaa düşmanlıkları, kadının erkekle eşitlenerek insanlaştırılışı ve benzeri, ısmarlama ya da kafa buldurucu hikayeleriyle sosyal medya denilen öte dünyadan kopuk alanda, başlayıveriyor bir şamata...

Neticede tekme fiili, hakim kararıyla bir içeri bir dışarı lastik topa çevrilir ve de yetişme çağındaki talebeler için okul müdürü eliyle sıralara yerleşme planı çizildiğinde, karşı yakanın kin ve nefret duygularında ocağın altı, bu fırsattan istifadeyle ateşleniverir...

¥

Yüce Mevlamız, “Siz düşmanınızın tanrısına küfretmeyin ki, onlar da sizin kutsalınıza hakaret etmesin” buyurmuşsa, koyverin tanrılarını rahvan gitsin ki, ocakları da, tazelenmediğinde kendiliğinden sönsün gitsin...

Aksi halde, Meclis lokantası duvarlarından indirilen “Sofra başında Atatürk” resmini kendi elinizle tekrar eski yerine astığınızda, küçülerek ezilme, kendi politik kaderinizde “selfiyeniz” olup çıkar...

Hamiş;

Selfiye” kelimesini, muhafazakar Müslüman camiasına varıncaya dek bizlerin, öz ruhumuza yabancılaşmaya ne denli yatkın ve arzulu oluşumuzu protesto anlamında kullandık. Kabullenme anlamında değildir, biline...

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23