• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Atilla Özdür
Atilla Özdür
TÜM YAZILARI

Kutsal savaş…

21 Nisan 2013
A


Atilla Özdür İletişim: [email protected]

Bir belediye, politik cinsiyetinin önemi yok, vermekle mükellef olduğu hizmetlerini taşerona satmış. Genelde olduğu gibi kaldırım mühendisliğinden de bihaber taşeronumuz, önüne kattığı birkaç manga mal ile şehrin kaldırımlarında restorasyon hareketine başlamış…
Malların yeme içme ve barınma taleplerindeki ağırlık kendisine zor gelmeye başlayınca, taşeronumuz, sahibi olduğu mallarını “yılkı atı” misali yemsiz ve nalsız azat eylemiş ve yerlerini de mal pazarından kiraladığı yıpranmamış yenileriyle doldurmuş…
İnsan davranışlarının temelinde eksik fazla behemehal geçim kaygıları yer alır. Bunu Marks ifade etmiş diye bu gerçeği kabullenmemek, insanı hayvan yerine koymak demektir. Yem torbaları boyunlarından geri alınan aç ve yorgun eski mallar başlamışlar yerlerine ikame taze malların boyunlarına takılan yeni doldurulmuş yem torbalarına saldırmaya…
Devlet de devletliğinin gereği, polisiyle bu saldırılara karşı başlamış, gaz bombalı intizamın restorasyon hareketine…
Şimdi bu kertede kendinizi Arafat’ta farz edin. Üzerinizde kefeni simgeleyen ihram, karşınızda Hazreti Allah, beyninizde hiçbir iktisadi, sosyal ve politik teressübat yok, avuçlarınızı açmış, Yaradanınıza safiyetle soruyorsunuz…
“Hırsızın eli kesilecekse, bu dosya münderecatında yer alan hırsızlardan hangilerinin elleri kesile”…
Kanun yapıcılarının mı, belediyecilerin mi, belediyelerden aldığı ruhsatla mühendislikten bihaber yandaşlığıyla kaldırımcılığa soyunan taşeronların mı, Allah’ın yoksul düşürülmüş kullarını mal muhasebesine tabi tutanların mı, yoksa geçim kaygısına düştüklerinde fıtratın zorlamasıyla bir lokma ekmek için birbirlerine saldıran işçilerin mi…
Alacağınız cevaptan utanabileceğinizi hiç tahmin edemiyorum. Bu eksiklik benden midir yoksa siz büyüklerimden mi, onu da bilemiyeceğim…

Hükümetin tasavvurları birtakım gerekçe ve amaçlara rapten kamuoyuna fısıldanıyor. Bunların arasında Halkbank’ın esnaf kredilerine uyguladığı faiz oranlarında yarı yarıya indirime gitmek…
Hükümet, bizim hükümetimiz ve ayrıca biz, faiz karşıtlığını kendimize temel kılavuz edinen dünya görüşünü benimsemiş bir ekole mensubuz. Dolayısıyle hükümetin bu niyetini gerçekleşmesini canı gönülden arzu eder ve tasvip de ederiz…
Eğri oturup doğru konuşmak için gösterilenlerle yetinmeyip, perdenin arka taraflarını da görmeğe çalışmak gerekir. TC. Halk Bankası, bir sosyal devlet bankası olduğundan, esnafa verdiği kredilerden aldığı faizlerin bir kısmını kamu Hazine’sinden tahsil ediyor…
TC. Türkiye’si anayasalı bir hukuk devleti olduğundan TC. Halk Bankası’na tanınan bu destekler diğerlerine de teşmil edilecek…
Hesap kitap yapıldığında görülecek ki, esnafa kredi açanların mevduata ödediği faiz, esnaf kredisinden alacağı faizin üzerine çıkacak...
Bankalar bu açığı nasıl ödeyecek. Ya şimdi yapıldığı gibi halkı şikayetlerinde devam etmeye zorlayarak, ya da bu zararlar devlet eliyle genel bütçe üzerinden halkın sırtına yüklenerek…
Hükümetin esnaf kredi faizlerinde indirim müjdesiyle esnafı bayram ettirmekteki amacı ne ola, acaba…
Bu durumda insanın, “önümüzdeki seçimlere giderken sandık yolunu aydınlatacak bir işaret fişeği mi” diye, düşünesi geliyor…
Devletin ekonomiye müdahale ederek devlet zengini yaratmaya görüntüde son vermesi, sadece Beykoz’da postal üretiminden vaz geçip arazisini de inşaat sermayesi için imara açmakla sınırlı değildir…

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23