• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Atilla Özdür
Atilla Özdür
TÜM YAZILARI

Laiklik adam olmak demektir...

05 Mayıs 2016
A


Atilla Özdür İletişim: [email protected]

Laiklik, idari, siyasi bir kavram. Bir tür yönetim sistemi... “adam” veya “adam olmak” ise, adam’ın et ve kemikten ibaret fiziki bir nesne oluşunun yanında, “olmak” ile birlikte, idiomatic  olarak kullanıldığında, aklı başında, terbiyeli, anlayışlı zerafet ve nezaket timsali, efendi, beyefendi olup çıkar...

Bunları birbirlerinin yerine ikame ederek kullanmak pek akıl işi olmasa gerek...

Politik kavram olarak laiklik, siyasi toplumda fertler arasında inanç ayırımı yapılmaması, devlet gücünün eğer var ise, hak-batıl bütün dinlere eşit mesafeden yaklaşması ve yönetimde uygulayacağı politika konusunda dinlerin ne dediğine-diyeceğine itibar etmeyip, icraatlarında aklı referans almasıdır...

Gel velakin Türkiye Cumhuriyeti’nde öyle olmuyor. Dinlerden İslama kucak açmasıyla Hristiyanlığa açtığı kucak arasında nitelikte derin farklar bulunuyor. Müslümanların bayramlarında devletin bütün hizmetlerinde resmen tatile girmesine karşılık, Hıristiyanlığın Noel ve paskalyalarıyla Museviliğin de Hamursuz bayramlarında devlet işliklerinde çalışmalar tam gaz sürüyor...

Bu ayırımcılık için hiç kimse Lozan’dan Mozan’dan senet getirmeye kalkışmasın. Mert ve erkek olalım...

Görülmektedir ki, Türkiye’nin kendine özgü laikliği fiili uygulanışının daha ilk safhasında kendi kendisinin varlığını çelmeliyor...

Laikliğin adamlıkla anlamdaşlığı, olsa olsa şöyle olabilir.

Toplum tarafından din olarak kabul edilen inanç veya felsefe sistemlerinin önder pozisyonundaki imamı, papazı, hahamı veya şusu busu gibi öğretici-eğiticilerinin, siyasi partilerin halk nazarındaki itibarlarını yüceltme, o veya bu partiyi destekleme veya köstekleme gibisinden açık alan, kapalı mekanlardaki fiili aktividelerden yasaklanması, yasağa muhalefet edenlerinin de cezalandırılması keyfiyetinin kapsamında düşünülebilir...

Zira din adamları, imamlarla papazlar ve hahamlar veya ahlak öğreticileri, benimsedikleri inanç hareketlerinin saygın ve itibarlı kişileri olduklarından-olmaları gerektiğinden, aktif siyasete bulaşıp da  yönetilen halkın kafasını çeldiklerinde, kendi itibarlı kişiliklerini istismar ederek kirletmiş olurlar...

Laiklik adam olmak değil, adam kişinin adamlığının korunmasıdır, sadece. Çünkü, din adamı denilen ahlak öğreticilerinin evvela kendileri için adamlık ön şarttır...

Bizim anayasada devletin nitelikleri cümlesinden sosyal  hukuk devleti tanımımın yanında laikliğine de yer verilmesine karşın, yine de laik olunamıyor...

Aynen, hukuk devleti etiketine rağmen, kanun devleti oluşu gibi...

¥

Sekiz senelik zaman diliminde aylar ve haftalarca ABD kışlalarında yiyip içip gecelemişliğimize rağmen bir kez olsun, Cuma günü okul yemekhanelerinde etli yemek servisiyle karşılaşmadık...

ABD’de düzinelerce dini inanç toplumlarının birinde, Cuma günleri, bildiğimiz kasaplık hayvan etine perhiz geleneği var. Terk edilmemesi gereken bir ibadet hükmünde...

Onların laiksiz anayasaları, bin kişilik bir asker veya talebe gurubu içerisinde bu perhizle yükümlü tek kişi de olsa, o tek kişinin inanç sistemine saygılı davranma ADAMLIĞI, anayasası laiksiz devletini, o bin kişilik gurubun tümüne Cuma günleri buffalo yerine hindi eti ikramına zorluyor...

Etiketsiz laiklik... Gel de saygı duyma...

Bizde ise “laikliğin”ün mihenk taşı, kadınlarda çıplak başlık, beyaz yakalı erkeklerde ise pantalonda ütü çizgisi...

Gel de, gıbta ederek, özenerek ve kıskanarak hüzünlenme...

Başın örtülü veya pantalonun dizleri kırışıksa, at kendini köprüden aşağı...

¥

Bu yazdıklarımız bir fikir kırıntısıdır. Safsata da diyebilirsiniz. Gördüklerimizden, yaşadıklarımızdan ve çektiklerimizden süzülüp imbiklenerek meydan bulmuştur. Beğenilmeyebilir, mizah konusu da edilebilir. Hatta kendinin yeniden üretimini önlemek için yazıcısının kafasına tokmak da indirilebilir. İndirebilirsiniz de...

Amma inkarcılar da yanılmaz değildirler. Kendilerinden sadır olmayan fikirlere karşı çıkarken,  düşünme payı bile vermeden hemencecik ve her zaman, kendilerini mutlak doğrucu sanırlar...

İste asıl irtica ve yobazlık da budur...

Meclis Başkanı doğru yanlış güya demiş ki;  

Laiklik, kavram olarak anayasada yer almasa da olur...

Olursa olur olmazsa olmaz. Adam gibi tatlı tatlı tartışması varken,  

Öldük bittik. Atatürk’ü katlettik, Cumhuriyet’i kaybettik”,

Gibisinden cazgırlığa ne gerek...

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23