• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Atilla Özdür
Atilla Özdür
TÜM YAZILARI

Listeler, listeler, lingo lingo şişeler…

01 Mart 2014
A


Atilla Özdür İletişim: [email protected]

 “Dün ortaya çıkan dinleme listesini gördünüz. Bir tür şeref tablosu gibi.” Diyor Ersoy Dede ve devam ediyor.. “Dün sabah liste yazıldığı andan itibaren listede olmayanların; “ben nerede hata yaptım?” diye yakındıklarını duymuşsunuzdur... Böyle bir dönemde yapılan dinleme listesinde adının olması değil olmaması ayıp”..

Empare State Building’in tepesinden stratejik ortağımızın üzerine bakalım. Muhafazakar demokrat ortağımız, bir düzine yıldır iktidarda... Karşısındaki sağlı sollu, çok budaklı geniş ve güçlü olmasına rağmen beceriksiz muhalefet, bu dostumuzu iktidardan altetmek için güç yetiremeyince, bir takım numara ayaklarına yatıyor.

Şimdiye dek sivil iktidarları askerlerle kal etmiş-ettirmişlerdi. Yeni gelen dişli çıktı ve kal ekibini evindeki bulgurundan da edince, kal işi, beceriksiz muhalefetin başına patladı...

İktidar da boş durmayıp gardıyla birlikte kendi cephesinde teçhizatını kuşandı... Kasetler, soruşturmalar, telekulak misafirlikleri, kavafiye malzemelerinin yanında havuzlar ve beddualar, savaş alanını bayram yerine çevirdi...

Geçenlerde bir gece Kabataş’a karşı yeşil çuhalı savaş alanında “selam” isimli nevzuhur devlet düşmanı olduğu söylenen örgütün biri, düşmanı olduğu devletin phisico-politic varlığına aniden bir rest çekivermiş. Bu örgütle ilişkisi düşünülen yedibinle yetmişbin civarında muhafazakar demokrat havalı devlet yandaşlarının telefonlarını dinlemişler... “Kimbilir bunlar hangi Atatürk”e ne küfürler ediyor, nereden neleri kaldırıp nerelerde nasıl paylaşılacağının hesabını yapıyorlar ve İsrail’e karşı da ne  gibi komplo tezgahları düzenliyorlar, vs, vs, gibi kanun dışı konularda planlama eğitimi düzenliyorlarmış”, gibi...

*

Kabataş iskele meydanının varlığı ve yokluğu henüz karanlıkta  olmasına rağmen, var sayalım ki, gerçektir ve  “selam”a yönelik kulak misafirlikleri de hikayeden değil gerçekten yapılmıştır...

Kaba tasnifte örgüt, diyelim ki “alaim-i sema” sevdalısı, devlet-millet düşmanı bir örgüt. Kendisine kulak misafiri olunanlar da, Mehmet Akif torunları... Listeye bakarsanız özel konuşmaları dinlenerek hal ve harekatları izlenenler, aklen de fikren de, ahlaken de cinsen ve siyaseten de tam anlamıyla  aşurelik bir kozmopolit topluluk...

Ersoy Dede, Selam’ı “Alaim-i sema” çevresine yerleştirmiş  ki, selam aleyhdarı olarak haklarında bilgi toplananlar listesi de haliyle Mehmet Akif Ersoy torunlarına özgü bir “şeref tablosu” olacak...

Veyl o şeref tablosunda yer alamayan “alaim-i sema”lılara” veyl... Eyvallah...

Bir başkası da “Selam”ı, Polatlı’nın Sakarya Şehitliği”ndeki kitabeden fışkırmış bir “nar-ı beyza” olarak görür ve örgüt tarafından kendilerine telekulak uzatılanları da, devlet ve millet düşmanı dinsizler camiasına yerleştiriverir... Bu durumda listede ismi yer almayanların pozisyonları ne olacak?... Ersoy Dede  ister miydi ki, kendi ismi o listede yer alsın...

*

At izinin it izine karıştığı dolambaçlı politik bir ortamda yaşıyoruz. Yerli ve yabancı küffarın yiye yiye bitiremediği hazinenin artıklarını paylaşmaya çalışanların azı dişleriyle yarattıkları homurtuların arasında hepimiz bir tarafa savrulmuş gidiyoruz. Selamcılık aleyhine çalışanlar listesinde aşı, işi ve aşkları fişlenenler arasında ismimin bulunması değil bulunmaması, benim için bir şeref ve gurur belgesidir...        
   
Her ne kadar Ersoy Dede, “Dün ortaya çıkan dinleme listesini gördünüz. Bir tür şeref tablosu gibi. Dün sabah liste yazıldığı andan itibaren listede olmayanların; “ben nerede hata yaptım?” diye yakındıklarını duymuşsunuzdur... Böyle bir dönemde yapılan dinleme listesinde adının olması değil olmaması ayıp” diye kesin hüküm belirtse de...

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23