• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Atilla Özdür
Atilla Özdür
TÜM YAZILARI

Sertifikalı tapu devri...

17 Nisan 2017
A


Atilla Özdür İletişim: [email protected]

Eski yıllarda, mesela tek parti devrinde binalar tek tapuluydu. On katlı ya da yirmi otuz daireli apartmanlar yalnız bir kişinin mülkü olup, oralarda yaşayanlar da, mal sahibinin kiracısı sıfatıyla ikamet ederlerdi...

Sonraları zaman geçip de politikacılar arasında iktidar savaşı bayağı kızışınca, yeterli parası bulunmayan orta hallileri ev sahibi kılmak için, yapı içindeki müstakil bölümlere tapu formülü icad edildi...

Aynı binanın birbirlerinden bağımsız bölümleri, teker teker tapu kütüğüne tescillenerek satılmaya başladı...

Devletin ve hükümetlerin bu alandaki vazifesi, inşaatçılarla, bir başlarını sokacak korunak arayan sıradan vatandaşlara destek vermek değil miydi? 

Siyaset de, bu formülle görevini yerine getirmiş oluyordu, kendince...

Gerçekte doğrusunu Yüce Mevlamız bilirse de, ufuktaki emareleri, kıyametin görünmeye başladığını düşündürüyor. Demek istediğimiz, kulların tanrılığa özen duydukları bir dönemde yaşamaktayız. Binalar gökdelen formatında inşa ediliyor, dinli dinsiz kullar da, taşeron tanrı olarak kendi kullarına tepeden nezaret edercesine kul edindikleri insanlara buralarda yaşamaya can attırıyorlar...

Ne var ki kuleleri diken bazı muhterisler gibi, buralardan tapu edinmek isteyenler çoğunlukla mali yetersizlik içindeler...

Hükümet ve emrindeki bürokrasi düşünüp taşınmış ve her iki tarafın da yararına, sertifika adı verilen önden biriktirmeli mülk edinme formülünü bulmuş...

İnşaatçılar ki, özellikle yabancıların vatanımızın topraklarından tapulu mülk edinmelerine can kurban giden büyükleri, üç yüz-beş yüz bağımsız bölümlü kuleler veya mahallelere giriştiğinde, tane hesabıyla bütününe birim satışın yanında, bağımsız birimin avuç içi nisbetinde parçalarını daha sonra tapulanabilir parça bölüm tarzında hisse satışı da yapabilecekler...

Alıcıların Borsa himayesindeki hisse kumbarasına attıkları sertifika bedellerinin müteahhitlere projeleri için sıcak para desteği olacağı kesindir. Anlaşıldığına göre, bu sertifika icadında da, yabancıya KDV muafiyetli tapulu mülk satışlarından pek umduklarını bulamayan büyük müteahhitlerin istek ve arzuları etkili olmuştur...

Mahalleler kurulup binalar kullanıma hazır hale geldiğinde, sıradan müşterilerin kumbaralarında biriken sertifikalar bağımsız birimlerin bedelini eksiksiz karşıladığında, müşteri mülkünü sahiplenebilecek...

Yetersiz kalanların ise önüne iki yol konuluyor. Ya sertifikalarını götürüp borsada satışa sunacaklar ya da, sertifikası yetersiz isteklilerle birbirlerinin eksiğini tamamlayarak problemi halledecekler...

Bütün bunların ardından bedeli önceden ödenmiş olmasına rağmen kullanılamaz sertifika elde kalmış ise, Garantör Borsa üzerinden paraya tahvil edilecek, 

Zamanında edebilirlerse tabii...

27 Mayıs darbecileri, “Dibine darı ekildiğini” iddia ettikleridevlet hazinesini doldurmaangaryasını işçi, memur ve müstahsil köylünün sırtına yüklemişti. Bu amaçla maaşlar, ücretler ve müstahsilin harman sonu gelirlerinden yüzde onluk “tasarruf bonoları” kesintisi yapıldı...

Bir yandan boşaltılan hazine doldurulacak, diğer yandan da dar ve sabit gelirli vatandaşlarımız cebren para biriktirmiş olacaktı... 

Global dünyanın bütününe has tekno jeolojik anlamda taş ve tunç devirlerine karşılık, Türkiye’nin Kemalist darbecileri de bir başka kategorik devrin isim babalığıyla, tarihte yer aldılar...

Banker devri...

Gerçi bunun, eski Türkiye’yi ilzam eden bir hikaye olduğu söylenebilir. Hatta banker devrinin müştemilatına tasarruf kesintileri, konut fonları ve telefon konuşmalarından alınan deprem salmaları da eklenebilir...

Her neyse, son zamanlarda bir slogan dillerden dökülüp duruyor...

Mesele vatan ise, gerisi teferruatmış”!..

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23