• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Av. Yaşar Baş
Av. Yaşar Baş
TÜM YAZILARI

Vardır bunda da bir hayır

06 Nisan 2020
A


Av. Yaşar Baş İletişim: [email protected]

Küresel salgının hayatımızda kalıcı etkileri olacağı kesin. Değişikliklerin tamamı olumsuz olmayacaktır. 

Teknolojik imkanların getirdiği kolaylıklar hayatımıza daha çok girecek ve sosyal teması azaltan çok yeni çözüm yöntemlerini tanıyacağız. 

Pandemi üzerinden yürütülen komplo teorilerinin tamamına yakını, bu anlamda salgının yeni bir sosyal düzen kurulması için planlı yapıldığını bile söylüyor. Planlı olup olmadığı elbette zaman içinde tartışılacak ve süreç içinde salgının çeşitli boyutları anlaşılacaktır.

Hayatımızdaki değişikliklerin belki birçok olumlu tarafı da olacak. Nakit para kullanımında dijital mecraların güçleneceği konusunda hiç şüphe yok. Büyük ihtimalle takip sistemleri de hayatımızın bir parçası olabilir. Zaten mobil cihazlar ile birlikte hayatımıza kişisel veri güvenliği dediğimiz bir kavram girdi. Teknolojik takip yolları genişledikçe buna paralel olarak kişisel verilerin korunmasına ilişkin mevzuat da gelişecektir.

Keza dijital ödeme platformlarıyla birlikte yeni dolandırıcılıklara tanık olacağız. Elbette her istismarın karşısına bir koruyucu model gelişecektir.

Birçok korkutucu komplo teorisini duyuyorsunuz. Özellikle takip sistemlerinin bizi boynuna tasma takılmış gibi sürekli kontrol altında tutacağını ima eden Economist dergisinin kapağı üzerinden yürütülen tartışmada, akıl sonuçlarını zorlayan komplo teorilerine tanık oluyoruz.

Bir defa şunu net olarak bilelim. İnsanlık tarihi, bilinenleri değiştiren keşiflere ilk defa tanık olmuyor.

Tarihin ilk uzaktan saldırı aracı olan ok ve yay keşfedildiğinde hayatta olsaydık, büyük ihtimalle dehşete düşüp bu silahın insan neslini yok edeceğinden kuşku duyardık değil mi? Düşünsenize biri size kişisel temas kurulamayacak bir mesafeden saldırıyor. Saldırgana doğrudan müdahale edecek mesafenin dışından bir saldırı olduğu için kaçmak ve saklanmak dışında bir korunma yolunuz da yok.

Aradan çok kısa zaman geçtikten sonra insanlık ok ve yayı, insan nesli için tehlike olmaktan çıkardı.

Tüfek icad oldu. Travmayı en güzel Köroğlu ifade etti. Mertlik bozuldu ama kısa bir süre sonra tüfek insan neslini tehlikeye atacak bir silah olmaktan çıktı. Son yüz yıl akıl almayacak gelişmelere tanık oldu. Artık kıtaların ötesinden, sesten altı kat daha hızlı saldırı araçları var. Uzay haberleşme için aktarma merkezi haline geldi. İnsansız araçları hayatımızın bir parçası. İnsan zekası bildiğiniz her ne varsa onu kontrol edecek bir yol yordam buluyor.

Sünnetullah böyledir. Yaradan’ın eşyaya gizlemediği bir özelliği insanoğlu asla ve kata geliştiremez. Aklınıza gelen her ne varsa, Rabbulalemin’in yarattığı eşyada gizlediği sırların keşfi ile olmuştur.. 

O nedenle her yeni keşif, olumlu da kullanılacaktır olumsuz da. Bu da imtihanın bir parçası Yaradan’ın bir hikmetidir.

Tarihin ilk döneminde iyilik ve kötülüğün araçları arasındaki denge ne ise tarihin sonuna kadar bu denge var olacaktır.

Bin yıl önceki salgınlarda tıbbi yardım imkanları sınırlıydı. Bugün imkanlar geniş ama gidiş geliş imkanları da geliştiğinden virüs daha geniş alana yayılıyor. Sonuçta olumlu taraf ile olumsuz taraf bir birini dengeliyor.

Hatta virüs bile geliştirilen ilaçları etkisiz bırakmak için kendini adapte ediyor. 

Şu konuda rahat olun. Var olan her ne varsa.  Olumsuz bir tarafı da olabilir ama emin olun hayırlı bir tarafı da olur. Dönüp dolaşıp bizim bakacağımız pencere fırsat penceresidir.

Belki de bu salgın travması aklımıza gelip de denemeye cesaret edemediğimiz birçok fırsatı ayağımıza getirecek. 

Şunu gördük ki, kamu kurumlarının çeşitli toplantılar için dünyanın her yerinden personelini çağırarak ulaşım ve konaklama masrafları yapmalarına, sadece birkaç saatlik toplantı için çalışanların günler süren mesai kayıplarına hiç ihtiyaç yokmuş.

Demek ki internet üzerinden market alışverişi, marketleri dolaşarak alışveriş yapılmasından çok daha kolaymış.

Örneğin bir avukat olarak ben, yaklaşık bir yıldan bu yana aklıma getirdiğim ama bir türlü denemeye cesaret edemediğim esnek çalışma dediğimiz evden çalışmanın nimetlerini keşfetmiş durumdayım. Bu vesile ile ofisten çalışma düzeni ile hem kendimin hem de çalışanlarımın üzerine ne kadar gereksiz yük yüklediğinin de farkına vardım. Bir daha beni hiç kimse klasik ofis düzenine geçmeye ikna edemez. 

Bizim bakış açımız belli. Her işte bir hayır vardır. Biz hayata bu pencereden bakarız.

Bir de sorumluluklarımıza bakarız. Salgın günlerinde bizim dikkatsizliğimiz veya özensizliğimiz sebebiyle bir kişi bile zarar görürse, hele ki ölürse, bunun uhrevi sorumluluğunun altından kalkılamayacağını da çok iyi biliriz. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Mustafa

DERS ALIRSAK DOĞRUYA ULAŞIRIZ. Geleceğin korkusu susuzluk korkusu . Hala nehirler dereler ve caylar denize ulaştırılıyor. Kuruyan göller veya kurumaya yüz tutmuş göllerin tarıma kapatılıp taban toprakları yağmur sularının göle ulaşmasına engel olmayacak şekilde göl kenarlarına yığılıp. Köylüler traktörerle tarlalarına taşısın. 

HaRuN

Emeğinize sağlık çok güzel yazı olmuş. Evet bundada bir hayır var bu virüsün bize ve insanlığa öğrettiği çok şey var.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23