• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Ayhan Demir
Ayhan Demir
TÜM YAZILARI

Bu nedir şimdi?

13 Şubat 2019
A


Ayhan Demir İletişim: [email protected]

Makedonya Hükümeti’nin FETÖ yayın organı Zaman Makedonya’ya maddi destek sağlaması, iki ülke arasındaki tansiyonu yükseltti. Zaman Makedonya’nın, tek taraflı olarak, bu yardımdan feragat etmesi tansiyonu düşürdü. Ancak sonrasında başka konular ve sorular gündeme geldi. 

Her şeyden önce: Makedonya hükümeti, yaptığı ‘ihaneti’ kabul etmedi. Türkiye’den ve Makedonya’daki Türklerden gelen güçlü tepkiye karşı da direnmedi, direnemedi. Çareyi, FETÖ yayın organının tek taraflı olarak, bu yardımdan feragat etmesinde buldu.

Makedonya Hükümeti’nin ortaklarından Türk Hareket Partisi’nin bu olay karşısındaki tutumu da oldukça dikkat çekici. THP Genel Başkanı ve Milletvekili Enes İbrahim, “olayın bilgileri dışında geliştiğini ve gereken müdahaleyi hem ilgili bakana hem de başbakana ilettiklerini” söylüyor.

Kabinenin THP’li devlet bakanı Elvin Hasan ise “yazılı medyaya maddi destek programının, bakanlık görevini üstlenmemden önce sunulduğunu” ve “iptali için tüm mekanizmaları kullanacağını” ifade ediyor. 

THP yetkililerinin, açıklamalarına şaşırmamak elde değil. Sanki bir muhalefet partisi gibi konuşuyor, davranıyorlar. THP’lilerin bu yaklaşımı samimiyetten uzak ve her haliyle yapmacıktır.

Enes İbrahim’in, 17/25 Aralık kumpası sürecinden 15 Temmuz darbe girişimine uzanan süreçte, Facebook sayfasından paylaştığı mesajlar hem kendisinin hem de partisinin samimiyetini şüpheli hale getiriyor.

Halen sayfasında yer alan bu mesajlar hem devlerimizi, hem de devlet büyüklerimizi tahkir edici ifadeler içeriyor. Bütün mesajları paylaşacak yerimiz yok. Ancak birkaçını paylaşalım.

20 Aralık 2013 tarihli mesajında, ülkemizin yüz akı kurumlardan TİKA’yı, komünist Yugoslavya kurumlarına benzetiyor: “Bir zamanlar her şey Yugoslavya Komünist Partisine bağlıydı. Bugün ise her şey TIKA’ya bağlı. Bir rejim Makedonya Türklerini Türkiye’ye göç ettirdi, diğer bir rejim ise Makedonya Türklerini sildi. Arada bir fark var mi?” 

İki gün sonra, FETÖ’nün ayakkabı kutusu yalanını dile getiriyor: “Türk ihraç ürünlerinden Makedonya’ya en çok ihraç edilen ürün ayakkabı kutusuymuş:)”

Aynı gün Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı diline doluyor: “Makedonya Cumhurbaşkanı RTE’ye altın plaket vermeli. Makedonya hiç bu kadar dünya gündeminde olmamıştı, hiç bu kadar Makedonya’nın reklamı olmamıştı:)”

24 Aralık’ta, sıra Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’na geliyor: “Makedonya’da Türk Demokratik Partisi’ne hangi paralar ile ofis satın alındı? Bu paraların transferi nasıl gerçekleşti? AKP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu bunu kamuoyuna açıklamalıdır.”

25 Aralık’ta, devletine ve milletine sahip çıkmak üzere, sokağa dökülen evlad-ı Fatihan ile dalga geçiyor: “Para transferinde yaşanan sıkıntılardan dolayı Dik Dur Eğilme Balkanlar Seninle mitingleri Üsküp ve Gostivar’da iptal edilmiş:)”

Üç gün sonrasında FETÖ’cü Hakan Şükür paylaşımı geliyor: “Her şey Hakan Şükür’ün kafa gölüyle başladı:)”

22 Şubat 2014’te, dombra şarkısı üzerinden, AK Parti’ye ve Sayın Erdoğan’a laf atıyor: “Bir dombraya dokunmadıkları kalmıştı. Değerlerimizi kirletmesinler. Arslanbek Sultanbekov’dan Dombra’yı dinlemeyi tercih etmeliyiz. Sen kim, dombra kim...”

Aynı gün, bir kez daha, ayakkabı kutusu yalanına sarılıyor: “Yeni seçim şarkısı ‘’Ayağımda kundura.”

6 Mart’ta, ağır ithamlarla, AK Parti hükümetlerinden duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor: “2002 yılından beri AKP Hükümeti Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına hizmet etmeyi öğrenemedi, fakir olan Makedonya Türklerini kendi rantları için kullandı.”

TİKA takıntısı 8 Mart’taki mesajında da görülüyor: “TİKA’dan yeni reklam filmi hazırlığı: TİKA’nın Anayasa Mahkemesi Üyesi Sali Murati’nin oğluna nasıl ihtiyaç bursu verildiği, fakir - fukaranın, yetim - öksüzün, eğitim için imkânı olmayanların nasıl hakkı yenildiği reklamda anlatılıyormuş. Gerçekleri izlemenizi dilerim.”

Uzatmayalım…

15 Temmuz 2016’da, darbe girişiminin en sıcak saatlerine denk gelen 02:29’da, Tekirdağ Şarköy’den paylaştığı şu mesajı da yorumsuz aktaralım: “Yurtta sulh, cihanda sulh. Mustafa Kemal ATATÜRK”

Darbe girişiminden on iki gün sonra da bu mesajı paylaşıyor: “Reza Zarrab şüpheli ve hayali tahmin edilen seçmen listesinde yok. Reza Zarrab hayali ve şaibeli seçmen değil fakat Enes İbrahim hayali seçmen:)”

Sizinle paylaşacağımız son mesaj, 27 Ağustos 2016 tarihine ait: “Çok şükür duruşumuzda eksen kayması yaşamadık. Kandırılmadık.”

Bir kez daha dile getirelim: Dilimiz ile kalbimizin bir olması, samimiyet için yeterlidir. Ancak en hafif tabirle: Bu, samimiyetten yoksun bir davranıştır. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23