Sağlık alanı “rekabete açık” değil midir?
Ben bu meslek kuruluşlarına bitiyorum.
Dünyanın başka yerlerinde de “Biz şu kadar meslek erbabını temsil ediyoruz” diye lafa girip de o arkasına saklandıkları insanlara tek kuruş hayrı dokunmayan bu kadar meslek kuruluşu var mıdır acaba?
Olayı duymuşsunuzdur; Rekabet Kurulu, eczanelerin alım koşullarını piyasa dışında belirleyerek 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal ettiği iddia edilen Türk Eczacıları Birliği hakkında soruşturma açılmasına karar verdi.
Az satılan ilacı getirmeme, kur farkını fırsata çevirme hevesiyle stokçuluk derken mesele zaten karışmıştı, iyice karıştı şimdi...
Kurulun nasıl bir ihbar aldığı, hangi sonuçlara ulaştığı şu an bilinmiyor. Ama meraklıları, fikir vermesi açısından, Rekabet Kurulu’nun 06.12.2016 tarih ve 16-42/699-313 sayılı kararını okuyabilir...
O soruşturma sonucunda Türk Eczacıları Birliği İktisadi İşletmesi’ne 18 milyon TL ceza kesilmişti, daha sonra Danıştay’ın bazı yönetmelikleri iptali yüzünden o ceza da iptal oldu ama neler yaşandığını anlamak bakımından oldukça bilgilendirici bir metin...
Şimdi yeni soruşturma açılınca, Türk Eczacıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak basın toplantısı düzenlemiş ve “Sağlık alanı doğası gereği rekabete sonuna kadar açık bir alan değildir. Sağlık alanını rekabete tabi tutmak insan sağlığıyla açıkça oynamak demektir. Kamu sağlığını her şeyin üstünde tutan, üstelik kamu yararına kurulmuş akademik bir meslek örgütü olarak Türk Eczacıları Birliği buna müsaade edemez” demiş...
“Sağlık alanı rekabete açık bir alan değil”miş... İlacı yazdıracağımız yerler arasında yaşanabilen ve hayatımızı oldukça da kolaylaştıran rekabet, nedense ilacı alırken sakıncalı bir hal alıyor...
Ben gecenin 11’inde, ayağımın dibindeki hastanede iki paket sigara parasına göz muayenesi olup gözlük reçetesi alıyorum Sayın Çolak, rekabet olmasa nasıl olacaktı bu?
Ayrıca Sayın Çolak’tan cevabını duymak isterim, “Eğer bir alanda rekabet kısıtlanacaksa, buna siz mi karar vereceksiniz?”
İlacı daha iyi şartlarda getirebilen varsa, bunun nasıl bir sakıncası olabilir?
Üçkağıtçılığa göz açtırmayacak bir meslek odası olduktan sonra, hiçbir sakıncası olmaz...
Ama “O kadar uğraştıktan sonra tekel olur ticaretini yaparım” diye düşünüyorsanız, siz de haklısınız...
Hem İçişleri Bakanlığı’nın, terörle iltisaklı üç belediye başkanını görevden almasını eleştiren bildiri yayınlamak gibi vazifelerinize de zamanınız kalır, değil mi?