• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Halil Kışlacık
Halil Kışlacık
TÜM YAZILARI

Senin derdini sevsinler hoca!

12 Ocak 2020
A


Halil Kışlacık İletişim: [email protected]

Kanal İstanbul’u ister yapsınlar, ister yapmasınlar, benim için farketmez. Ama yapılacaksa, etrafının konut olmasına karşıyım. İlla yapılaşma olacaksa, İstanbul’un göbeğinde kalmış elli tane sanayi bölgesi var, onlar taşınıversin, şehir trafiği de rahatlar belki.

Tartışmanın açılması iyi oldu ama... 

Malum kafa sırf muhalefet olsun diye öyle tatlı tatlı saçmalıyor ki, insanın yüzüne durduk yere kocaman gülümsemeler oturuyor.

Tek tek gidelim...

Mesela biri çıkıyor, “Montrö var, yapsanız da işletemezsiniz” diyor... Montrö’nün süresi 20 yıl, sonrasında taraflardan biri “Ben çekiliyorum” derse, çekilme kararının bildirilmesinden iki yıl sonra yürürlükten kalkıyor. Bugün çekilsek, 2022’nin Ocak ayında Montrö falan kalmıyor... Anlayacağınız, adam okumadığı anlaşmayı bahane olarak öne sürüyor.

Bir de sanki, Montrö ortadan kalkınca boğazlar bizim kontrolümüzden çıkacakmış gibi anlatılıyor. 

Bugün Türkiye’nin Akdeniz’de attığı adımlara bakın, sonra “Montrö olmazsa boğazların hakimiyetini kaybederiz” cümlesini inanarak kurun, kurabilirseniz...

Yetmiyor...

Koskoca İstanbul’un koskoca Büyükşehir Belediye Başkanı çıkıyor, “Kanal kesinlikle depremi tetikler” diyor... 

Sadece kanal değil, kanal açılırken kullanılacak patlayıcılar da tetiklermiş depremi, suflesini de İsmail Saymaz veriyor...

Bunları da bilimsel veri gibi sunuyorlar...

Başkan, senin deniz seviyesinden en fazla 30 metre kazman ya da kullanacağın birkaç ton, hatta birkaç yüz ton patlayıcı, yer kabuğunun umurunda olmaz! Yumurta kabuğu değil bu...

Deprem için gereken gerilimi bir yüzeydeki bir işlemle üretebiliyor olsak, hocalara sorun; gerili levhanın komşu levhasını da aynı yönde gererek depremi engellemek mümkün olmaz mı?

Belediye Başkanı olmasını geçtim, bunu söyleyen adam müteahhitti... Eğer bu mantıkla yaptıysa, abdestinizden emin olmadan binalarına girmeyin derim...

“Boğaz’da kaza sıkıntı da, ya burada kaza olursa” diyorlar...

Boğaz gibi dünyanın en tehlikeli su yollarından biri ile, insan eliyle kazılmış bir kanalın kaza riskini mukayese edemeyene ne diyelim?

Boğazdan geçen bir gemi, en az 12 kere yön değiştirmek zorunda ve bazı noktalarda (mesela Yeniköy’de) bu dönüş 80 dereceyi buluyor...

Büyük ihtimalle iki yönden bağlı olduğu raylı sistemle çekilerek, motor çalıştırmadan, neredeyse dümdüz bir hatta ilerleyecek olan bir gemi, o kanalda istese de kaza yapamaz.

Hadi oldu diyelim... Dediğim gibi, zaten bu yüzden yakınlarına konut yapılmasına ben de taraftar değilim...

Hepsini geçelim...

Komedinin büyüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği çalıştayda oynandı.

Hani şu “Erdoğan yapıyorsa her şeye karşıyız” diyen bütün isimlerin toplandığı, “Acaba bu kanalın bir faydası olur mu” diyen tek bir ismin bile çağırılmadığı çalıştay...

Şapkalarınızı tutun: Meğer bu kanal, İstanbul’un erkeklerini kimyasal olarak hadım edecekmiş!

Şaka değil, vallahi koskoca profesör söyledi bunu!

Prof. Dr. Cemal Saydam’a göre, eğer kanal açılırsa, Karadeniz’den Marmara’ya taşınacak fazladan su nedeniyle ortaya çıkacak kimyasallar, erkeklerde iktidarsızlığa yol açacakmış...

Buna gülmeyeceksin de ne yapacaksın? 

Hocamıza sormak isterim, bunun bir örneği var mıdır? Mesela CHP’li belediyelerin yıllar yılı bozduğu İzmir Körfezi’nin kimyası, kaç vakaya yol açmıştır?

Ya da Haliç’in kimyasının düzeltilmesi, İstanbul’da bahsettiğiniz vakaları yüzde kaç azaltmıştır?

Kanal, Marmara’nın kimyasını bozup nelere yol açar bilmiyorum ama, daha inşa edilmeden, muhaliflerin beyin kimyasını bozup böyle saçmalamalara yol açtı bile...

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Dolandırıcılar ayak üstü sövüşlüyorlar bunları

Türkiye' de kafası en kalın kişiler profesördürler (bkz: z. beyaz vs) erbakan bunlardan hükümet kurar kendi de işine bakardı. O nedenle habere konu bile yapmayınız profesörleri, iş bulamama kaygusuyla hemen üniversiteye atıyorlar kendilerini erkenden.

Dürüst

Teşekkür ederiz yazınızdan dolayı
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23