Ucuz hesap...
Dert laf kalabalığı yapıp meseleyi sulandırmak olunca, iş çok kolaylaşıyor.
“İskandinav ülkelerinin hepsi erken emeklilik sistemiyle battı” demiş Erdoğan. Bunu doladılar şimdi de dillerine.
Birader, battığından bahsedilen emeklilik sistemi, niye laf çarpıtıyorsunuz?
Adamlar prim sistemini kaldırmış, vergilerden ödüyorlar emekli maaşlarını.
Hepsinin nüfusunu toplasan bir İstanbul etmeyen ülkeler bunlar, buna rağmen devlet “Bu sistem devam etsin istiyorsanız yüzde 50’ye varan gelir vergileri ödeyeceksiniz” diyor, niye bunları saklıyorsunuz?
Norveç’i ayırmak gerekiyor bu arada, petrolden gelen parayı kurdukları bir fona aktarıyorlar, fonu dünya piyasalarında işletiyorlar ve emeklilik sistemini de bu fondan sübvanse ediyorlar.
Bu ülkelerde istihdamın çoğu kamu sektöründedir, vasıflı vasıfsız denmeden insanlar memuriyete alınır, bu yüzden işsiz yok denecek kadar azdır. Bunun ceremesini de özel sektör çeker, yüksek vergilerle bu sistemi ayakta tutar.
En kalabalığı 9 milyon nüfustan bahsediyoruz. Nüfusu 10 milyonun üzerinde olan ve serbest ekonomiyi benimseyen ülkeler içinde bu sistemi uygulayabilen bir tane örnek var mı?
Peki şu an dünyada, 60 yaşından önce emekli olunabilen bir ülke var mı?
Tamam, mevzuatta geç emekli olanın maaşını düşüren bir garabet olduğu söyleniyor ve bu eğer doğruysa düzeltilmeli ama 45 yaşında emekli olmak istemek nedir?
Hem de bugünün dünyasında...
Zaten şu anda hak kazananlar 53 ila 55 yaş aralığında emekli oluyor.
Hani emekli olanların hepsinin işten güçten elini çekip vakitlerini kendilerine ve sevdiklerine ayıracaklarını bilsem, yine o kadar karşı çıkmam.
Sürdürelemez bir sistem kurmak bir yana, üstüne bir de kayıtdışılığı artıracağız.
Devlet kimseyi mağdur etmesin, eyvallah. Fazla prim ödeyene, fazla günü olana tabii ki fazla maaş ödesin...
Ama bugünün Türkiye’sinde kimse, yarın çoluk çocuğunun çekeceği ceremeyi düşünmeden adım atılmasını da beklemesin.
Bu ülke, 1999’da deprem sebebiyle IMF’den gelen 500 milyon dolarla memur maaşlarının ödendiğini gördü.
Aynı duruma düşmek istiyorsanız, buyrun. “Ben çözerim” diyenler var, verirsiniz oyunuzu, nasıl çözeceklerini görürüz.
Daha önce çok çözdüler... Görüneni çözerken, görünmeyeni kördüğüm ettiler...
İstediğiniz buysa, verin oyunuzu, çözsünler, bakalım on yıla kalmaz “Keşke çözmeselerdi” diyor musunuz demiyor musunuz...