• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hasan Aksay
Hasan Aksay
TÜM YAZILARI

2016’dan 2017’ye haberlerinden seçmeler

02 Ocak 2017
A


Hasan Aksay İletişim: ,

20. Asır, özellikle İslam dünyası için acılarla yoğruldu. Dünya hali böyle, doğum da olur, ölüm de. İyi haber de var, acı da? Önemli olan, güzellerini öne çıkarıp, onlar üzerinden yürüyüp hayat kurmak ve yararlı hizmetler üretmektir. 2016 yılının sıkıntısı boldu; iyi haberleri de tabii ki vardı: 

İyi haberlerin en önemlisi şüphesiz Türkiye’nin tarihi misyonuna, kendi değerlerine dönüp, bütün engellere rağmen kalkınmasını başarıyla yürütmesidir. Bu değerler ve kalkınma, Türkiye için olduğu kadar dünya için de önemli olmuştur. Son 13 yıldaki kalkınmamızın ortalaması Avrupa’nın en yükseğidir. Bu kalkınma mazlum dünyaya da dönük bir imkan olduğu tatbikata da yansımıştır. Bugün Balkanlar’dan Afrika’ya kadar, eski dünyamıza el uzatan bir Türkiye var! 

Türkiye’de 1960 darbesini yapan cunta, dışardan borç aldı. Yatırım yapmak için değil, memur maaşı ödemek için. Yetmedi, altın, gümüş evlilik yüzüklerini devlete bağış olarak topladılar. Korkudan ilk verenler memurlar oldu.

Arkadan Anadolu insanı, işçi olarak Avrupa’ya ihraç edildi. Almanlar geldi, doktor getirdiler, 30 yaşından küçük, güçlü kuvvetli olacak dediler. Muayeneden geçirip, seçe seçe götürdüler. Türkiye darbe dönemlerinde kalsaydı, kendi yiğitlerini ihraç eden Türkiye, bugün sığınmacı ve çeşitli ülkelerden gelen 3-4 milyon işsize nasıl kucak açabilirdi?

Türkiye güçlü olmazsa, mazlum dünya için, bu çıkarcı dünyasında sığıntı bir zaman dilimi için dahi ciddi sıkıntı doğar. Geçmiş öyle gösteriyor. Asıl önemlisi ise, Osmanlı Cihan İmparatorluğundan sonra dünya siyasetinin, çıkar politikasına esir düşmüş olmasıdır. Şimdi en hayati iş, siyaseti geçmişte olduğu gibi Hakkı esas alan, imani ve ahlaki değerlerine oturtmak, asli görevine döndürmektir.

 Türkiye’nin, siyaseti, vicdan ve ahlaka göre şekillendirme gayretleriyle, ekonomik başarı ve mazluma el uzatma imkanlarına da sahip oldu. Bu siyaset, önemli bir ilgiyle karşılanırken; imkanlılar grubunda da dolaylı ciddi tepkiler doğurduğu saklanamaz hale geldi. Eski dostlar dahi, terör örgütleriyle dosluk kurup saldırıya geçtiler. Şaşkınlığa düştüler. 

Türkiye, yoluna devam ediyor. Deniz altından kıtaları birleştiriyor. Köprü ve yollar yapıyor. Dış düşman, iç destek teşvikini madalyayla ödüllendirmeye kadar vardırdı. Onun için, “Yol, köprü, havaalanı istemeyiz. Yaptırmayız” diye, bazı partiler dahi açıktan milletin temel ihtiyaçlarına, ülke kalkınmasına karşı çıkmayı vazife haline getirdiler. Millet meseleyi çok daha yakından gördü. İktidar ve kalkınma daha da güç kazandı. 

Yetmedi. Dışarıdan arkası arkasına darbe organizasyonları başladı? Yetmedi, Türkiye’yi, sığınmacı selinde boğmaya çalıştılar. Yetmedi. Türkiye’ye karşı terör örgütü üretip,silah desteği, eğitim desteği gibi destekler verdiler. Parlamentolarında terörist ağırladılar. Terör sergileri açtılar. Allah’a şükür, zulüm için ne yaptılarsa hayra döndü. Birliğimiz, fedakarlığımız, yardım gücümüz arttı. Dev yatırımlarımızın hiçbiri bir gün dahi gecikmedi. İnovasyonumuz hız kazanıyor...

İkinci önemli hadise: BM Güvenlik Kurulunda alınan ve İsrail’in sınırsız genişlemesine, “Hayır” diyen Filistin topraklarında yeni yerleşim alanları açmasının durdurulması kararıdır.

Trump, 20 Ocak’ta Başkanlığına başladığı zaman bu kararı veto edeceği yolunda şeyler söyledi ama? Bu işte birden fazla ama var? 

Ölçü Hakk olmayınca, zor oyunu bozar. Fakat bu karar, beşlerin de, Hakka, hukuka ve dünya kamuoyuna karşı İsrail destekçiliğinden yorulmuştur. Bugün değilse, yarın hak yerini bulacaktır. 

Dünya için diğer bir güzel haber, bir taraftan sermaye muayyen şahıs ve odaklarda rahatsızlık doğuracak şekilde urlaşırken, fakir ülkelerde de önemli gelişmeler sağlanmaktadır. Afrika, düne nazaran, tarihinde olduğu gibi yeni bir diriliş yaşamaktadır. Bu ümit, katlanarak devam edecektir.

İslam ülkeleri gelişmede başı çekiyor. Geçen asırda Türkiye dahil 70 Cent’e ihtiyaç vardı. Son olarak İslam ülkelerinin toplam gayrı safi milli hasılası 3 trilyon 400 milyar doları bulmuştur. Sıfır ve birin karesini alarak yerinde sayan fakir ülkeler, iyi yönetim bulabilmeleri halinde ikinin karesini alarak yoluna devam edebileceğini Türkiye göstermiş, en güçlü 20 ekonomiden biri olmuş ve ilerleyerek 16 sıraya gelmiştir.

Beşincisi, yürek yakan bu fakirlik ve yokluğun iki baş sebebi her yerden görülmeye başlamıştır. 1) Çıkarcı sömürgeciler, ülke yönetimlerini tutsak alıp hizmet üretimine izin vermiyorlar. 2) Yönetimler, kolayı seçiyor. Terlemek ve şahsen risk almak istemiyor. Taklit edip, “Bizim çocuklar” dedirttikleri, şahsen destek gördükleri, madalya aldıkları dış güçler, “Yol, havaalanı, nükleer enerjiye, kalkınmaya karşı çık” demelerine gerek yok, ihsas etmeleri yeter. Artık onlar, laikliğin olduğu gibi her hizmete de direnebilirler. Dış güçlerin, “Bizim çocuklar” imtiyazını korumak için, yapmayacakları iş yoktur. Herkesin bunları görüp tanır hale gelmesi, millet için en önemli bir imkan olmuştur.

Hamd Allah’a!

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23