• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hasan Aksay
Hasan Aksay
TÜM YAZILARI

Şah Fırat Operasyonu ve İç Güvenlik Kanunu

02 Mart 2015
A


Hasan Aksay İletişim: ,

Büyük devletlerin, fetret dönemlerinin arkasından yükselişi, güçlü bir diriliştir. Ölümsüz değer ve ahlaki yücelikler, toprağa atılan tohum gibi bahara erince çimlenir, güç ve imkân doğurur. Hz. Adem’den beri değişmeyen imani, ahlaki yüceliğin, fetret arkasından yeniden yeşermesi, bahar canlılığı doğurması, daima yeni bir medeniyettir.  Türkiye’de şahit olduğumuz, maddi-manevi sahalardaki hızlı kalkınma, Selçuklu’dan sonraki Osmanlı gibi bir diriliş ve güçlü bir medeniyet müjdesidir. Nesillerimiz, bu müjdeyi görev olarak sırtlamış ve inşallah, hedefine ulaştıracaktır.

İmani, ahlaki ve insani yüceliklerden mahrum hareketlerin doğurduğu zulüm yapıları ve fetret dönemleri, insanlığın geçirip, ibret hazinesinde güce çevirdiği ağır felaketlerdir. Bugün Filistin, Irak, Suriye, Mısır, Yemen, Afganistan ve Doğu Türkistan baştan başa olmak üzere, dünyanın bir çok yerinde yangın var. Daha ziyade İslam ülkeleri yanıyor. Zulüm, gecenin, gündüzün değerini anlatması gibi bir derstir. İnsanlığı uyaran ve göreve, yani Hakk’ta birleşerek insani yüceliğe, ahlaki dirilişe çağıran güçlü bir sestir. Çağrı tüm insanlığadır. Bugün, zulmün yoğunlaştığı merkez, muhatabın öncelikle Müslümanlar olduğunu göstermektedir. 

Firavunluk, köksüz ve ömürsüzdür. Fakat fitne ve yıkım, her devrin en kolay işidir. İyiliği inşa zordur. Vahdet, ehliyet, fedakârlık ister. Acı ibretler, iyiliği inşada, toplumu gayrete getiren itici bir güçtür. Hitler, Netenyahu, Bush, Esat, Sisi’lerin zulmü her şeyden önce ümmeti vahdete davettir. Tarih gösteriyor ki zulmü üreten, ömrünü uzatan, toplumdaki ölümsüz değerlere yabancılaşmadan doğan dağınıklıktır. 

Milletimiz, Allah’ın lütfu keremiyle, ölümsüz manevi değerleriyle bağını hiç kaybetmemiş, bu güçle, fetret ve zulüm tufanında kaybolmamış, sabır ve gayretle şafağı beklemiş, ışığı kaybetmemiştir. Büyük devlet kurma ve yaşatma nasibini tekrar yaşamak, adaleti ayakta tutan, “Ekmel-i ve eşref-i mahluk” olma sorumluluğunu, iman, ahlak ve gayretle yaşayan toplumlara, tekrar nasip olan bir imkândır. 

Cihan Harbi’yle, yenilgi ve dağınıklığa uğrayan cihan imparatorluğu ve ümmet, çöküş dönemiyle birlikte, yangının külleri üzerinde toparlanma gayretine girmiştir. Türkiye, yarım asırdır, darbelere rağmen, birliğini kaybetmeden atılımlar için sabırla gayret etmiştir. Bugün, 50 Cent’e muhtaç olmayan, IMF’ye borç veren, güçlü 20 devlet arasına girmiş, istikrarla başa doğru ilerlemektedir.

Her seçimde güvenini tazeleyip, artırarak, siyasi istikrarını koruyan milletimiz, etrafını kuşatan siyasi, sosyal, ekonomik yangınlara rağmen, tam bir istikrar adasıdır. Her sahadaki kalkınma, kıskançlık doğuran bir başarıyla devam etmektedir. Manevi kalkınma, eğitimden, tarihi bağları güçlendirmeye; maddi kalkınma, deniz altından kıtaları birleştirmekten, İstanbul Kanal’la denizleri birleştirmeye, şahsiyetli dış politika, elçiliklerle, dünya ile bağlar kurmaktan, fakire, sığınmacıya kucak açmaya varmıştır. Yeniden Büyük Türkiye hedefi, Allah’ın lütfuyla hedef olmaktan öte gerçek olmuştur. Hamd Allah’a! Hükümetimize, kahraman ordumuza, bu hizmetlerde nasibi olan, emeği geçen her birim ve ferdimize teşekkürler.

Şah Fırat başarısı ve İç Güvenlik yasasının dünya standardına getirilmesinden rahatsız olan var. İnşaallah, İslam ahlakıyla, bir ayağa değmesin diye yoldaki taşı atmayı, tekrar vazife bilir, molotofla şehrimizi yakma cehaletinden kurtulur, kanunu değiştiririz. Henüz örnek Batı ahlakı olunca, o standartta iç güvenlik yasası şarttır. Bu şikâyetçiler, Marmaray’dan, yoldan, köprüden de şikayetçiler. Oysa bunlar, milletin özleyip, beklediği hizmetler. En büyük ahmaklık, milleti ahmak görmektir, hüsrandır. 

Elçilik binaları da o ülke toprağı gibidir. Böyle durumda personel çağrılır. Hükümetimiz, önemli bir kararla başarılı bir operasyon yapmıştır. Bu tarz, büyük ve güçlü devlet tarzıdır. Başarı da onay niteliğindedir.

Şah Fırat başarısına, “Cumhuriyet tarihinin ilk kaybı” diye feryat edenler, Ege’deki koca 12 adayla beraber, yüzlerce Ege adasının kaybına, Balkanlar’daki evlad-ı Fatihan’a ilgisizliğe, Kıbrıs’a dönüp hiç bakmazlar mı? 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23