• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

401 Yıl 3 Ay 6 Gün

28 Temmuz 2017
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Yukarıdaki tarih, Kudüs’ün Osmanlı idaresinde bulunduğu süredir.

1516 yılı, 24 Ağustos Pazar günü zaferle sonuçlanan Mercidabık muharebesinden başlayarak, 1918 yılı Aralık ayının 9. günü, Kudüs’ümüz de diğer topraklarımız gibi elimizden çıkmıştır.

Bugüne dönerek, figüran ve kobay İsrail Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün resmi Twitter hesabından yapılan açıklamasına yer verelim.

Ne diyor terör devleti İsrail’in Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü:

-“Osmanlı İmparatorluğu günleri geçti. Kudüs geçmişte de, şimdi de, gelecekte de her zaman Yahudilerin başkenti olacaktır”.

Biraz geriye gidelim ve 1948’de, Haçlıların “öç makinesi” olarak kurulan İsrail’de, 1954-55 yılları arasında başbakanlık yapan, kendisinden sonra da başbakanlığa gelen David Ben Gurion’un döneminde ise iki yıla yakın dışişleri bakanlığını yürüten Moshe Sharett’in, “Jarusalem/Kudüs” isimli hatırat kitabından, Devlet-i Aliyye’yi Osmani’nin yönetimine dair yazdıklarına yer verelim.

-“Museviler insan olarak özledikleri adalet ve huzuru, sadece ve sadece Osmanlı Müslüman Türklerinin bu hâkimiyet devresinde teneffüs etmiş ve yaşamışlardır”.

¥

Yeri gelmişken Moshe Sharett ile ilgili bir ayrıntıyı daha vermeliyim. Şöyle:

Moshe Sharett, üniversite okumak ve hukuk eğitimi almak üzere Devlet-i Aliyye’nin payitahtı İstanbul’a gelir.

Eğitimine devam ederken Birinci Dünya Savaşı başlar ve diğer eğitim gören gençler gibi bu şahıs da öğrenimine ara vererek Gelibolu’ya giderek orduda tercümanlık yapar.

Tercümanlığı nasıl yapmıştır, kime yapmıştır, kimler nerede nasıl görevlendirmiştir muallakta ama savaştan sonra hemen Telaviv’e döner. Geçelim.

¥

Dün de söylemiştim bir kere daha dile getirmeli.

Buradan Kudüs’e ağıt yakmak kolaydır, sosyal medyadan mücahitlik yapmak daha kolaydır. Zor olan ve esas olan şu hakikat değil midir?

Üzerimizdeki ümmet sorumluluğunu yerine getirdiğimize dair kendimizi aldatmak yerine, önce içimizdeki fitne ateşini söndürmeli ve “Mü’minler kardeştir” sınavını geçip geçmediğimize bakmalı değil miyiz?

Nefsimizi ayaklar altına alıp, siyasi ayrılıklarımız yüzünden birbirimize sövmekten, nefret etmekten kurtulabilmeliyiz. İşte o zaman Kudüs de İsrail’in elinden kurtulur.

Türkiye’de ve dünyanın her yerinde, Müslüman topluluklara zararların en büyüğü ne yazık ki, yine din kisveli kesimlerden gelmektedir.

¥

Kudüs’ü 401 yıl, 3 ay, 6 gün adaletle yöneten Osmanlı’dan sonra; fitne, fesat ve rant peşinde koşan sözde Müslümanların ihanetleriyle Kudüs’ü ele geçiren İngilizler, sadece 30 yıl yönetebilmişlerdir.

Bugün dünya üzerinde Kudüs için en güçlü mücadeleyi yapan Cumhurbaşkanımız, TBMM Başkanımız ve hükümetimizin gayretlerini, tüm Batı âlemi öfke ve kin ile takip etmekte ve karşı tedbirler almaktadır.

Yazıklar olsun ki, içimizdeki Müslüman kılıklı ve sözlü bazı kesimler de idarecilerimize olan siyasi kinlerinden dolayı, Haçlıların küfürlerini sahiplenerek rahatlıkla kullanabilmektedirler.

İşte halimiz!... 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23