• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Allah’ın gazabı er geç nifakçıları bulacaktır

10 Eylül 2015
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Fesatçı, nifakçı, iftiracı, tehditci, tetikçi gaspçı, yalancı, ikiyüzlü, riyakâr”, gerçi hepsi aynı kapıya çıkıyor. Kimyaları ayrı olsa da kök aynı.

İslam kültüründe bu ayrılıkçı ve inkârcıların geneline; “nifakçı veya fesatçı” deniliyor. Nifak ve fesatçılara karşı sessiz kalmak ise zulme rıza olarak görülüyor.

Hepimiz biliriz ki, Türkiye ve tüm İslam ülkelerinin başındaki musibetlerin aktörleri bu güruhtur.

Müslüman toplumları kendi çukurlarına çekemedikleri için kişileri hedef alılar ve esas gayeleri; İslam’ın insanlığa getirdiği ilahi nizama düşmanlıktır.

Aklı başında ve muhakeme kabiliyetini kimsenin tekeline vermeyen Müslümanlar bilir ki, ülkemizde olup bitenlerin altında yatan ana sebep, dimdik bir İslam ülkesi oluşumuzdur.

Yoksa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şahsında devlete ve millete düşmanlık başka nasıl izah edilebilir? Nihayetinde Erdoğan da bir insan ve bir kuldur.

İhanet şebekelerine göre Erdoğan’ın tek suçu vardır; Cumhurbaşkanı sıfatıyla ülkemiz ve milletimiz adına Müslüman bir duruş sergilemesidir.

Aksini düşünenler için soru:

“Cumhurbaşkanı, Başbakan, Diyanet İşleri Başkanı gibi devletin yönetiminde bulunan Müslüman yöneticilere karşı acaba neden toplumun tanıdığı, bildiği, inandığı, güvendiği Müslüman kişi ya da kişiler husumet beslemiyor? Geçelim.

Amentüsü sağlam insanlar bilir ve inanırlar ki;

İlahi bir sıfatla yaratılan, ulvi ve ebedi bir imtihan gayesiyle dünya hayatına sevk olunan her ‘varlığın’ hayatı muhteremdir ve ona Allah tarafından verilmiş bir haktır.

Şimdi böyle bir hakkı çiğneyerek, memleketi bölüp parçalamak isteyen bilumum terör örgütlerine, çeşitli şekillerde destek olmakla, teröristler arasında ne fark vardır?

Bu soruya merhum Abdurrahman Şeref Güzelyazıcı hocamızın sözleriyle cevap verelim.

“Hayat, her şeyden önce bir Allah hakkıdır. Nefis ve beden rabıtası bir ilahi sanattır. Ebediyete dair hikmetler, gayeler taşımaktadır.

Bütün bir cihan karşısında ona bir hak tanınmış, bir kıymet verilmiş bulunuyor. Bu ilahi ihsanları, hakları iptal ve ilga etmekten daha karanlık bir suç, daha zalimane bir hareket olur mu?

Haksız yere kan dökmek, masum insanlara karşı cinayetlerde bulunmak, zulüm ve düşmanlığın en koyusu ve cehennemisidir”.

Tabi bu net ve muhteşem tespitlere sadece Müslümanlar inanır. Bizim derdimiz de bu hakikatleri birbirimize anlatarak zalimlerden yana olmamaya dikkat etmektir.

Abdurrahman hocamızın hatırlattığı üç hadisi şerifi de not edelim:

-“Allah indinde dünyanın yıkılması, bir Müslümanın öldürülmesinden daha ehvendir”.

-“Her günahın affolunması umulur; lakin, müşrik olarak ölenler, bir mü’mini kesten öldürenler asla”!...

-Rasulullah Efendimiz (s.a.v.) “Kendisinde can olan varlıkları hedef ve nişan almayınız” buyuruyorlar.

Bir tavuğu nişan koyup ok atanlar hakkında da şöyle diyor:

-“Bunu yapanlara Allah lanet etsin”!

-………….

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23