• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Başkanlık İskeletli Yeni Anayasa

27 Nisan 2016
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, önceki gün İstanbul Üniversitesi’nde, “Yeni Türkiye ve Yeni Anayasa” konulu bir konferans verdi.

İslam Ülkeleri Akademisyen ve Yazarlar Birliği ile İstanbul Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği konferansa, İstanbul Valisi Vasip Şahin ile “ideali ve ideolojisi Türkiye üzerine kenetlenmiş insanlar” katıldı.

Tabii TBMM Başkanı İsmail Kahraman ağabey, Türkiye’nin yakın tarihini bizzat yaşayan şahitlerden birisidir.

Hatta ilköğretim yıllarından itibaren, memleket meselelerini; “inanç merkezli” olarakomuzlamış kanaat önderlerindendir, arşivlerde ve kütüphanelerde saklı duran pek çok olayın takipçisi ve yaşayanıdır.

Haliyle “Yeni Türkiye ve Yeni Anayasa” hususunda onun kadar heyecanlanan insan azdır.

Çünkü bütün hayatı, hep “yeni” üzerine mücadeleyle geçmiştir. “Yeni Türkiye, Yeni Anayasa” sevdası, hukuk okumasının başlıca sebebidir.

Millete ve devlete ihanette ittifak etmiş iç ve dış mihrakların, ülkemiz üzerindeki karanlık oyunlarının bozulması için “Yeni Anayasa’nın” şart olduğunu bilen ve inanan tüm çevrelerin, durma dinlenme bilmeden çalışması ve gayret etmesi gerekir.

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, “Yeni Türkiye’nin Yeni Anayasa” ile birlikte doğacağına yürekten inanmakta ve bugüne, yarına, yarından sonraki yüzyıla, 26. Dönem milletvekillerinin tarih yazacağını söylemekte.

Hemen herkes bilmekte ve görmektedir ki, 1876’dan bu yana uygulanan yasalar, halkımızın karakterine ters düşmüş, memlekete ve millete sürekli taklalar attırmıştır.

Türkiye, ithal yasa maddeleri yüzünden yorulduğu kadar başka bir şeyden yorulmamıştır.

Terör ve darbelerden tutun da küçük bir sınır kavgasına kadar meydana gelen olaylara bizden olmayan yasalar sebep olmuştur.

Genel geçer kuraldır, toplumun en küçük birimi olan aileyi parçalamak için, ailenin milli ve manevi değerlerini altüst eden bir rüzgâr esmesi kâfidir. Aile üyeleri bu rüzgâra karşı tedbirli davranmazsa, aile sarsılır ve dağılmaya başlar.

Bizim gibi “aile merkezli tevhid toplumu” olan bir millete, Belçika, İsveç, İtalya, Almanya, Fransa gibi vesair ülkelerin yasalarından kanun yapılırsa, yaklaşık iki yüz yıldır şarampole yuvarlanmış ve şoseye çıkmak için debelenip duran yaralılar gibi çırpınıp dururuz.

TBMM Başkanı İsmail Kahraman ağabey bu meseleye güzel bir örnekle yaklaştı. Dedi ki;

-“Biz İslam’a göre doğuyoruz, batıya göre yaşıyoruz, İslam’a göre defnoluyoruz”.

Batıya göre yaşamak için doğum sonrasına da müdahale edilmişti. Sağ kulağa ezan, sol kulağa kamet okunması yasaklanmıştı.

Doğumla ölüm arasında, “batıdan ithal yasalarla yaşayacaksınız” baskısı artık son bulmalıdır. Şükür ki, ölünce batıya göre defnedileceksiniz denilmedi.

Gerçi CHP zihniyeti becerebilseydi ve rahmetli Menderes, milletin imdadına yetişmeseydi, bugün camilerde ibadet edilemeyecek ve dinimiz üzere defnedilemeyecektik.

Velhasıl; “Başkanlık İskeletli Yeni Anayasa”, sağduyu sahibi her insanımızın ivedi özlemidir.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23