• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Bayır Bucak Türkmenleri

23 Kasım 2015
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

“Her Müslüman bir sancak adamıdır. Her an durmamacasına üstünde ve içinde bir sancak taşıyandır o. Tek başına olsun, toplulukta olsun, Müslüman İslam’ın bir arması gibi hemen ayrılır, fark edilir öbür insanlardan. Müslüman İslam toplumunda sancaktan başkası değildir”. Sezai Karakoç.

Sezai Karakoç’un ifadeleri kapsamına giren başta Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz ve Müslüman halkımız, Bayır Bucak Türkmenlerinin yardımına ve feryadına koşmaktadır.

Haberleri izlemeye ve okumaya yürek dayanmıyor. Rabbim sabır ve güç nasip etsin.

Devletimizin ilgili tüm kurumları başta olmak üzere; Kızılay, Afad, Deniz Feneri ve İHH gibi Allah rızasına dayalı devletimiz ve milletimiz hesabına çalışan kuruluşlarımız, Bayır Bucak Türkmenlerine her türlü yardımı ellerinden geldiğince yapmaktadırlar.

Bayır Bucak Türkmenleri konusunda sanırım bir eksiklik hepimizin dikkatini çekmektedir. Bayır Bucak Türkmenleri diyoruz da bu kardeşlerimiz hakkında ne biliyoruz?

Özet bir bilgi sunalım.

Bayır Bucak Türkmenleri ile Suriye’nin çeşitli bölgelerinde bulunan Türkmenlerin bu coğrafyadaki yerleşim tarihi, Malazgirt zaferinden 10 yıl daha eskidir.

Selçuklu ve Osmanlı ahfadıdırlar. Selçukluların ve Osmanlıların ön karakolu vazifesi yapmışlardır. Osmanlı döneminde Hac yolu güvenliğini sağlamışlardır.

Suriye topraklarında Bayır Bucak (Lazkiye) Türkmenlerinin dışında bulunan diğer Türkmenleri de bilmekte fayda vardır.

Halep Türkmenleri, Humus Türkmenleri, Halep Türkmenleri, Golan Türkmenleri, Tartus Türkmenleri, Şam Türkmenleri, Hama Türkmenleri, İdlip Türkmenleri, Dera Türkmenleri ve Rakka Türkmenleri.

“Peki, bu kadar Türkmen ne zaman yerleşmiş ve halen varlar mı?” gibi bir soru akla gelebilir. Bu soruyu kaynaklar şöyle cevaplandırmaktadır:

Büyük Halife Yavuz Sultan Selim, Mısır, Suriye, Filistin ve Hicaz bölgesini Osmanlı topraklarına kattıktan sonra (1516-1918) 402 yıl Osmanlı hâkimiyetinde kalan Suriye’nin önemli bir kısmı, Oğuz Boylarının Anadolu’ya göç yolu üzerindedir.

Oğuzlar göç yolları üzerinde öncü birliklerini “akıncılarını”, çeşitli bölgelerde bırakarak ilerlemişlerdir. Tolunoğulları Suriye’de kalan boylardandır.

Selçuklulardan, I. Dünya Savaşı’nın sonuna kadar Selçuklu ve Osmanlı bölgesi olan bir yerde, bu kadar Müslüman Türkmen’in olması normaldir ve ayrıca 402 yıl boyunca sürekli Türkmen yerleşimi devam etmiştir.

Gelelim bugüne!

Birinci Dünya Savaşı ve İstiklal mücadelesinden sonra Cumhuriyeti kuran irade ile halk arasındaki geçimsizlik 80 yıl sürdü.

Nihayet 2000 yılının başlarında “devlet millet bütünleşmesi” ancak sağlanabildi.

Tam başımızı kaldırıp dünyaya; “Yeni Bir Türkiye” sunulacağı sırada, beklenmedik ve tahmin edilmedik şekilde, içeriden ve dışarıdan apansız saldırılara uğradık ve “Yeni Türkiye” ihanetlerle mücadeleye başladı.

İşte bu kösteğe ve ihanete rağmen, “Yeni Türkiye’miz” “Milli Birlik ve Kardeşlik” azim ve gayretiyle, “Devlet millet el ele” sancağıyla kardeşlerimizin yanındadır ve İnşaallah hep olacaktır.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23