• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Binyüz Vahşi

14 Ocak 2016
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Bu vahşiler; Müslüman halkın ekmeğini yerler, suyunu içerler, vergileriyle maaş alırlar, yaptıkları evlerde otururlar, ürettikleri eşyaları kullanırlar, yetiştirdikleri ürünlerle beslenirler, devleti, milleti, askeri, polisi sevmezler.

Müslüman bir ülkenin topraklarında doğup, devletin her türlü imkânını tepe tepe kullanan bu kadar vahşinin; ne vakit, nerede, nasıl ve kimler tarafından beş duyu organları böylesine ihanete kodlanmış, insani melekelerini kaybetmişlerdir acaba?

Dünyanın ne Ortodoks, ne Hıristiyan, ne de diğer inançlara mensup, en küçük kabilesinden en büyük toplumlarına kadar, böyle acayip ve garaip yaratıkları bulmak mümkün değildir.

Bunların hiç mi; hayata, insana, kâinata ve yaşadıkları memlekete, milletimizin ortak değer yargılarına karşı saygıları yoktur?

Böyle bir kimlik ve kişilik, dünyanın neresinden ithal edilebilir? Bu güruhun gölgelerinin düştüğü yerde ot bitmez. İnsanlığın hayrına nokta kadar hayır gelmez.

………….

Eğer yüzlerce kişi, devlete ve millete karşı ihanetini bu kadar açık ve net sergileyebiliyorsa, devletimiz de gayet açık bir şekilde; milletimiz, şehitlerimiz ve gazilerimiz adına, gereken yasal işlemi yapmak mecburiyetindedir.

Bizim toplumumuzun epeyce yüksek ekseriyetini Müslüman nüfusumuz oluşturmaktadır. Dolayısıyla milletimiz önce Allah’a sonra devletine güvenir.

Bugünkü ihanet şebekesi aydın yaftalıların beslendiği İttihat ve Terakkicilerin, ülkeyi savaşlara soktuğu ve halen onların kötü mirasının devam ettiği günümüzde, vatanımızın her metre karesi, yüzyılı aşkındır şehitlerle dolmaktadır. 

Ataları gibi beslendikleri sofranın altını karıştırıp, ülkemizden ve milletimizden kopuk yaşayan karanlık ve kirli bu zihniyet sahiplerine “aydın” demek, yaratılanların en şereflisi insanoğluna hakarettir.

…………..

Muhafazakâr kesim için söylüyorum, haberlerde ve yazılarda “aydın” gibi güzide bir kelimeyi, karanlık ve kirli ruhlara yapıştırarak yazmak ve konuşmak, “aydınlığa” karşı yapılmış bir haksızlıktır.

Bu ülkede aydın denilince insan aklına; tarihimizle, kültürümüzle, dini milli değerlerimizle yoğrulmuş kişi ve kişiler gelmektedir.

“Aydın” tabiri, bizim kültürümüze ait değildir. Bizdeki karşılığı “Münevverdir”.

Münevverlerimizden Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu, “aydın” yaftasıyla devlete ve millete kafa tutan kimseleri şöyle tarif emektedir:

…………..

“Aydın halkın çocuğu değilse yerli bir duruş takınabilir mi?

Biz de olan budur işte, kendi içinden çıktığı halka önderlik edeceğine, onu tahkir etmek; dilini, dinini, değerlerini, zevklerini, alışkanlıklarını kısaca varlığını aşağılarlar.

Türk aydını karanlıktır; çünkü hiçbir şeyi aydınlatmaz; karıştırır, dolaştırır; yorar ve milletini götürür temsil ettiği yabancı kültürün çıkarlarına râm eder.

Bunlar ölülerini nasıl gömeceklerini bilmeyen tek insan türüdür. Türkiye’de mensubiyetleri ve aidiyetleri sorunlu olduğundan, vazifelerini aldıkları güçlüye öykünür, pay alarak rahatlarlar; kendi insanlarına ise tahakküm ederek ezikliklerini gidermeye çalışırlar.

Aydını nazarında halk hiçbir zaman önemli ve güvenilir bir güç değildir”.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23