• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Edepsizin Edebi

23 Ekim 2015
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

“Edepli edebinden susar, edepsiz de ben susturdum sanırmış.” Mevlana.

Edeb ve hayâ, fıtri olarak Allah’ın insana bir ikramıdır. Bu fıtri özellik, anne karnından itibaren güçlenir veya yıpranır. O hal annenin hamilelik dönemiyle ilgili bir durumdur.

Önemli bir kısmı da “0 ila 7 yaş” arasında; beslenme, giyim, kuşam, örf, adet, gelenek ve dini telkinlerle tamamlanır ya da tahrip edilir.

Fıtrattan gelen edebin “olgunlaştığı” veya “tahrip edildiği”, ancak insanlar akıl baliğ olduğunda anlaşılır.

Menfaat aracı olarak kullanılan edeb, elbise üzerindeki yama gibidir. Menfaat zedelendiğinde yama sökülür ve gerçek yüz ortaya çıkar. Geçelim.

Edeb denilince akla gelen öncelikli isimlerden birisi Bediüzzaman Said Nursi Hz.leri ve onun talebeleridir.

1 Kasım seçimlerine; “vatanımız, milletimiz, dinimiz” için AK Parti’ye destek verilmesini isteyen talebeleri, Bediüzzaman’ın edebli ve imanlı talebeleridir.

Bu isimlerden birisi de; Allah’ın, Kur’an’ın ve Sünnet’in bütününü hayatına şamil kılan ve her haliyle edebin zirvesini yaşayan Mehmet Fırıncı ağabey vardır.

Fırıncı ağabey başta olmak üzere diğer ağabeylerin destek açıklamalarına karşı, Nurcuların büyük ekseriyetinin dışladığı küçük bir nurcu (!) grup, ağabeylere hakaret etmiş. 

Ağabeylere edepsizlik yapanları tanımam ama, onları çok yakından bilen gazeteci-yazar Ümit Şimşek  http://www.yazarumitsimsek.com adresinden uzunca bir cevap yazmış.

Ben de Bediüzzaman Hz.lerinin talebelerine olan saygı ve sevgimden dolayı bu cevabi yazının bir kısmını paylaşmak istiyorum.

Cevabın daha genişi yukarıdaki adreste mevcut. Ümit Şimşek şöyle diyor:

“….. Üstadın talebelerine saldırarak kendisinden söz ettirmeye çalışan bu şahsın adını vermiyoruz.

Yalnız, risale ticaretiyle iştigal eden cemaat artığı marjinal grubun ahlâk ve edep seviyesini gösteren bu belgeyi ibret için buraya alıyoruz.

Babasının oğlundan bahseder gibi “Fırıncı” diye sözünü ettiği zat, kendisi daha dünyada yokken Üstad’ı evinde misafir etmiş, onun yıllarca hizmetinde bulunmuş, Risale-i Nur’un neşri için hapislere, işkencelere, açlık ve yokluklara katlanmış ve risalelerin bize kadar ulaşmasında emekleri geçmiş bir büyük Nur kahramanıdır.

Üstad’ın “Bunlara ilişmek doğrudan doğruya bana ilişmektir” sözünün kapsama alanında olan, eli öpülüp duası istenecek bir mübarek zattır.

Üstadın bir hizmetkârını ve dedesi yaşındaki adamı “edepsizlikle” suçlamayı edep telâkki eden ve şöhret yolunun, cami duvarından geçtiğini zanneden hayâ fukaralarına edep dersi vermeye teşebbüs etmenin bir fayda getirmeyeceğini en güzel şekilde Mevlânâ anlamış ve anlatmıştır:

“Asıl edep, edepsizlerin edepsizliğine tahammül edebilmektir” buyurmuş.

Üstad’ın talebeleri de hep öyle yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar”.

Ne diyelim;

“Edep bir tac imiş Nur-u Hüda’dan, giy ol tacı, emin ol her beladan.” Rabbim edepsizlerden uzak eylesin.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23