• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Güney Felakettin Köyü

07 Eylül 2017
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

“Felaket” sözcüğü, sanırım “normal hiçbir insana” sevimli gelmez. Herkesin ürktüğü ve istemediği bir kelimedir.

Lakin felaket haberleri almadığımız gün de yoktur. Onlarca yüzlerce haberin, yüzde doksan sekizi ya vuku bulmuş yahut ramak kalmış veya işlenmesi muhtemel haberlerle dolu.

Önceki gün Bolu’nun Göynük ilçesinden Bolu’ya doğru geçerken, Göynük’te 150 hektarlık ormanlık alanın yandığını gördük.

Çevre il ve ilçelerden gelen itfaiyeler ve Bolu Orman Müdürlüğünün çalışmalarıyla yangın söndürülmüş ve soğutma işlemi yapılmaktaydı.

Ne yazık ki felaketin müsebbibi insan suretindeki bir varlıkmış. Çünkü normal insanlar, içtikleri sigarayı ne yol kenarlarına ne de yangın ihtimali çıkacak yerlere atmazlar.

*

Göynük’teki 150 hektarlık alanın sigara izmaritiyle kül olduğu söylendi. Gelin de Fatih Sultan Mehmed’e ithafen söylenen şu ifadeye hak vermeyin.

Şöyle dediği rivayet edilir: “Ormanlarımdan bir yaş dal kesenin, başını keserim”.

Şimdi sigara izmariti veya başka şekilde yangın çıkararak, 150 hektarlık alanı kül eden kimse ya da kimselere, hangi ceza verilse az değil midir?

Göynük’te veya başka yerlerde yanan sadece ormanlarımız değil, adını sanını bildiğimiz bilmediğimiz, gördüğümüz veya göremediğimiz, binbir çeşit börtü böcek de yanmaktadır.

Rabbim her türden felaketten milletimizi, devletimizi korusun.

*

Göynük’teki yangınla ilgili belediye başkanı Kemal Kazan ve yardımcısı Günay Can’a geçmiş olsun dileklerimizi ilettikten sonra Mudurnu üzerinden Bolu’ya doğru, ormanların ve akarsuların süslediği vadilerden geçerek yola revan olduk.

Yol vadiler ve küçük ovaları tamamladıktan sonra sarp bir yokuşa vurduğu sırada, yön levhalarının Bolu’ya 30 km’yi gösterdiği mevkide, vadilere ve tepelere hâkim bir noktada bulunan köyün ismiyle karşılaştık.

Köyün adı “Güney Felakettin Köyü” idi. Levhayı görünce şöyle bir irkildik tabi. “Yanlış mı okuduk” diye köyün çıkışındaki levhaya tekrar baktık isim doğruydu.

Bir de resim çektik ve “Böyle bir isim konulur mu” üzerine konuşmaya başladık. Konulamazdı. “Felakettin” “Dinin felaketi” anlamına gelirdi çünkü.

*

Aceleci kardeşlerimizin sazanlık yapmasını önlemek için hemen şunu söyleyeyim.

“Felakettin” bu anlama gelmez ama “Felakeddin” yazılsaydı gelebilirdi” derler. Eyvallah!...

“Necmeddin” ne demek? “Dinin yıldızı” demek. “Kemaleddin” ne demek? “Dinde olgunluğa ulaşmış” demek.

Genel kabulde; “Necmeddin’in” “Necmettin”, “Kemaleddin’in” “Kemalettin” diye yazılması anlamı değiştiriyor mu? Hayır! Geçelim.

*

Bir de köyün ismi Osmanlı döneminde yaşadığı bir depremden dolayı verilmiş. Osmanlı devrinde verildi diye kutsallık mı addetmeli?

Bolu Valisi Aydın Baruş’u tanımıyorum ama eminim bu meselelere karşı duyarlıdır. Zaten köyde bir-iki aile yaşıyormuş, onların da köylerinin isminden memnun olduklarını sanmıyorum, değiştirilmesine razı olacaklardır.

Ezcümle: Felaketlerden yorulduk, bir de köy ismiyle yaşatmayalım. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23