• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

İslam Âleminin de Haçlıların da Kızıl Elması Türkiye

10 Nisan 2015
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Hamaset olsun diye söylemiyorum. Büyük ülkeyiz, büyük milletiz.

Büyüklüğümüz; “Kur’an, Ezan, Sancak, Bayrak Vatan” ve bunların toplamı olan “imanda sebat ve devamlılıktır”.

Yani Müslümanların iman edip, kulluk vazifelerini yerine getirmek amacıyla eda ettikleri namazlarda okudukları Fatiha suresine tam teslimiyettir.

İslam âleminde halkların gözü, kulağı, kalbi, umudu Türkiye’dedir. Ülkemizin selamette olması, İslâm ümmetinin güvende olması demektir.

Sadece İslâm âleminde değil, dünyanın diğer ülkelerindeki Müslümanların da umudu, geleceği, güvencesi Türkiye’dir.

Ve tabii Türkiye adına, Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve hükümet ile bu iktidarın arkasındaki sağduyu sahibi milletimizdir.

Haçlı zihniyetine mensup ülkelerin de kızıl elması Türkiye’dir. Onların da amacı, Türkiye’yi İslam ümmetinin “kızıl elması” olmaktan çıkarmaktır.

Ezelden ebede kadar sürecek olan Hak ve Batıl mücadelesinde Türkiye bu özelliğini hiç yitirmemiştir.

“Kızıl elma” olmanın sınırları, elbet şimdiki kadar değildi. Osmanlı Devleti’nin en geniş topraklara sahip olduğu sınırlarda iken de yine “kızıl elma” idi.

Haçlı zihniyet sahipleri, bu topraklarda halkın İslami kimliğini silerek, kimliksiz ve şahsiyetsiz bir hale getirmek isteyen bozguncularla işbirliklerini sürekli canlı tutmuşlardır.

Bu bozguncular da Allah düşmanı olan Yahudi ve Hıristiyanların tabilerinden başkası olmamışlardır.

Hamdolsun yüz yıl sonra Türkiye yeniden derlenip toparlanarak, içten ve dıştan büyük bir koalisyon hareketiyle aralıksız sürdürülen Haçlı zihniyetiyle mücadele etmektedir.

İslam ümmetinin “kızıl elması” tozlarından temizlenmiştir. İşte batılı çevrelerin de rahatsızlığı bu yüzdendir.

İçeriden fısıldamalı batı kaynaklı Türkiye ve millet düşmanlığı, eğer iyi okunursa bu hakikat görebilir.

Sırat-ı müstakim üzere hareket eden, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu, hükümet ve milletimizin sabırlı duruşu, her şeyi göstermektedir.

İçinde bulunduğumuz şu dönemde, hastalık tam olarak veya büyük oranda teşhis edilmiştir.

Hastalığın tedavisi için sadece Cumhurbaşkanı ve hükümetin çalışması elbet yetmez. Tüm ehli insaf sahibi insanlarımızın, bu tedaviye yardımcı olmaları gerekir.

Devir; nefsimize, zaaflarımıza, siyasi ayrılıklara düşerek, mağlup olma devri değildir. Aklımızı ve imanımızı, terazinin kefelerine koyarak dengede tutabilme devridir.

“Nereden geldik, nereye gidiyoruz ve gittiğimiz yerde nasıl hesap vereceğiz?” diye bir durup düşünmeye ve her şeyi yeniden gözden geçirmeye ihtiyaç vardır.

“Müminler kardeştir” ayeti, bu dengeyi sağlayanları içine dâhil etmiştir. Yoksa Müslümanlardan gözüküp, münafıklarla iş tutanlara denilmemiştir.

Tüm dünyadaki İslam ümmetinin umudu olmak, asla kolay taşınabilecek bir yük değildir. Bu yol, oldukça çetrefilli ve meşakkatlidir.

Bu yolda Hacca giden karınca olmak bile önemlidir. “Kızıl elma”, varılmak istenilen son nokta, sığınılabilecek en güvenli limandır. 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23