• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Kimlik bunalımı yaşayan 28 Şubatçılar

05 Şubat 2019
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

O yıllarda nasıl bir kimlik ve kişilikleri olduğu hepimizin malumdur, bilmeyenler de artık öğrenmiştir.

Eğer hâlâ öğrenemeyen ve anlayamayanlar varsa, onların da zihinleriyle dertleri var demektir. “Devasız dert yok” derler, umarız dertlerine derman bulurlar.

28 Şubatçılar ile arkalarındaki silahlı silahsız, kalemli kalemsiz, devletli devletsiz, medyalı medyasız, dinli dinsiz ne kadar destekçileri-şakşakçıları olmuşsa, hepsinin foyası-boyası bir bir ortaya çıkmış ve çıkacaktır. 

Bunlar; devleti ve milleti, tapındıkları dünyalıklarının ulaşılmaz imkânlar olduğunu sonsuzda dek zafer bilip, milletimizi ve devletimizi yerkürede benzerine pek rastlanmayan hezeyan ve illete sürüklediklerini fark edemeyecek kadar gözleri dönmüş kimselerdir.

Acaba şimdi nasıl bir kişilik ve ruh halleri var ve ne durumdadırlar?

İçeride kim ya da kimlere, hangi örgüt yahut örgütlere, dışarıda İsrail’e, Amerika’ya, AB ülkelerine, ikibin yıllık bir geçmişe sahip devletimizi ve insanımızı teslim edince, kendilerinin kıyamete kadar (gerçi kıyamet gününe inanmazlar ya) ölümsüz olacaklarını mı sanıyorlardı?

İçlerinden birisi veya birkaçı, aynalara bakıp; “Biz ne yaptık yahu! Kime kim için nasıl bir ihanet içerisinde olduk da bugün ne haldeyiz” diye soruyorlar mıdır?

Ne diyelim, yaşayanlar husumetlerinin bedelini ödesin, ölenlerin de toprağı bol olsun. Rahmetle anılmaya inanmadıkları için rahmet dilemek lüzumsuzluk ve asalaklık olur.

Vatanımızdan yahut dışarıdan devletimize ve milletimize karşı sürekli darbe rüyaları gören ve rüyalarıyla amel ederek kalkışmada bulunanlar yahut bulunmak isteyenler veya bu uğurda devlet ve millet düşmanlarından medet umanlar, umduklarını bulmak için de onlara hizmet edenler, kendilerinden önce bu işlere soyunanların hezimete uğradıklarını göremeyecek kadar muhakemeden yoksun olabilirler mi?

Demek yoksunlarmış-yoksullarmış. Oysa bilinmelidir ki, bizim toplumumuzun büyük ekseriyeti Toprakçı ve Devletçidir.

Sadece bu fark dahi anlaşılsaydı, kimse beslendiği-barındığı-birlikte yaşadığı insanlara böyle bir ihanete kalkışmazdı.

Yine milletimizin büyük çoğunluğu, 27 Mayıs 1960’tan, 15 Temmuz 2016 FETÖ darbesine kadar hiçbir kalkışmanın, devlet ve millet için yapıldığına inanmamıştır.

Eğer birinden biri devlet-millet hesabına yapılsaydı, bütün darbelere karşı duran halkımız, elbette birinden birini kabullenirdi.

Bugün tüm darbecilerin lanetle anılmasının sebebi, her türden kalkışmanın, halkımız nezdinde kesinlikle reddedilmiş olmasıdır ve tarihe böyle kaydedilmesidir.

Darbelerin görünen yüzü iktidarlar olsa da esas sebep elbette iktidarın arkasındaki halkımız olmuştur.

Refah hükümetine olan düşmanlıklarıyla azgınlaşan ve 2002 yılı Ak Parti iktidarına kadar süren karanlık ve kaos seneler; unutulmamalıdır.

Ezcümle:

İşte 28 Şubatçılar da tarihimizin ihanet sayfalarına geçmiştir. Bu sayfaların sık sık okunması ve hatırlanması, geleceğimizin selameti açısından elzemdir.

Tüm yaşananlar yazılmalı, film ve belgeseli yapılarak tarihe not düşülmelidir.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23