• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Mihr ü Mah Camii Üsküdar

03 Şubat 2014
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]
Derler ki; “İstanbul tüm dünya Müslümanlarının umumi sığınağıdır.”

İnsanlık tarihiyle yaşıt olan İstanbul incelendiğinde, fetihten önce de sonra da bütün Müslümanların umumi sığınağı olmuştur.

Okyanus ötelerinde ve Afrika’nın Fizanlarında bir problem çıktığında;

-“Bu meseleyi İstanbul halleder, Halife şehri İstanbul’a heyet gönderelim” denilerek, yıllar ve aylar süren yolculuklar yapılır.

Bu sığınağın fethini, Efendimiz (s.a.v.) müjdelediğinde, müjdedeki asker olabilmek için ilk yola koyulan, Efendimiz (s.a.v.)’e ev sahipliği yapan Ensar’dan Halid b. Zeyd, yani Ebu Eyyüp el-Ensari Hz.leridir. 90 yaşında İstanbul’a gelir.

İşte İstanbul başta olmak üzere, Osmanlı ruhunun izler bıraktığı şehirlerin ve insanların “yeddiemini,” Kanuni Sultan Süleyman’dır.

Bu dönemin ve aynı toprakların “İslam mimari Padişahı da” Mimar Sinan’dır. Üsküdar’daki “Mihr ü Mah Sultan Camii” ve Edirnekapı’daki Sinan’ındır.

Kanuni’nin kızı Mihr ü Mah Sultan, İstanbul’un her iki yakasını, ezanla birleştirmek için camilerin inşasını Sinan’a ısmarlamıştır.

*

Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilen ve geçtiğimiz cuma günü, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç tarafından açılan Üsküdar Mihr ü Mah Sultan Camii, hakkında uydurulmuş çeşitli hikâye vardır.

Bunlardan sadece bir tanesi doğrudur. Diğer uydurulan hikâyeler, Kanuni’yi “Harem’den” çıkarmayan ve “mayaları hayali fantezilerle yoğrulmuş Muhteşem Yüzyıl”cı zihniyete mensup çevrelerin uydurduğu hayali fantezilerden ibarettir.

Güya denilir ki, Mimar Sinan, Mihr ü Mah Sultan’a âşıkmış ama Sultan, Rüstem Paşa ile evlenmiş.

Sinan aşkını anlatabilmek için Üsküdar’daki caminin eteklerini kadın eteğine, Edirnekapı’dakinin kubbelerini de kadın siluetine benzetmiş ve aşkını böyle anlatmış.

Hey Allah’tan korkmaz, kuldan utanmazlar! Sultan evlendiğinde Mimar Sinan 50 yaşındadır ve evlidir.

Sultan’ı bir ya da iki defa görmüştür. O da Kanuni gibi İstanbul’da çok az bulunmuştur. Osmanlı mimarisini, İslam topraklarına inşa etmek ve ettirmekle meşguldür.

Edirnekapı’dakinin inşasında ise Sinan 70 yaşındadır. El insaf! Bu nasıl bir zihniyettir ki, hâlâ bu hikâyeler anlatılmaktadır. Dedik ya “maya” meselesi.

Neyse her iki cami için de doğru olan şudur:

Mihr ü Mah Sultan, hayır hasenat babından İstanbullulara bir ikramda bulunmak ister ve birisi Üsküdar’da, diğeri Edirnekapı’da cami ister ve der ki;

“Cami minarelerinin birinden güneş batarken, diğerinden ay doğsun. Ve ezan okuyanlar birbirini işitsin.”

Sinan günlerce araştırma yapar ve her iki caminin yerini belirler. Önce Üsküdar’ı inşa eder, 20 yıl sonra da Edirnekapı’dakini.

Sultan’ın doğum günü olan 21 Mart’ta güneş son ışıklarını Edirnekapı Mihr ü Mah Camii’nin minarelerine vururken, Üsküdar’dakinin minarelerine de ay doğar.   

Ve sadece yapılan bir cami değildir. Hastane, medrese, aşevi, kreş ve benzeri sosyal tesisler vardır. 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23