• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Milli birliğimizi güçlendirmek

08 Aralık 2015
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

“Bir milletin sahip bulunduğu hürriyetin derecesi, milli birlik ve beraberlik yolunda sarf edeceği gayretlerle yükselir”. Said Halim Paşa

İslam dünyası ve Avrupa memleketleri içerisinde, dış ve iç tahriklere rağmen, milli birlik ve beraberliğini koruyan bir ülkeyiz hamdolsun.

Yaklaşık yüzyıldır yaralı bereli bir şekilde birbirimize tutunarak geldiğimiz ve tam yaralarımızı sarıp, kucaklaştığımız ve artık refaha çıkacağımız sırada yine iç ve dış düşmanlar harekete geçti.

Lakin artık ne eski Türkiye var ne de bezgin, yorgun, çaresiz bir millet var. Ekseriyet olarak milli iradenin, milli hasletlerle şekilleneceğine inanmış bir toplumuz.

Milli birliğimize karşı içimizdeki ve dışımızdaki silahlı ve silahsız örgütlerin şeytani ittifakları, devletimizin ve milletimizin birlik ve beraberlik engeline çarpmaktadır.

Her toplum, üzerinde yaşadığı toprakları kendi inanç manzumeleri olan “milli değerler ve an’aneleriyle” vatan edinir ve maddi vatanla birlikte manevi vatan oluştururlar.

Bizim topraklarımız, geniş haliyle Osmanlı, bugünkü haliyle Türkiye coğrafyası, dini ve milli değerlerimizle vatan edinilmiştir.

En geniş ve en dar vatan coğrafyamızın hem altı hem üstü, tarihimizle, tarihimizi yazan şehitlerimizle, dini milli değerlerimizin tapusu olan mezarlarımız, camilerimiz, türbelerimiz, imarethanelerimiz, darüşşifalarımız ve hayır vakıflarımızla doludur.

Bütün bunlar ve daha sayamadıklarımız, bin yıldır bu topraklarda milli birlik ve yerliliğimizin sahiplenilmesiyle ayakta kalmış ve bu hasletlerimizi korudukça da kalacaktır.

Çünkü millet olarak bizim mayamızı dini ve milli hasletlerimiz yoğurmuştur.

İstiklallerini kaybeden milletlerin ortak özelliği, o toplumu yekvücut yapan inanç merkezli değerlerini, yabancı milletlerin tahakkümlerine teslim etmelerindendir.

Çoğu zaman üzerinde yaşadıkları toprakları terk etmeyebilir veya ellerinden alınmayabilir ama “insan olma, bir ve beraber olma, hür olma, kendi kendilerini yönetmenin şartı olan bağımsızlıklarını” kaybetmişlerdir.

Dünya üzerinde bağımsızlığını elde eden ve halen bağımsızlık mücadelesi veren halklara baktığımızda da görürüz ki, her birisinin kendilerine ait milli değerleri vardır ve bu değerler için mücadele etmektedirler.

Bizim gibi dünya üzerinde nadir görülen ve tarihi boyunca asla hiçbir yabancı gücün boyunduruğu altına girmemiş ülkemizin neden ve nasıl ayakta kaldığına bakılırsa, görülür ki, milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmamızdandır.

Vakit, milli ve manevi değerlerimiz çerçevesinde kenetlenme vaktidir.

İçte ve dışta şer güçler nasıl bir ve beraber olabiliyorlarsa, biz de milli ve manevi değerlerimiz çerçevesinde bir ve beraber hareket etmek durumundayız.

Büyüklerimiz; “İnsanın hareket yolunu çizen, akıl ve bilgisinden daha çok ahlakıdır”, der.

Velhasıl; milli birlik ve yerlilik hususunda mesuliyetimizi idrak ederek, noksanlarımızı tespit etmek ve vicdanımızla inancımız arasını pekiştirmek, dini ve milli bir vazifedir.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23