• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Müslümanların şirazesini bozan narsist kişilikler

13 Temmuz 2016
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Belki çok defa dile getirmişimdir ama yine söylemek lazım. Biz Müslümanların ana problemlerinden birisi; “inanma” çizgisinden “iman etme” noktasına geçememektir.

Bizim en kolayımıza geleni de “inanma” mecrasında kalarak, Allah ile kullar arasındaki narsistlere kapılmak ve kapıldıktan sonra da kurtulamamaktır.

Memleketimizde ve pek çok İslâm ülkesinde maalesef durum böyle. Yaratana kul olmayı bilmeyenler veya kul olmaya üşenenler, haliyle tapınma ihtiyaçlarını kula kulluk ederek gidermektedirler.

Böyleleri dünya ile ahiret arasındaki dengeyi tutturamayınca, nefsi arzularını “imani” addederek, din tacirlerinin eline düşmekte ve kullanılmaktadırlar.

Bayram boyunca çeşitli yerlerde değişik insanlar üzerinde gözlem yaptım ve konuşup görüştüklerim oldu. Doğrusu şirazemizin bu kadar bozulduğunu tahmin etmiyordum.

Din tüccarlarının en belirgin halleri, narsist bir kişiliğe sahip olmalarıdır. Kur’an’a ve Sünnete ulaşım yollarını böyle kimseler kesmektedir.

Kur’an ve Sünnetten koparak şirazemizin bozulması; kimliğimizin, kişiliğimizin, inanç değerlerimizin kalbimizden sökülerek, başkalarının akıl oyunlarına alet edilmesidir.  

Narsizmin ateşiyle yanan ama serinde olduklarını zanneden kimselerin birinci arzusu, kendilerine sınırsız ve sorgusuz itaattir ve onlar olmadan Allah’a, Peygambere ulaşılmayacağına inanılmasıdır.

Yine bir başka özellikleri de bağlılarının; özel ve aile hayatıyla iş ilişkilerine müdahil olmayı, manevi bir gereklilik olarak belletmeleridir.

“Hak, hukuk, saygı, sevgi, hoşgörü, paylaşma, dayanışma” gibi insani ve İslami hasletler, ancak kendi istediklerine kavuşuncaya kadar geçerliği olan değerlerdir.

Narsistler nezdinde empati yapmak ve yapılmasını istemek ihanettir. Kendilerini asla başkalarının yerine koyarak düşünemez ve “acaba” sorusunu sorup, “Bizim hiç mi kusurumuz yok” diye iç ve dış muhasebe yapamazlar.

Narsizm hastalığına müptela kimselere göre kendilerine hizmet eden herkesin köle mesabesinde olması gerekir.

Her şey sadece onlar için var olmalıdır, onlara hizmet edilmelidir. Çünkü dini sadece onlar anlamaktadır.

İşte Müslüman toplumlardaki şirazenin bozulma sebebi, Allah’a kul olmak yerine böylelerine köle olmaktan dolayıdır. Maalesef bu musibetle karşı karşıyayız.

Ehli iman kişiler, narsizmin kıskacına girmiş kimselerin bazı yönlerini şöyle tarif etmektedirler.

-Ahirete giden yolun sadece kendilerinden geçtiğine inanırlar.

-Kusursuz olduklarına, “kusurluların kusurlarını ise” sadece kendilerinin giderebileceğine inanır ve tavizsiz inanılmasını isterler.

-İster içinde yaşadıkları toplum olsun, ister dışarıdaki toplumlar olsun, bir gün gelip topyekûn kendilerine intisap edeceklerine inanır ve inandırılırlar.

-Narsizmin temelinde, “bölmek, parçalamak ve yutmak” vardır. Bugün Müslümanları içeriden parçalayanlara bakıldığında görülür ki, her biri kendilerinin “Fırkayı Naciye” “Kurtulmuş Fırka” yahut “Kurtulacak Fırka” olduğuna inanmalarıdır.



Neyse sözü özü, şirazemizin bozulup bozulmadığını anlamak için tarafsız bir gözle gündelik ilişkilerimize bakalım yeter. Ama Allah’ın bizi gördüğüne inanarak.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23