• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Ölüm Ne Kral Tanır Ne Köle

27 Ocak 2015
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Ölüm ne kral tanır, ne köle. Toprak da bağrına ne bir kralı, ne de bir köleyi aldığını bilir.

Her şeyi bilen ve bildiren, “Ol” deyince “olduran”, “öl” deyince “öldürendir”.

Esas olan, bu hakikatin karşısında boyun bükmek, inanmak ve iman etmektir.

Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın vefatı üzerine epeyce yazıldı ve konuşuldu.

Fitne ve fesat kesimden uzak kaldığım için o çevrenin ne yazdığını, ne konuştuğunu bilmiyorum.

Görebildiğim ve duyabildiğim sahada da kralın ölümünün insanları çok fazla ilgilendirmemiş olduğudur. Doğrusu bende de bir rahmetli hissi uyandırmadı.

Başkalarının düşüncesi yerine kendime sordum “Niye böyleyim” diye. Verdiğim cevap şu oldu.

“Kral Abdullah’ın ABD başkanı Bush’a devlet nişanı vermesi ve terörist devlet İsrail’e yakınlığı ile Mısır’a olan desteği böyle hissetmeme sebep olmuş.

Kralın ve ailesinin dini değerlerini ölçecek değilim. Böyle ne bir görevim, ne de yetkim var.

Kendi dini değerlerini ölçmekten aciz birinin, bir başkasının inancını sorgulama hakkı yoktur.

Ben de başta olmak üzere günümüz Müslümanlarının ekserisi, kendi nefislerine söz geçirmek ve terbiye etmek yerine, başkalarının nefislerini adam etmeye kalkarlar.

Dediğim gibi Kral Abdullah’ın ölümü bende duygusal bir hal meydana getirmedi ama, mesela ölüm sonrası görülen manzara gayet insaniydi.

Kral, krallığının şanına yakışır çok pahalı bir tabutla değil, basit bir “sal” ile taşındı ve gayet sade bir mezara defnedildi.

Bu defin şekli ne amaçla ve hangi inanç değerlerine göre yapılırsa yapılsın, ölümün ibret olması bakımından önemliydi. Bu tarafına baktım.

…………………

Bir de şu meseleyi hatırlatmak isterim.

Şimdi söyleyeceklerim, Hacca ve Umreye ibadet amacıyla gidenler içindir. Oraya gidip binbir türlü eleştiri ve dedikoduyla dönenler ve döndükten sonra da hatıralarında hep kendilerince olumsuz sahneleri anlatanlar, söyleyeceklerimin kapsama alanının dışındadır.

Suud ailesi, Allah’ın evi Kâbe’nin bulunduğu Mekke ile Peygamber Efendimizin bulunduğu Medine’nin bugünkü emanetçileridir?

Her iki kutlu şehrin ibadet merkezlerinin temizliği ve güvenliği başta olmak üzere, çeşitli hizmetler bunların uhdesindedir ve işlerini de iyi yapmaktadırlar.

Arafat, Mina ve Müzdelife’den itibaren diğer ziyaret yerlerine kadar her türlü güvenlik, nizam ve intizamı sağlamaktadırlar.

Kabul edilir veya edilmez ama şu an için emanete en iyi sahip çıkan Kral ailesidir. Yoksa Allah emaneti ellerinden alır.

……………….

Bir de İslam dünyasının haline bir bakalım. Neresinde bir perişanlık yok.

Böyle bir dünyadan akın akın Mekke ve Medine’ye gelen yüzbinlerce çeşit akıl ve nefis sahibi insanları idare etmek kolay bir iş olmasa gerektir.

Suud ailesine bir de bu tarafından bakalım.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23