• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Rumeli Hisarı cambazları

07 Mayıs 2015
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Biz Müslümanlara göre Rumeli Hisarı içinde bulunan Ebu’l-Feth Camii, Fatih Sultan Mehmet’in yaptırdığı ve vakfettiği ilk camilerdendir.

Ebu’l Feth Camii, birkaç isimle anılır. Hisarın içinde yer aldığından “Hisar Camii”, Hisar’a Boğazkesen Kalesi denildiği için “Kale Camii”, Fatih yaptırdığı için “Fatih Sultan Mehmed Mescidi”.

Fakat o en çok bilinen ismi, Sultan Fatih’e ‘Fetihler Babası’ manasına gelen ‘Ebu’l Feth’ denildiği için Ebu’l Feth Camii’dir.

1950 yılında Menderes hükümeti tarafından harap halden kurtarılmaya çalışılan Ebu’l Feth Camii, malum şer odaklarının çeşitli engelleriyle karşılaşmış ve aslına uygun inşa edilememiştir.

Uzun zamandır R. Tayyip Erdoğan’ın takibinde olan caminin aslına uygun restore edilmesi istenmiş ve başlanmıştı.

Menderes döneminde de Erdoğan döneminde de Rumeli Hisarı’ndaki bu camiye karşı başta Yahudi kökenli ABD’liler ile ABD’nin okullarında eğitim almış İslam karşıtı TC vatandaşları, zamanla içlerindeki öfke depreştikçe böyle isyan ederler.

Bu isyanlardan birisi de önceki gün patlak verdi. Doğumu ve öğrenim hayatı ABD’de geçen bir aktirist, “Buraya cami yaptırmayacağız” diyerek dindaşlarını sevindirmiş.

Rumeli Hisarı’na gelin bir de büyük felsefeci ve mütefekkir Nurettin Topçu’nun 1956 yılında yaptığı konuşmasından bakalım.

“Bu şehri bir kere daha fethetmemiz lazım. Beşyüz yıllık vücuduna sahip olduğumuz bu şehir şimdi şaşkındır. Onu ve onunla birlikte Anadolu’yu kurtaracak hamle nereden gelecek?

Geçen asırda Amerika’dan gelen idealist bir mühendis Hamlen, Hisar’daki surların tepesine çıkacak İstanbul’a baktıktan sonra;

‘Fatih bu şehri bu tepelerden fethetmiş, ben bu milletin kültürünü yine bu tepeden fethedeceğim’ diyerek kolejin kendi adıyla anılan ilk binasını bu surların yanı başına kurmuştu.

Berlin elçiliğinden dönen Ahmet Vefik Paşa, oradaki arazisini bu idealist Amerikalıya satmış ve padişah Abdülaziz’in bir gafletiyle kolejin burada yaptırılması izni kendisine verilmişti.

Sonradan bu hadiseyi milli vicdanında harikulade bir tepki ile karşılayan vatanperver Padişah Sultan Abdülhamid bunu affedememiş ve Ahmet Vefik Paşa öldüğü zaman, naaşının vasiyeti gereğince Eyüp’teki aile kabristanına gömülmesine müsaade etmeyerek, Protestanlara sattığı arazinin hemen önünde defnedilmesini emretmiş ve merhumun “Kıyamete kadar Protestanların çan seslerini işitmesini temenni etmişti.

Hamlen’in; ‘Bu milletin kültürünü bu tepelerden fethedileceği’ emellerine hayat verici ellerin imzaladığı Lozan muahedesi, maarifte kapitülasyonları kabul ederek, Fatih’in çocuklarını, milli maarife uzun zaman hasret yaşamaya mahkûm etti.

Zahirde lisan öğretmek iddiasına bağlanarak yabancı kültürleri milletin ruhuna karıştıran bu sistem kadar, milletin hayatına tehlike getirici bir şey tasavvur olunamaz”. (Dergâh Yayınları Büyük Fetih)

Ne diyelim; ‘Hisar’a cami yaptırmayacağız’ diyenlere ve destekleyenlere Rabbim ezansız ve camisiz mekânlar nasip etsin.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23