• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Rus tapıcıları ne ara bu kadar çoğaldı?

01 Aralık 2015
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

“Şüphesiz biz ona, doğru yolu gösterdik. İster şükredici olur (kulluğunun gereğini yapar), isterse nankör.

“Hiç şüphesiz biz, kâfirler için zincirler, bukağılar (kelepçeler) ve alevli bir ateş hazırladık”. İnsan Suresi- 3-4.

Yukarıdaki ayetlere inanan hiçbir Müslüman; ne Rusya, ne Suriye, ne ABD, ne PKK, ne de insan başta olmak üzere, kâinattaki tüm canlara kıyan terörizmin yan ve yöresinde olmaz.

Terör, Rusya topraklarında yüzyıllardır ara vermeden sürmektedir. Rusya’dan bağımsızlığını elde eden ülkeler bir nebze kurtulmuş olsalar da halen enselerinde terörle yaşayan 40 milyonu aşkın Müslüman vardır.

İçimizdeki “Müslüman kimyası” bozulmuş Rus yanlılarına bu gerçeği hatırlatarak, sınırlarımızın ihlaline ve Suriye’deki terörlerine dönelim.

Gerçi yanlış bir ifade oldu. Hem “Rus yanlısı” diyorum hem de Rusya’daki Müslümanları hatırlatıyorum. Evet, hatalı bir ifade.

Malum kesimler, sınırlarımızı ihlal eden uçağın düşürülmesine bu kadar isyan ettiklerine göre, elbet Rusya’daki Müslümanlar umurlarında olmaz.

Rusya ile Suriye arasındaki mesafe yaklaşık 3500 km’dir. Aralarında; “kültürel, siyasal, dini ve ırki” herhangi bir bağ yoktur.

Kimyası duru olanların sorduğu soruyu bir daha soralım: Ayrıca bu ve benzeri soruların sıkça sorulması lazımdır.

-“Suriye Rusya’nın neyi oluyor? Niye gelip de sınırımızdaki Türkmen köylerini bombalıyor ve Müslümanları katlediyor”?

-“Rusya’nın ve Suriye’nin ortak terörüne destek veren Türkiye’deki hainler; hangi amaç ve ideolojiyle, masum ve savunmasız insanların öldürülmelerine göz yumup, Rusya ve Suriye’nin yanında yer alabiliyorlar”?

-“Bizim uçaklarımız Rusya içlerindeki Müslümanlara destek vermek üzere Rusya’nın sınırlarını ihlal etseydi, Rus silahlı kuvvetleri ve halkı bizi alkışlar mıydı”?

Rus tapıcılığında bir araya gelen bu garip kesimlerin bilinçaltlarında ki esas düşmanlığın sebepleri şunlar olsa gerektir:

“İman merkezli olarak topraklarımızı vatan kabul edememeleri ve Müslüman damgalı olarak kendilerini ‘T.C. vatandaşı’ görememeleridir”.

Bu durum “kimlik kaybının” işaretidir. Kendi doğduğu ve doyduğu toprakları kabul etmeyenleri, dünyanın hiçbir toprağı ve toplumu kabul etmez oysa.

Uzak ve yakın tarihimiz bu örneklerle doludur.

İkincisi; “kişilik ve kimlik kaybına bağlı olarak, İslam’a karşı nefret yüklü olan yerli ve yabancı çevrelere yamanmalarıdır”.

-“Şimdi Müslümanı bir tarafa bırakalım, hangi insan evladı, Rusya’nın Türkmen köylerini bombalamasını destekleyebilir”?

-“Hangi insan, sınırlarımız ihlal edildiği için Rus uçağının düşürülmesine ağıt yakabilir ve kendi askerini, hükümetini, milletini suçlayabilir”?

Ezcümle;

Hamdolsun Türkiye, yakın tarihinde hiç olmadığı kadar devlet millet bütünleşmesiyle hareket etmektedir.

Devletimize ve milletimize sahip çıkmak; “namuslu her insanımızın boynuna borçtur”. Umulur ki, ülkemize ihanet edenler, bu borcu ödeyenlere karşı biraz hayâlı olurlar.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23