• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Sırât-ı Müstakîm ve Yolcuları

25 Eylül 2017
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Bu haftaki eserimiz, M.Ü İlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınlarından çıkan ve Prof. Dr. İsmail L. Çakan hocanın kaleme aldığı, “Sırât-ı Müstakîm Ve Yolcuları” isimli kitap.

Biz de dâhil olmak üzere, bütün bir dünya Müslümanlığının kanayan ortak yarası, “Sırât-ı Müstakîmmeselesidir.

Allah’ımız bir, Kitabımız bir, Peygamberimiz bir ve bu birlerin hatırlattıkları, ikazları ve emirleri bir, gelin görün ki, yüzlerce çeşit “Sırât-ı Müstakîm”de olduğunu iddia eden var.

Henüz bireylere, fertlere kadar inmedi ama nasıl bir cesaret ve güçse, sadece kendilerinin “Sırat-ı Müstakîm” üzere olduklarını, diğerlerinin ise aldandıklarını söyleyen grup üyelerinden geçilmiyor.

“Biz doğruyuz, biz haklıyız, şöyle işaretler var, şöyle rüyalar görülüyor, şöyle kerametler zuhur ediyor, şu hadis bizi işaret ediyor, şu ayetin tefsiri bizi gösteriyor” gibi çeşitli “Sırat-ı Müstakîm” tarifleri var ve sadece kendilerinin kurtuluşta olduklarına inanılıyor.

Eğer o guruba dâhil olunursa kurtuluşa eriliyor, olunmazsa; “Allah hidayet versin” diye dua ediliyor. Şükür ki, “hidayet Allah’a bırakıyorlar”.

İsmail L. Çakan hocamızdan Rabbim razı olsun. Yüreğine, eline, diline sağlık. “Sırât-ı Müstakîm Ve Yolcuları” meselesini pek güzel dile getirmiş.

Memleketimizde ve dünyada epeyce “Sırât-ı Müstakîm”de olduklarını iddia edenlerimizin halini görmek için bütün bir İslam âlemindeki perişanlığımıza bakmak kâfi.

Neyse kitaba geçelim. Eserin ilk sayfasında şöyle bir söze yer verilmiş:

-“Mazlum ‘din kardeşliğinin” ahına kulak vermek ve çare bulmak isteyen mü’min gönüllere”…

İsmail L. Çakan hoca, kitabın ikinci baskısına yazdığı önsözünde şunları söylemiş:

“Müslümanlar arası ilişkilerin temeli ve düzenleyici prensibi, ‘DİN KARDEŞLİĞİ’dir. Bu ilkenin basit düşüncelerle ve grupçuluk adına rencide edildiği ve etkisizliğe itildiği açıktır.

Hatta böylesi bir parçalı ve hatalı gidişin, gerçek dindarlıkmış gibi yorumlanıp kabul ettirilmeye çalışıldığı da bilinmektedir.

İnancımız odur ki, İslam’ı ve Müslümanları önemseyen herkes, özel bağlılıklarını ‘Din Kardeşliği’ çerçevesinde yeniden değerlendirme göreviyle baş başadır.

Müslümanlar arası gözle görülür bir yakınlaşmanın ortaya konulamamış olması ‘Din Kardeşliği’ ortak paydasına sahip olanlar için ciddi bir sorumluluk konusudur.

Söz konusu uzlaşı, hoşgörü, tavır ve girişimlerinin, neden Müslüman gruplar arasında denenmediği sorusu, tüm dehşet ve kahrediciliği ile ortada durmaktadır.

Zira Müslümanlar arası insani ve sosyal ilişkilerin olmazsa olmaz ilkesi, ‘Din Kardeşliği’ değil midir?

Bu ilkenin sadece söylem olarak değil, eylem olarak ortaya konulması, Müslüman dünyasının en kutlu cihad ve tek kurtuluş yoludur.

Bizimkisi sadece bir hatırlatmadır. Tevfik Allah’tandır”.

Velhasıl; bu kitap, “hidayet ve dalâlet” ekseninde, “Sırat-ı Müstakîm Ve Yolcularını” incelemektedir.

Eser hakkında: M.Ü. İlahiyat Fakültesi Yayınları; 0216- 651 15 06

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23