• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Siyasi Aidiyetlerini Bozanlar Tutunamazlar

31 Temmuz 2019
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Devlet-millet bütünlüğü ve bekası için en hayati unsur, şu dört ilkede yer alır.

Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Devlet”. Bu ilkeler, millet olarak varlığımızın tapusudur.

Bu sebeple “beka-i devlet” her şeyin önünde gelir. Bugün Amerika ve Avrupa, içimizdeki aktörleriyle “beka-i devlet” üzerinde şiddetli bir kumar oynatmaktadır.

Yukarıdaki dört ilkeyi sahiplenmeyenler için bunlar boş şeylerdir. Bizim de sözümüz zaten onlara değildir.

İşin acı tarafı bu oyuncular rollerini, Batılıların kurguladığı yerli-milli sos eşliğinde, Haçlı medyanın destek ve seslendirmeleriyle oynamaktadırlar.

Akıl sınırlarını zorlayan her türlü engele rağmen ülkemizin şaha kalkışını durduramayan Haçlılar, kumar masasına sürekli yeni aktörler oturmaktadır.

Bir kere şurası çok açıktır. Batı, tüm İslam âlemini hegemonyasına alma hırs ve kiniyle yanıp tutuşmaktadır.

Bu kin ve hırslarını, maşa olarak kullandıkları aktörler vasıtasıyla halletmektedirler. Seçtikleri oyuncuların siyasi aidiyetlerini, yerli-milli değerlerle ördürüp, kendi hedeflerine hizmet ettirmektedirler.

Yıllardır ve bugün de ahlaki ve siyasi havsalamızın almadığı meseleler, milli siyaset merkezinden kaçarak siyasi aidiyetlerini bozanların, devlet ve millet nezdinde sebep oldukları güven kayıpları yüzündendir. Siyasi geçmişiz yüzlerce örnekle doludur.

¥

Yüz yıla yakın bir zamandır; din, ahlak, tarih, siyaset, kısaca anlam-değer ve bilgi dünyasında ciddi bir parçalanmışlık yaşarken, son 17 yılda tam toparlanılmıştı ki, Haçlı Batı bu sefer daha içeriden oyuncularını sahneye çıkardı.

Siyasetçileri bilmem fakat sağduyu sahibi milletimiz pek âlâ idrakindedir ki, siyasi tarihimiz, siyasi aidiyetlerini bozanların zavallı hikâyeleriyle doludur.

Ve yerli görünümlü siyasiler şunu bilmeliler; “Milletimiz siyasi tarihimiz boyunca devlet-millet bütünleşmesine halel getirenleri asla affetmemiştir”.

Aynı partide, aynı ideal ve düşünce çerçevesinde yıllarca siyaset yaptıktan sonra kalkıp da parti kuranların levha vergileri bile devlet nezdinde borç olarak durmaktadır.

Aynı inanç ve ideal etrafında palazlanıp, sonra da flu merkezlerde siyasete soyunarak ortaya çıkanlar, sadece görünmüş olur ama asla milletle ortak bir dil ortak bir akıl ve ortak değerlerde buluşamaz, milletimizin ve devletimizin dışarıya karşı gücünü zayıflatmış olurlar.

Zaten Batılıların istediği de bu değil midir? Dikkat edilirse hiçbir İslam ülkesi dışarıdan müdahalelerle zayıf düşürülmemektedir.

İçerideki Batıcı figüranlarla zayıflatılır, güçten, takatten düşürülür, sonra da ağababalar gelip üzerine otururlar. Geçelim.

¥

Ezcümle:

Meşrutiyetten bu yana devletimize ve milletimize dair siyasi aidiyetlerini bozan nesiller hep Batı masallarıyla yetiştirilmiştir.

Kafaları, kalpleri hep bu palavralarla doldurulmuştur. Bugün gelinen nokta da aynı zihniyet, farklı şekillerde arzı endam etmektedir.

Kalbiyle dili arasındaki dengeyi sağlam kuramayanlar, hakikat söylendiğinde rahatsız olurlar ve böyleleriyle yola gidilmeyeceğini aklıselim sahibi her insanımız bilir.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23