• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Son Sığınak İslam’dır

23 Eylül 2015
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Müslüman âlemi, üzerindeki ölü toprağını atmaya başlamış ve yeniden “Bismillah” diyerek kıpırdanışa geçmiştir. Bu uyanışın merkezi noktası Türkiye’dir.

R. Tayyip Erdoğan liderliğindeki hükümetlerin lokomotifliğinde başlayan “kendine gelme” uyarısı ve halen de Cumhurbaşkanı olarak tüm İslam âleminin bir ve beraber hareket etmesi hususunda yaptığı çalışmalar meyvesini vermeye başlamıştır.

Özellikle 7 Haziran seçimleri sonrası Devlete ve millete karşı, içerideki ve dışarıdaki şer cephesinin ortak ihaneti olan terörün sebebi bu uyanıştır.

Türkiye’nin, İslam dünyasının en güçlü ve öncü güç haline gelmiş olmasıdır. “Devlet, millet ve din” unsurları bir bütün olarak uyumlu hale gelmiştir.

Amerika, İngiltere, Fransa başta olmak üzere diğer Batılı ülkelerin “kene gibi yaşayabilmeleri”, İslam âleminin sömürülmesiyle mümkündür.

Çünkü dünyanın yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynaklarının yüzde 75’i İslam topraklarında bulunmaktadır.

Haa!.. Bu gerçekleri İslam ülkelerinin halkları ve yöneticileri bilmiyor mu? Biliyor. Hem de bal gibi biliyorlar.

Peki, nedir bu hal?

Bu sorunun cevabını Muhammed İkbal’in “İblis Parlamentosu” adlı eserinden Nedvi şu alıntıyı yapmış, özetleyerek buraya alayım.

İblis adamlarına şöyle diyor:

“Ben bu milletin, Kur’an-ı Kerim’in esaslarını çiğneyip bir kenara attığını, servete çok düşkün olduğunu ve diğer milletler gibi servet toplama hırsıyla yanıp tutuştuğunu biliyorum.

Fakat bu asrın şiddet ve sarsıntılarının, Müslümanları uykusundan uyandırıp, Hz. Muhammed’in şeriatına yöneltmesinden korkuyorum.

İslam’ın; ırz ve namusun bekçisi, asalet ve şeref dini, iffet ve emanet dini, kahramanlık ve insanlık dini, cihad ve mücadele dini olduğunu biliyorum.

Köleliğin her çeşidini kaldıran, insana kulluğun bütün izlerini silen, hükümdarlarla köleyi ayırmayan, serveti her türlü kötülük ve pisliklerden temizleyerek, saf ve berrak hale koyan, mülk ve servet sahiplerini, mallarının halifesi, Allah’ın emanetçisi ve mallarının sorumlusu haline getiren Hz. Muhammed’in dininden sakınıp korkmanızı tavsiye ederim.

Hangi inkılâp ve hangi hareket; İslam’ın, ‘Yeryüzü ne sultanların ne de krallarındır, o sadece Allah’ındır’ diye haykırmasıyla, fikir ve aksiyon sahasında meydana getirdiği tehlikeden daha büyük ve şiddetlidir.

Bu dini, insanların gözünden uzat tutmak için bütün gücünüzü sarf ediniz. Her fırsatta Müslümanların kulaklarını tıkayınız. Çünkü onlar ezan ve tekbirleriyle sihirlerimizi bozacak ve dünyanın tılsımlarını bir anda tarumar edecek güçtedirler.

Siz, Müslümanların gecelerinin uzun, seherlerinin ağır olması için çalışınız.

Eğer bir gün uyanıp, dinlerinin dünyanın dizginlerini ele geçirme prensibini tatbik etmeye kalkarlarsa, vay bizim halimize! İşte asıl felaket o zaman”!

Evet, içerideki ve dışarıdaki şer odaklarının korkusu da budur. İnşaallah korktuklarına uğrayacaklardır. Tabi “inanma” çizgisinden “iman etme” çizgisine geçebilirsek.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23