• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Sosyal Devlet Olmamızı Hazmedemeyenler

26 Eylül 2018
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

“Su getirenle testiyi kıranı aynı kefeye koymak kâr-ı insaf değildir”.

Ehli namus insanlarımız, son yüzyılda ilk defa sosyal devlet olmanın ne anlama geldiğini, millet-devlet kaynaşmasında görmekte ve yaşamaktadır.

Devlet-i Aliye’nin kuruluşu sosyal devlet zemini üzerinde gerçekleşmiştir. Türkiye bu zeminden gelen mirası taşıma yükümlülüğünü ancak son onbeş yılda üstlenebilmiştir.

Sosyal devlet anlayışı, R. Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Ak Parti hükümetleriyle birlikte aslına uygun olarak neşvünema bulmuş, devlet vatandaşının hizmetine girmiştir.

………………..

Su getirenlerle testiyi kıranlar aynı kefeye konulmamış, su getirenlerin suyu ihtiyaç sahiplerine dağıtılmış, testiyi kırıp kendilerine akıtanlara da dur denilmiştir.

Sosyal devlet olmanın gereği halkımız valilerle, kaymakamlarla ilk defa yüz yüze gelmiş, birlikte aynı sofraya oturmuş, vatandaşa “önce sen buyur” denilmiştir.

Tabi bunları hatırlatınca, sözünde ve fiilinde sadece kendi diyeceklerine kilitlenmiş ön yargı ve peşin hüküm sahipleri, sazanlık yaparak taarruza geçip; görmedikleri, bilmedikleri uydurma çirkin haberleri sıralayacaklardır. Geçelim.

Böyleleri için rahmetli dedem;

- “Oğul! İnsan çiğ süt emmiştir, her vakit değişebilir, sen doğru olursan, doğrular seni bulur, eğriler de aleyhinde olmaktan usanmazlar! Aldırma, buna alışmalısın” derdi.

………………..

Bugün 81 vilayetimiz, 957 ilçemiz var. Her vilayetimiz ve ilçemizde sosyal yardımlaşma vakıfları bulunmakta ve her biri kendi çapında yardımlar yapmaktadır.

Tabi bir de buna esas belediyeleri dâhil etmek gerekir. Sosyal yardımların her çeşidini aralıksız onlar yapmaktadır.

Ruhunu kirletmemiş her insanımız, istediği bir valiliğe, kaymakamlığa yahut belediyeye giderek sosyal yardımları sorabilir.

Tabi haklı olarak her yardım kamuoyu ile paylaşılmaya bilinir. Doğrudur ama şeytan zaten iyilik düşmanıdır ve iyi niyetten anlamaz.

Dolayısıyla İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, insan bozması şeytanlara karşı valilik ve kaymakamlıklardan yapılan yardımların kamuoyuna duyurmasını istemesi lazım!

………………

Sosyal adaletin asgari sınırı bellidir. Çalıştığı, çabaladığı, emek verdiği halde hakikaten muhtaç insanlar varsa, böylelerine bırakın devletin yardımını, halkımız zaten derhal el atmakta ve kimseyi aç ve açıkta bırakmamaktadır.

Mesleğimin en çok işe yarar kısmı, sivil toplum kuruluşlarının yurtiçinde ve dışında yaptığı yardımları izlemekle geçmektedir.

Aynı şekilde devletin sosyal yardımlarını da yerinde görmekteyim. İnsan olabilen, insan olmayı kendine onur sayan herkes de görebilir.

İnsan kalmanın şerefini taşıyamayanlar, taşımaktan yüksünenler, iradesini midesine ve bağırsaklarına teslim etmiş olanlar elbette göremezler, görseler de inkâr etmektedirler.

………………..

Ezcümle:

Büyük milletler, ufku ve idealleri geniş milletlerdir. Bizim milletimiz halen bu niteliğini taşımaktadır.

Bize zarar verenler, ülkemizin ve halkımızın aleyhinde bulunanlar; kendi içimizde barınıp, beslenip, milletten uzaklaşan yerli ve milli değerlere düşmanlık eden kirli ruhlardır.

Rabbim bunların şerrinden devletimizi-milletimizi korusun!

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23