• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Tarih Coğrafyaya Dar Geldiğinde

04 Ekim 2017
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Mazlumlar hakkını almayıp ele,
Günü gün edersem zalimler ile
Evdeşim, öz kızım, öz oğlum bile,
Susarsam, hakkını helâl etmesin.

Yazının başlığı MHP lideri Devlet Bahçeli’nin grup toplantısındaki konuşmasından. Dörtlük de rahmetli Abdurrahim Karakoç ağabeyin “Yemin” adlı şiirinden.

- “1000 yıldır bu coğrafyada bizi yok etmek için sayısız teşebbüs oldu. Bizi tehdit edenlerin, kefen biçenlerin, sırtımızdan hançerlemeye kalkanların bu topraklarda esamisi okunmuyor, okunmayacaktır”.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan.

Millet ve devlet bütünlüğü bu demektir. Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gruptaki konuşmasında altını çizerek söylediği şu ifadelerin tatbikata konulması elzemdir.

-“Bu devletin vatandaşı olmaktan, bu bayrağın gölgesinde yaşamaktan rahatsızlık duyan varsa ne yapıp edip onların da fikrini değiştireceğiz.

Kalbi kayan, gönlü kayan, başka mecralara meyleden varsa ne yapıp edip onların da gönlünü kazanacağız”.

 Her iki partinin grup konuşmalarını dikkatle dinledim. Binlerce şükürler olsun ki, Türkiye Büyük Millet Meclisi,  I. TBMM’den sonra tarihi boyunca, son birkaç yıldır böylesine devlet millet bütünlüğü noktasında zirve yapmıştır.

Bahçeli’nin başlıktaki ifadesi üzerinde durup, geçmişi iyi tahlil ederek, geleceğe dair iç ve dış siyaseti; AK Parti ve MHP birlikte koordine edebilir.

“Bir elin nesi var iki elin sesi var” deyimi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu ifadelerinde yerini bulursa, çıkabilecek çatlak seslere aldırış etmeden hayata geçebilir.

- “Kimse bize ‘Siz niye Irak’la, Suriye’yle ilgileniyorsunuz’ deme hakkına sahip değildir. Her meselede olduğu gibi Irak ve Suriye’deki krizlerin ülkemize yansımalarının üstesinden de milletimizle birlikte geleceğiz.

Bundan hiç şüpheniz olmasın. Fakat bunun için formül bellidir. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız.

Mesele budur. Başka çaremiz yok. Kendisini bu ülkeye, bu topraklara, bu millete, bu halka ait hisseden herkesin başka hiçbir duyguya, tahrike, hevese kapılmaksızın, bayrağımıza ve ezanımıza sahip çıkma mücadelesini hep birlikte vermesidir”.

Hakikaten mesele çok açık ve nettir. Her iki siyasi parti, lafı hiç eğip bükmeden, milletimizle birlikte kazanılmış yeni “İstiklalimizi”, millet devlet bütünlüğünü kavileştirerek; “huzur, güven ve istikrar” içerisinde Yeni Türkiye’yi inşa edebilirler.

Türkiye düşmanlığı üzerinde ittifak eden içerideki ve dışarıdaki; siyasi, ekonomik ve sözde sivil toplum örgütlerinin amaçları bellidir. Farklı yorumlar hedef saptırmak olur.

Bütün bir mazlum ülkelerin başına bela olan üç terör devleti, “İsrail, ABD ve AB”nin taşeronluğunu yapan terör örgütleri; tarihimizi coğrafyamızdan, coğrafyamızı tarihimizden koparıp, Haçlılara ikram etmek istemektedirler.

Ezcümle:

Bu topraklar; bağımsız Müslüman Türkiye’nin coğrafyasıdır. Kur’an ve ezanın son kalesidir. Dolayısıyla düşman cephesinde değişen tek şey aktörlerdir.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23