• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

TEOG canavarına bir çare Nabi abi

16 Eylül 2015
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

İlgisi ve bilgisi olmayanlar için TEOG nedir? Eskiden SBS diye bir sınav vardı. Onun yerine geldi. “Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş” sınavı.

SBS (Seviye Belirleme Sınavı) gibi öğrencilerin başarısını; “günlük, haftalık veya anlık performanslarına” göre değil, daha geniş bir vakit dilimine yayarak belirlemek. Bu iyi.

Yazının, “TEOG Canavarına Bir Çare Nabi Abi” başlığına da kısa bir not düşelim.

Milli Eğitim Bakanımız Nabi Avcı, memleketimizin; sosyal, siyasal ve kültürel kodlarını çok yönlü bilen iyi bir isimdir.

Nabi Bey’in yazarlık dönemlerinde kullandığı müstear isimlerinden birisi de “Molla Kasım” imzasıydı.

Molla Kasım makaleleri, “Behlül Dânâ” ve “Nasrettin Hoca” karışımı yazılardı ve severek okunurdu.

Yazının başlığındaki “abi” ilavesi ki, elbet abimizdir. Onun Molla Kasımlığına göndermedir. Becerebilirsem TEOG meselesini, Molla Kasımca yazmak istiyorum.

TEOG sanki bir mıknatıs veya bulaşıcı bir madde gibi ilgili ilgisiz bulaştığı herkesin burnundan getiren garip bir şey.

Mesela her hangi bir şehir veya herhangi bir evde, TEOG sınavına girecek öğrencinin durumu, Türkiye içi ve dışındaki akrabalarının birinci gündem maddesi halinde.

Nabi abi; oradan vaziyet nasıl gözüküyor bilemiyorum ama inanın okullar, adeta at yarışlarının yapıldığı hipodroma dönüşmüş vaziyette.

Öğrenciler yarışa hazırlanan birer nesne, idareciler hipodromun yönetici ve işletmecileri, öğretmenler de bu nesneleri yarışa hazırlayan jokey gibi görülmekte.

Bilirsiniz at yarışlarında insanların akli melekeleri çok yönlü ve çok amaçlı çalışmaz. Gaye bellidir ve tek noktaya kilitlenmişlerdir. “Mutlaka birinci gelmek”.

Abi çocuklar birer test çözme robotu gibi görülmekte. Çocukları üzerinden imtiyaz elde etmek isteyen aileler;

-“Bizim çocuk falanın çocuğundan daha başarılı olmalı” diye fark atacağı çevresi uğruna, kendi göz nurlarını hırslarına kurban etmekteler.

Öğretmenlerimiz ise, “En iyi biz olalım,” aslında bu “En iyi ben olayım” durumudur da, öğretmenlik vasıflarından dolayı “biz” diyoruz.

Okullar ise “En başarılı biz olmalıyız” diye bir yarış içerisindeler ve “En iyi” olabilmek için velilere yüklenmekteler.

Hele kitap ve kırtasiye masrafları karşılanacak gibi değil. Ya gökten para yağması veya yerden bitmesi lazım.

Ailelerin, öğretmenlerin ve çocukların dilinde dolaşan tek cümle var. “Bugün kaç test çözdün”? İmtihandan sonra epeyce insanın psikoloğa gitmesi gerekebilir.

Nabi abi, TEOGa girecek çocuklar ergenliğin başındalar.

“Fizyolojik ve psikolojik dengelerinin” hızla değiştiği bir dönemde, böyle bir yükün sürekli “dehlemekle” taşınmayacağını bilirsiniz.

Kısaca mesele şu ki, TEOG kapsamına giren; idareci, öğretmen, öğrenci ve ailelerin kilitlendiği, “Mutlaka kazanmak” hırsına bir çare bulunmalı.

Ayrıca “mutlaka” anlayış tehlikeli değil mi abi? 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23