• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Öztürk
Hüseyin Öztürk
TÜM YAZILARI

Ülkemizi Sırtlanlara Hipodrom Etmeyelim

18 Haziran 2018
A


Hüseyin Öztürk İletişim: [email protected]

Aklıselim sahibi insanlarımız, ülkemizi sırtlanlara hipodrom yapmak isteyenlere şu soruyu soruyor ve cevap istiyor: 

Soru şöyle:

- “Şaha kalkmış bir Türkiye’nin, nihayet 80 yıl sonra devlet millet bütünleşmesi yaşayan bir Türkiye’nin geleceğine ipotek koymak isteyen; İsrail, Amerika, Avrupa ve bunların taşeronluğunu yapan bilumum terör örgütleri, neden muhalefet takımına her türlü desteği vermekte ve birlikte hareket etmektedirler?”

Galiba sorunun cevabını 24 Haziran gecesi alacağız. “Amentü sahipleri mi” galip gelecek yoksa “Mescidi Dırarcılar mı” göreceğiz. Geçelim.

…………….

Şahsiyet, ehliyet ve mensubiyet sahipleri inanır ve bilirler ki, İsrail, Amerika ve bazı AB ülkelerinin önündeki en büyük engel Türkiye’dir.

Bu engeli aşabilmek için içeride besledikleri “ortaya karışık muhalefete” destek vermekteler ve devlet-millet birliğimize baş eğdirmek istemektedirler.

Hayalleri şu:

Eğer milletimize baş eğdirebilirlerse, yerkürede bağımsız yahut yarı bağımsız İslam milletlerinden söz etmek, ancak tarih ve hatıra kitaplarında mümkün olabilecektir.

Başta Türkiye olmak üzere, İslam diyarlarının şehirleri ve halkları, bu sırtlanların hipodromuna dönecektir.

Siyonistlerin yönettiği Amerika, İsrail, AB, “Haçlılık” kinlerinin gereği nefretlerini bu sebeple sürdürmekte, içimizdekiler de bunların kinine ev sahipliği yapmaktadır.

Para, silah ve güçten başka tanrıları olmayan malum zümrelerin birleştikleri tek hedef, sadece Türkiye değil, bütün bir İslam âlemidir.

……………………..

Dünyanın en büyük devletini kurmuş, bu devleti kökleştirip geliştirmiş, en az altı yüzyıl; kanıyla, canıyla, aklıyla, malıyla savunup yaşatmış kahraman ve soylu bir millet, topraklarını sırtlanlara hipodrom etmeyecektir.

Elbet bunun için tarih şuuru gerekir. Tarih şuurundan yoksun kesimler, onların tarihleri üzerinde cirit atanların oyuncakları olurlar. Örneklerini hep birlikte görmekteyiz.

Milletimizde var olan milli tarih şuuru, yerli ve yabancı zümreler tarafından sürekli ötelenip, yalan ve iftiralarla çarpıtılarak; “kimliksiz, kişiliksiz, kültürsüz bir topluluk” olduğumuz pazarlanmaktadır. 

Oysa ecdadı ve kanı ile bu toprağa bağlı olan normal bir insanın, şahsî düşüncesi ne olursa olsun, ne kadar ayrı ve aykırı düşünürse düşünsün, nihayet fedakârlık edemeyeceği bazı sınırları, mukaddes bildiği değerleri vardır.

Siyonistlerin taarruzu ortadadır. Ezeli düşmanlıklarını azdırdılar. Aleyhimizdeki kin, öfke ve hınçları oluk oluk akarken, kendi ülkesine ve insanına karşı bunlarla birlikte hareket edenlere, milli tarih şuuruyla cevap verilecektir.

…………….

Ezcümle:

Millî tarih şuuru, maddi ve manevi kuvvetler bakımından bir milletin var olmasındaki ana gövdesidir.

Yeryüzünde millet devlet bütünleşmesini sağlayabilmiş ülkelerin temel direklerinden birisi milli tarih şuurudur. Bu şuur hercümerç edildiğinde ortada ne devlet kalır ne millet.

Ve bu seçim, Haçlıların oynayacakları son kozlarıdır. Ülkemiz sadece mevcut sınırlarımızın değil, ata yadigârı 24 milyon m2 gönül coğrafyamızın kalesi hükmündedir.

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23