• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
İlhan Oral
İlhan Oral
TÜM YAZILARI

Fatiha suresinin mesajları (5) 

05 Temmuz 2020
A


İlhan Oral İletişim: [email protected]

Dünyada misafir olarak bulunan insan, her yerde ve her an rehbere muhtaçtır. Rehbersiz kalan insan, genellikle bocalıyor, gideceği yeri ve görüşeceği kimseleri seçme sıkıntısı çekiyor. Bulunduğu ortamın kurallarını bilmediği için zorlanır ve verimsizleşir.

Bugün dünya insanının hali bundan başka bir pozisyon sergilememektedir. Elbette kâinat mülkünün yaratıcı sahibi vardır ve O da ancak Allah Teâlâ’dır. Allah Teâlâ yaratıp kurduğu düzende yaşayacak ve kendisini tanıyıp inanacak kullarını misafirlik yapacağı zaman biriminde dünyaya getiriyor. Hem onları neye ve nasıl uyacaklarını algılama yeteneği ile donatıyor. Bu hakikati kendisine öğretecek ve örnek olacak liderler göndermiştir. Bu liderleri peygamber olarak görevlendirmiştir. İşte bunun için Fatiha suresinde mümin, her defa okuduğunda Allah Teâlâ’dan talepte bulunduğunda açık şuurla hafızasında canlandırmalıdır;

Bizleri doğru yola hidâyet et, o kendilerine nimet vermiş olduğun seçkin zatların yoluna ilet.” Kendilerine nimet verilmiş olan ve bütün güzel sıfat ve meziyetlerle donatılmış olan dört gruptan birincisi peygamberlerdir. Onlar Nisa suresinde tanıtılırlar: “Her kim Allah’a ve Peygambere itaat ederse işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet bahşetmiş olduğu; nebiler, sıddıklar, şehitler ve sâlih kimseler ile beraberdirler.” İtaat dinin temel değerlerindendir. İtaat etme niyet ve uygulaması olmayanın hidayete ermesi mümkün olmaz. Her şeye kâdir olan Allah Teâlâ, kullarının huzur, izzet ve ikbale kavuşmaları için itaati şart koşmuştur. 

“Ey Resûlüm, de ki: Allah’a itaat edin, Resul’e itaat edin. Eğer bunlara itaat etmekten yüz çevirirseniz, peygambere düşen ancak O’na yüklenendir. Sizin üzerinize de, size yüklenendir. Eğer O’na itaat ederseniz hidayete erersiniz. Peygamber üzerine icap eden, ancak açık bir tebliğdir.” (Nûr:24/54) Buna göre bütün peygamberlerde alınacak örnekler ve onlara yapılacak itaatin yüksek değeri vardır. Peygamberlerin sonuncusu Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e itaat edilmesi gereken her tür değer ve en ideal olan özellikler zirve noktasındadır. Cenabı Hak bu hakikati şu önemli beyanı ile dile getirmiştir; Biz her ümmet için bir şeriat tayin ettik ki, onlar bununla amel etsinler. Ey Resûlüm sana asla muhalefet etmesinler. Sen, insanları, Rabbine kulluk etmeye davet et. Çünkü sen, gerçekten hidayete götüren doğru bir yol üzerindesin. (Hac/22/67) derken Rabbimiz, bir başka ayette; Gerçekten sen, pek yüce bir ahlâk üzerindesin. (Kalem:68/4) buyurmaktadır.

Bu hakikatleri okurken ve yazarken, oturuyor ve başımı iki elimin arasına alıyor endişe ve hüzünle düşünüyorum. Bu beyanlar gerçekten doğru değil midir ve yapıldığı takdirde Kâdiri mutlak Allah Teâlâ’nın; “Böylece kâfirlere azap inince, Biz, resullerimizi ve müminleri kurtuluşa kavuştururuz. Böylece müminleri kurtarmak üzerimize düşen bir haktır.” (Yûnus: 10/103) vaad içerikli beyanı karşısında irkiliyorum. Allah her eksik ve menfi şeyden münezzehtir. O kimse ile şakalaşmaz, kullarına yalan söylemez, kimseyi oyalamaz. Onun vaadi haktır. Ya bugünkü iki milyar Müslümanın perişan hali nedir? Müslümanların ve bütün dünya insanının üzerine konan korona virüs küresel azabının sebep ve hikmetini düşünüp tedbir alamayacak kadar aklî melekelerini kaybetmiş insanlığın dramı nedir?

Müslüman vatandaşın manevî değerlerini alabora eden medya, sosyal medya ve Diyanet camiası, neden mevcut trajedinin sebeplerini, hikmetlerini ve bunların karşısında kurtuluş reçetelerini kullanma basiretini gündeme getirmezler? Yazarlarımız, vaizlerimiz, siyasilerimiz ve gönüllü kuruluşlarımız niçin ciddi boyutlarıyla insanlığın geleceği için inceleme yapmazlar. İlâhî değerlerden kopup tamamen bireyselleşen insanlık, dağınıklığın çilesini yaşamaktadır. Tarihin büyük felaket olaylarını görmezlikten gelmek daha büyük felaketlerin davetçisidir. İnsanlık evrensel birliğin yani tevhidin sırrına vakıf olamadığı için yaşayacakları trajediyi artırma hamakatına mahkûm kalmaktadır. Buna karşılık Allah’ın Kitabında reçete hazırdır. Fatiha suresi ise buna güçlü ve aydınlatıcı projektörünü tutmaktadır.

Ey Resûlüm! De ki: “Allah’a ve Resûlüne itaat ediniz, eğer yüz çevirirseniz. Kesinlikle Allah kâfirleri sevmez.” (Âli İmran: 3/32) Evet, itaat etmeyen âsi olur, o da ettiğini buluyor!

İtaat, büyük medeniyetin omurgasıdır. BİLENE! Esselamu aleykum. 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23