• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehmet Koçak
Mehmet Koçak
TÜM YAZILARI

Ankara’daki Suriye zirvesi ve sonuçları

18 Eylül 2019
A


Mehmet Koçak İletişim: [email protected]

Sonuç getirmeyen zirveler ve buluşmalar ile uyulmayan mutabakatlarla Suriye çıkmazı kelimenin tam anlamıyla bir kördüğüm.

Bir yanda vekalet savaşları devam ederken, diğer yandan tüm olumsuzluklara rağmen Suriye’nin geleceği adına farklı senaryolar seslendirilmeye ve tartışılmaya devam ediyor.

‘Artık sona geliniyor’ düşüncesinden hareketle   masada ve sahadaki tüm aktörler yeni hamlelerle ellerindeki son kozlarını oynamaya hazırlanıyor.

Oluşumlarıyla barış adına ümit veren ve bunca zirve ve görüşmeler sonunda varılan ‘Mutabakat anlaşmaları’ maalesef sonuç getirmedi, getirmiyor.

Bunun elbette birden çok sebepleri var olmakla birlikte asıl sebep, farklı çıkar beklentileri ve samimiyetsizliktir.

Bütün bu olumsuz şartlar içinde sevindiren tek gelişme ise her şeye rağmen görüşmeler, buluşmalar ve zirvelerin devam ediyor olmasıdır. 

 

Yani, kapılar kapanmış değil, diplomasi üzerinden siyasi görüşmeler ve bazı gizli pazarlıklar devam ediyor.

Suriye ve bölge adına en önemli oluşumlardan biri Türkiye, Rusya ve İran’ın içinde yer aldığı ‘Üçlü Zirve’ buluşmalarıdır.

İşte o zirvenin beşincisi Ankara’da yapıldı. 

Zirvede önemli konular ele alındı ancak tatmin edici ve barış adına ümit veren bir karar çıkmadı. 

Zirvede tek ilerleme Suriye’de Anayasa Komitesi’nin oluşturulması konusunda varılan mutabakat oldu. 

Komitede yer alacak isimlerin onaylandığı belirtilirken, komitenin çalışmalarına Cenevre’de süratle başlayacağı açıklandı.

Anayasa Komitesi’nin oluşturulması konusunda varılan mutabakat aslında hiçbir anlam ifade etmemektedir.

Çünkü, Suriye’nin kuzeyindeki terör unsurlarının temizlenmesi, sığınmacıların ülkeye dönüşü ve İdlib’in geleceği gibi önemli sorunlar çözüme kavuşturulmadı.

BAŞKAN ERDOĞAN AÇIK KONUŞTU

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rus ve İranlı mevkidaşları, Vladimir Putin ve Hasan Ruhani’yle Ankara’da düzenlediği zirvede çok önemli açıklamalarda bulundu.

Başkan Erdoğan, hem uyardı hem de Suriye’nin toprak bütünlüğü kapsamında Suriye’nin geleceğini ve Suriye halkı ile bölgenin barış, huzur ve güvenini ilgilendiren öneriler sundu.

Güvenli bölge ve göç sorununa işaret eden Erdoğan, ABD ile arzu edilen sonuca ulaşılamaz ise kendi harekât planını uygulayacakları mesajını bir kere daha hem muhataplarına hem de efkârıumumiyeye duyurmuş oldu.

Rusya ve İran, Şam yönetimi üzerinden çıkarlara dayalı tezlerini tekrar etmenin ötesine geçemediler. 

İDLİB KONUSUNDA SOMUT BİR SONUÇ YOK

Türkiye, Suriye’nin kuzey bölgesinde ABD ile hem bir çatışma içinde olduğu halde ‘Güvenli Bölge’ oluşturma girişimlerini sürdürürken, diğer yandan da Rusya ve İran ile başlattığı Soçi-Astana görüşmelerinin devamında varılan Mutabakatı canlı tutma adına üçlü zirvelerin devamı için üzerine düşeni yapmanın gayreti içinde oldu ve de olmaya devam ediyor.

 Başkan Erdoğan’ın tüm gayretlerine rağmen ‘Ankara Zirvesi’nde daha önce bir kısmı silahtan arındırılmış bölge ilan edilen İdlib’deki çatışmaların durdurulması ile ilgili somut bir sonuç maalesef çıkmadı.

Bu durum gerçekten hem üzücü hem de endişe vericidir. 

Çünkü rejim güçleri Rusya ve İran’dan aldığı destekle saldırıları aralıksız devam ettiriyor.

İdlib’de durum gerçekten çok tehlikelidir. 

Ateşkes kararına Şam yönetimi uymadığı gibi kara ve hava bombardımanlarıyla sivil halka çok ciddi zararlar veriliyor.

Kalıcı bir çözüm bulunamaz ve rejim güçlerinin saldırıları durdurulamaz ise bölgeden başlayan kaçış kısa bir zaman içinde kitlesel bir göçe dönüşecektir. 

Ayrıca, İbdib’de savunmasız sivil halka yönelik toplu katliamlar yaşanması an meselesidir. 

Başkan Erdoğan, Ankara Zirvesinde bu gerçekleri hatırlatarak Uluslararası Toplum ve Şam yönetimi üzerinde etkisi olan Rusya ve İran’ı bir insanlık faciası yaşanmadan harekete geçilmesi gerektiği konusunda uyardı.

Rusya ve İran, İdlib’in Şam yönetimine devrinde ısrarlı oldukları için bu uyarıları duymazlıktan geliyor. 

Ankara zirvesinden İdlib’le alakalı bir kararın çıkmamasının sebebi de budur.

BM-GK, İdlib için acil toplanmalı. 

Korku içindeki 4 milyon sivil halkın güvenliğini sağlayacak tedbirler alınmalıdır. 

Aksi halde dünya yeni bir insanlık faciasına şahit olacak.

Kısacası, 2011’den beri süren iç savaşın çözüm bekleyen en önemli üç konusu İdlib-Suriye’nin kuzey bölgesinin terör unsurlarından arındırılması ve göçün durdurulması adına ‘Güvenli Bölge’ler oluşturulması ile Suriye’nin geleceğinin şekillendirilmesi gibi akan kanın durdurulması ve kalıcı bir barışın sağlanması konusunda ‘Ankara Zirvesi’nde çözüm olabilecek kuvvetli ve etkili politikalar üretilemedi.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Musa

Erdoganin bu kacinci blofu. Hep bir gece ansizin, ansizin, ansizin. Hicde bir sey oldugu yok. Sizler kendinizi aldatiyorsunuz. Suriyeyi akp parcaladi.

Mardinli

Sayın memed hocam suriyede herkesin çıkarı için insanların ölmesi hiçtir.Hele bu kafir putin müslümanların azılı düşmanidir ikinci büyük sünni düşmanı irandir üçüncü şeytan ve bunların kuklası esadtir.Birinci şık bunlardır her birinin suriyede hasabi vardır dediğim gibi olan suriye halkına oldu.İkinci şık ise kafir amarika ve köpeklerdir bunların hasaplari suriyede üsleri ve kuklari olması için ayrı bir hesapları vardır.Burdada olan suriye halkına ve turkiyeye oluyor bu hesapta terör devleti israil koruması için küfür üzerine bir kürt devleti kurmaktır hedefleri.Bunun manası suriye ve turkiyeyi parçalamalarina sebeptir velhasıl kelam suriye üzerinde çok derin oyunlar vardır esasında bu derin oyun türkiyenin üzerindedir.Tabi bu oyunlar insanların daha doğrusu şeytanların oyunudur inne keydessaytani kene zaifen şeytanın planları Allah cc katında zayıftır Allah islam alemi ve bütün müslümanları bunların şerrinden muhafaza etsin amin selam ve dua ile
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23