• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mehmet Koçak
Mehmet Koçak
TÜM YAZILARI

Seçimler ve seçmenin beklentileri

06 Mart 2019
A


Mehmet Koçak İletişim: [email protected]

Bugün dış politikaya yerine yaklaşan mahalli seçimleri ele alıyorum. 

Partilere güven ve adayların mesajları ile projelerinin seçmen üzerindeki etkisini araştırıyorum.

İktidarından muhalefetine, Türk siyasetine damgasını vuran isimler, mahalli seçimleri için meydanlarda. 

Bu seçimler gerçekten diğer seçimlerden çok daha farklı. 

Siyasi tarihimizde ilk defa ittifaklar üzerinden ve fikri birliktelikleri olmayan adayların öne çıkarıldığı bir seçim yarışına şahit oluyoruz. 

Parti lider ve kurmay kadroları ile adaylar, vaatler sıralıyor ve projeleriyle seçmen kitlelerine güven vermeye çalışıyorlar. 

Seçim meydanlarında sıradan bir vatandaş olarak dolaşıyor ve seçmenin beklentilerini ve adayların vaatleriyle projelerinin seçmende karşılığı olup olmadığını araştırıyorum.

VAATLER; PROJELER 

Partili olamayan seçmen kitlelerinde kafalar karışık. 

Çünkü, seçmenin ciddi talepleri var. 

Bu talepleri hangi partinin adayı karşılayabilecek? 

Seçmen, adayın, bilgi birikimi ve donanıma sahip olup olmadığını araştırıyor. 

Seçmen kitleleri bütün bu vaatleri, projeleri, kitle iletişim araçlarından takip ediyor. Ayrıca, meydan mitinglerine, kapalı spor salonlarında düzenlenen aday ve projeler tanıtımı programlarına katılarak, adayları ve projelerini daha yakından tanımaya çalışıyor.

Seçmen, kibir abidesine dönüşmüş, halkta karşılığı olmayan, güven vermeyen, korumalarla gezen, yanında halktan birileri yerine çıkarcılar ve yalakalardan oluşan daimi kadroyla dolaşan adayları istemiyor.

Yani seçmen, belediye başkan adaylarında ehliyet ve liyakat arıyor. 

Yerel yönetimler konusunda deneyim ve tecrübesi ile halkta karşılığı olan, tevazu ehli olmalarını ve bu milleti millet yapan, milli ve manevi değerlerle barışık olanı istiyor.

CHP VE İP GÜVEN VERMİYOR

Yukarıda sıralamaya çalıştığım seçmen beklentilerini nazari dikkate alarak, partiler ve adaylara seçmenin bakışı ve güveni ile partilerdeki iç hesaplaşmalar konusunda nabız yokladım.

Gördüklerim ve tespitlerim doğrusu beni şaşırttı. 

CHP içinde çok ciddi hizipleşmeler yaşanıyor. 

Partililer arasında bir fikir birliği olmadığı gibi son yaşanan iç hesaplaşmadan dolayı bir örgüt birliği de kalmadı.

Fikri beraberliği olmayan hatta CHP’ye her fırsatta eleştiren sağ kökenlilerden adaylar gösterilmesi CHP tabanını ciddi anlamda rahatsız etmiştir. 

Birçok bölgede bu iç hesaplaşma istifalara sebep olduğu gibi DSP’ye ciddi bir kayış yaşandı, yaşanıyor.

İP (İyi Parti) ise partileşip kitleleşemediği açık bir şekilde görülüyor. HDP destekli CHP ile yapılan ittifak, İP’ye oy kazandırmadı, aksine oy kaybettirecek.

SP (Saadet Partisi) bu seçimde hiçbir varlık gösteremeyecek. Genel Başkan Temel Karamollaoğlu, Milli Görüşün varlık sebebi olan ideolojisini inkar edercesine uzaklaşmış durumdadır. 

AK PARTİ VE MHP’DE DURUM

MHP’de yaşanan o büyük depremden sonra yeniden bir toparlama dönemi devam ediyor. İstenilen seviyede değilse bile kısmen yuvaya dönüş var. 

Çünkü İP, ülkücüleri temsilden uzaktır. 

MHP bu seçimlerde kısmi bir başarı elde edebilir. 

İttifak, istenilen ve beklenilen seviyede olmasa da AK Parti’ye olduğu kadar MHP’ye de önemli bir katkı sağlayacak.

AK Parti’nin ise en büyük başarısı ve şansı Recep Tayyip Erdoğan’dır.

 Onun milletle kurduğu sıcak temastır. 

O, gece gündüz durmadan çalışıyor. Halkını ihmal etmiyor. 

Evlerine giriyor ve sofralarına oturuyor.

Gönüllere dokunuyor ve onların sorunlarını ve beklentilerini sonuna kadar sabırla dinleyip çözümler üretiyor. 

Ancak, Ak Parti içinde onun yolunu izleyenlerin sayısı maalesef azaldı, azalıyor.

Ak Parti içinde farklılaşan kadrolar ile dava adına mücadele eden fedakar ve cefakar kesimle istenilen düzeyde iletişim kurulamadı ve beraberlik anlayışı maalesef geliştirilemedi. 

Partinin kuruluşundan bugüne fedakarlıklarıyla tanınan kesimlerin büyük bir kısmı, kadro dışına itilen, ihmal edilen ve ana gövdeden uzaklaştırılan, hatırlanmayan, olarak kendilerini hissediyorlar. 

Ancak her şeye rağmen AK Parti ve MHP’de CHP ve İP’de olduğu gibi hizipleşme yok. Türk Milletine hizmet temelinde bir fikir birliği var. 

BEKA MESELESİ

Bu seçimi Cumhur İttifakı bir beka meselesi olarak görüyor, 

Türkiye jeopolitik ve jeo stratejik konumu ile uluslararası ilişkileri açısından dolayı kendi başına bırakılacak bir ülke değildir. 

Dünya siyasi dengeleri açısından hiçbir güç, Türkiye’yi bir karşı güce bırakmak istemez. Çünkü Türkiye küresel sistem içinde güçleri dengeleyen bir potansiyele sahiptir.

Küresel sistemin verdiği roller yerine Türkiye’nin hiçbir güç odağına teslim olmadan bağımsız kararlar alabilen bir ülke olma Projesinin mimarı olan Başkan Erdoğan’dan emperyalist güçler rahatsızdır.

Her yol denendiği halde onun siyasi yükselişi engellenemedi. Şimdi bu seçimlerde ekonomik operasyonlarla ‘Şer güç odakları’ içteki işbirlikçileri kullanarak Başkan Erdoğan, itibarsızlaştırmak isteniyor. 

Bu gerçekler irdelendiğinde, seçimlerin bir beka meselesi olduğu görülecektir. Birileri kabul etmese de bu bir gerçektir. 

 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23